entry'ler (25)

1 ekim 2020 fahrettin koca tweeti

Hintlilerin ünlü kutsal kitabı kamasutra der ki; "köküne kadar içine sokmasına izin verdiysen, içinde çevirmesine de kızmayacaksın."

arabanın kapısını sertçe kapatan kişi

sertçe kapatmanın birçok sebebi olabilir ama eğer nazikçe kapatıyorsa ya arabası yenidir ya da içindeki kadın..

erkeklerle konuşmayan türbanlılar

içlerinde ne fırtınalar kopuyor bir bilseniz...

tecavüz fantezisi olan kız

hiç birbirimizi kandırmayalım en az %90'ı buna bayılıyor. hem de en sertinden istiyorlar. dışarıda hanım hanımcık olan, kibarlık abidesi kızlarımızın yatakta en sevdiği fantezilerinden biridir bu.

uludağ sözlük evli ve çocuklu yazarlar cemiyeti

37 yaş + 1 eş + 1 çocuk ile aranızdayım.
evliliği değil de çocuğu kesinlikle tavsiye ediyorum.

30 yaşında evlenmek geç kalınmış bir evlilik midir

evlenmiş olmak için evlenmektense bir ömür bekar kalın daha iyi diyor ve siz gençlere birkaç tavsiyede bulunmak istiyorum..

her şeyden önce gerçekten eğlenebildiğiniz, onunla olmaktan heyecanlandığınız, birlikte bir sürü aktiviteye katılmak için can attığınız, birbirinizin herşeyi olabildiğiniz insanla evlenin. günlük hayatta başına gelen en güzel ya da kötü şeyleri hemen onunla paylaşmak istediğiniz insanla evlenin, aradığında yüzünüzün güldüğü insanla evlenin. saatlerce konuşsanız da muhabbete doyamadığınız, telefonu kapatmak istemediğiniz insanla evlenin. sevginin yanında gerçekten saygının da olduğu, güvenin, sadakatin olduğu, güvendiğiniz ve size gerçekten güvenen insanla evlenin. hayatı bölüşebildiğiniz insanla evlenin.

farklılıklarınızın olduğu insanla evlenin. mesela o sizi bunaltmadan kendi arkadaşlarınızla takılıp tekneyle balık avına çıkıp kendi özelinizde ayrıca bir hayat yaşayabiliyorken siz de onun kendi arkadaşlarıyla katılacağı aktivitelerden mutluluk duyduğunuz insanla evlenin. maddi durumunuz iyi bile olsa çalışmak istediğinde veya yapmaktan mutlu olacağı bir iş yapmak istediğinde müsaade edin, sıkmayın, daraltmayın, bunaltmayın, kadın güçlüdür, çalışır da, yemek de yapar, çocuk da yapar, hepsine de bakar.

eğer bunları yaşayabildiğinize inandığınız biriyle olduğunuza düşünüyorsanız maziyi kurcalamayın. geçmiş çöptür. çöpleri çöpçüler kurcalar. sizden önce çok ağır bir yarası varsa ve ihtiyacı duyarsa yardımcı olun, sarın, sarmalayın.. ama çok derine inmeyin, bekaretmiş, ilk aşkmış gibi kavramlar günümüzde büyük bir kesim tarafından gerçekten önemini korusa da inanın insan bir güleryüze bin bekareti değişebilir. yüzü hiç gülmeyen, birlikte bişeyler yapmaktan hiç keyif almadığınız, karı-koca gibi değil de kardeş kardeş uyuduğunuz biri sütten çıkmış ak kaşık olabilir ama sizi mutlu etmeye yeter mi biraz düşünün ama bu kavramı aşamayacaksanız da kimseyi yormayın, aradığınız kriterlerde birine bakın.

evlenirseniz eğer, kendi ailenize de, eşinizin ailesine de mesafeniz olsun. çok yakın yerlerde oturmayın. yürüme mesafesi filan olmasın. kimse kimsenin evini görmeye ve karışmaya mecbur değil. iki taraftan da kendi ailenize karışılmasına izin vermeyin. artık o ailelerden ayrıldınız ve kendi aileniz oldu. ailelerinize saygısızlık yapmadan kendi ailenizi mutlu, mesut ayakta tutun. dik durun. hayatınızdaki insanı başkalarına ezdirmeyin. gerekirse rest çekin.
..ama....

herşeye rağmen yukarıda yazdıklarımı ve çok daha fazlasını yaşayıp, birbirine deli-divane olarak evlenen birçok çiftimiz bir süre sonra sıkılıp ya da birçok sorunlar yaşayıp boşanabiliyorken görücü usulü evlenip, birbirini evlendikten sonra tanıyan ve saygısını yitirmeden evliliklerini ayakta tutan çiftler de azımsanamayacak kadar çok.

insanın evlilikten beklentisine göre değişiyor sanırım, kimi insanın duyduğu aşk bir nebze olsun azaldığında, heyecanımızı kaybettik diyerek boşanırken, kimi insan da eve geldiğimde sıcak bir çorba, hoşgeldin diyen bir eş olsa yeter diyerek mutlu olabiliyor. aynı durum kadınlar için de geçerli.

o yüzden evlilik tamamen şans işi de denebilir. çok güzel başlayıp zamanla azalarak biterken, başlarda monoton olup sonra alevlenebilir de. siz doğru insan olmaya gayret edin. doğru insanı da bulmaya çalışın..

yalova

Yaşadığım şehir.

unutulamayan sevgiliyle 10 sene sonra karşılaşmak

Adı neydi onun?

yakışıklı olgun erkekler

efendim? 37 yaş yeterince olgunsa burdayım.. *

uludağ sözlük yazarlarının burçları

övünmek gibi olmayacaksa; başak.

bira içmelik arkadaş veritabanı

bursa, yaş 36, çok güzel bira içerim.

askerliği nerede yaptınız

karamürsel ziraat bankası şubesinde.

sözlükteki bursalılar

yalova'da yaşasam da her hafta 1 ya da 2 gün iş sebebiyle ziyarete gelirim ki zaten akrabalarımın büyük çoğunluğu bursa'da yaşar, yarı bursa'lı olarak yazabilirsiniz beni de *

vazgeçmek

"gözlerime baktığında kalbinle bakmadığını ve bana hala söylemediğin şeyler olduğunu hissettiğimde vazgeçtim."

"her sabah benimle uyanmak istemediğini, geleceğimizin hiçbir yere gitmediğini anladığım zaman vazgeçtim."

-frida kahlo

beyşehir gölü

göl çevresi 20.02.1993 tarihi itibariyle milli park statüsü'ne alınmış olup, milli park alanı 88.750 hektardır. antalya körfezine 100 - 140 km mesafededir. göl sularını 115 ile 1125 kodları arasında depolar. azami kodlarda göl sathı 800 km2 'ye ve depoladığı su 6 milyon m3'e ulaşır. gölün denizden yüksekliği 1.116 m'dir. eni 10-25 km, kuzeybatı ve güneydoğu doğrultusunda 42 km boyutlarındadır. suyu tatlı olup tabii göl vasfı taşır. yeraltından manavgat çayı ile akdeniz'e ulaşır. toroslardan akan yağmur suları ve akarsulardan ziyade gelirinin büyük çoğunluğunu yer altı kaynakları oluşturmaktadır. beyşehir gölü kapladığı alan bakımından türkiye'nin 3. ayrıca en büyük tatlı su gölüdür. su seviyesine göre (1.121 - 1.125 m) 615 ila 745 km2 'lik bir alanı kaplar. oluşumu bakımından tektonik meşeyli, karstik bir göldür. uzaydan çekilen fotoğraflardan da bariz olarak görüldüğü gibi kuzey güney yönünde faylanma gölün oluşumunda birinci dereceden etken olmuştur. mada adası'ndan başlayan ve manavgat-köprüçay havzaları arasından inen kepez fayı'nın bu iki havzaya da su kaçırdığı mada adasındaki düdenlerde yapılan boya deneyiyle ispatlanmıştır. gölün kuzeyindeki hamat burnu düdeni'yle küre düdeni ve hacı akif adası civarındaki düdenlerden kaçan sular oldukça ilgi çekicidir. beyşehir gölü taban topoğrafik etüdü yapılmıştır. şimdiye kadar tesbit edilen en yüksek su seviyesin de 1125 kodunda gölün hacmi 5,8 milyar m3 ve 1121 kodunda ise 2,9 milyar m3 olmuştur. güneşin batışı sırasında göl ve anamas dağı'nın birlikteliği sayesinde mükemmel bir manzara ortaya çıkar. öyle ki beyşehir gölü üzerindeki güneş batarken oluşan gurup dünyaca ünlüdür. adalar beyşehir gölü üzerinde ortalama olarak 33 tane irili ufaklı ada vardır. gölde su seviyesine göre ada sayısı da değişmektedir. ancak bu değişim pek önemli değildir. beyşehir gölü ve çevresinde kuş gözlemi de yapılmaktadır. ayrıca gölde olta balıkçılığı yapılmakta, yürüyüş, bisiklet ve diğer doğa sporlarına uygun bölgeler bulunmaktadır.

tuncel kurtiz

daha çok morgan freeman, anthony hopkins tadında bir ustadır aslında. tıpkı onlar gibi, oynadığı vasat bir filmi bile sanki daha iyi bir filmmiş gibi gösterebilme ustalığına sahiptir.

yahya kemal beyatlı

beyatlı aynı zamanda osmanlı'dan cumhuriyete geçişte sorun yaşayan geç osmanlı - erken cumhuriyet dönemi münevverlerine itibarlarını iade etmiştir. kendilerini cumhuriyete yabancı (ama osmanlıdan da artık uzaklaşmış) hisseden bu insanlar yahya kemal beyatlı'nın şiirlerinde bir anlamda yeniden bu topraklara ait olduklarını anlamışlardır.

cahit sıtkı tarancı

2 ekim 1910'da diyarbakır'ın camiikebir mahallesinde doğdu. asıl adı "hüseyin cahit" tir. "nümune-i terakki-i hamidi mekteb-i iptidaisi"nde başladığı ilk öğrenimini "mektebi-i sultani" nin iptidai kısmında tamamladı. orta öğrenimine kadıköy'de saint joseph lisesi'nde ve galatasaray lisesi'nde devam etti. ziya osman saba ile sıra arkadaşlıgını bu yıllarda yapmıştır. 12 ekim 1956'da kırkaltı yaşında zatülcenp hastalığından öldü.

obsesif kompülsif bozukluk

insanların saplantılı bir şekilde bazı düşünce ve davranışları günlük hayatlarında sürekli tekrar etmesine neden olan psikolojik rahatsızlıktır. bu hastalık insanın beynini kemiren bir kurt gibidir. o anda konu neyse onu doğru yaptığına dair istemsiz bir şekilde sürekli onu kontrol etme isteği gelir.

şimşirlik

osmanlı'da şehzadelerin sancağa çıkma usulü kaldırılınca şehzadeler burada yaşamaya başlamıştır diğer adı da kafestir. sancağa çıkma usulü 3. mehmet döneminde kaldırıldı ve 1. ahmet kafes sisteminden çıkan ilk padişahtır. bu sistemle şehzadeler sancağa çıkmadıkları için de yönetim tecrübesinden eksik kalmışlardır.