bugün
- nickli başlık açanlar kucağa alınacak12
- narin güran14
- siber güvenlik başkanlığı9
- bel çevreniz kaç cm10
- 21 eylül 2024 fenerbahçe galatasaray maçı66
- neden sürekli kabız oluyorum11
- sudekiray12
- bugün bir değişiklik yapalım bilgi entrysi girelim22
- sağ yan ağrıması8
- anın görüntüsü22
- menuet13
- hasta olsam geçmiş olsun der misiniz9
- bursa da başı açık öğretmen istmeyen okul müdürü19
- geçmiş olsun menuet13
- arkadaşlar beni neden insta'dan takip etmiyorsunuz12
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz11
- kaçak bahis sitesinin galatasaray'a sponsor olması13
- hangi sözlük kızıyla ne yapmak isterdin19
- notaların cinsel ilişkiye girmesi10
- derbi sonrası mourinho'nun istifaya davet edilmesi11
- zafer partisi16
- uludağ sözlük discord grubu12
- sözlükte nefret ettiğiniz yazarlar ve sebepleri9
- sahilde eğlenen suriyeli genç erkek kardeşlerimiz14
- sözlükte tek destekçimin true olması8
- kuresel ikinma'nın ne biçim yetkili olması11
- çekrekliğe bi vursak yüzde 75i boşa gider10
- türk sevmeyip afgan ve suriyeli seven yazarlar17
- fenerbahçe galatasaray derbi sonucu ne olur15
- bana aşık yazarlar15
- kuresel ikinma'ya yetkili diyen zavallılar10
- gocu silik yesin kampanyası15
- doritoslu çiğ köfte16
- menuet'in çok gergin ve sinirli olması9
- ey müslümanlar inananlar haydi cumaya allah yoluna9
- gocu isimli küfürbazın çaylak olması10
- eve çağıran erko21
- umut halil icardi9
- türkiyede neden herşey pahalı8
- bir kadın sizi takip etmeden storynize bakıyorsa12
- cennetteki köşklerin 70000 odası olması11
- clara heidi'nin halası mı teyzesi miydi9
- ilk buluşmada erkekten istenecek belgeler9
- sözlük erkeklerinin mesleği ve maaşı23
- evlenmelik sözlük erkekleri18
- çok güzel ama aptal hatun25
- hiç fuhuş yaptınız mı15
- idrarda sürekli köpüklere rastlamak14
- gelen sığınmacılara karşı çıkmayan islamcılar20
- queen ravenna adlı yazar8
entry'ler (23)
akp, rte ve din düşmanlarının hedef tahtasında olan vakıf.
tüm kadınları değilde erkekleri erkek gibi görmeyen kadınları kovmak lazım dedirten başlık.
açıklamanın açıklaması olmaz.
tekerleke patlamışke.
kelimenin sonuna "ke" ekle al sana kürtçe, uydur uydur kullan.
kelimenin sonuna "ke" ekle al sana kürtçe, uydur uydur kullan.
karısı aşırı değerlidir.
سْــــــــــــــــــمِ اﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
hayırlı cumalar.
hayırlı cumalar.
görmekten kastın karşında duran insanı, eşyayı v.b şeyleri görmek ise, gözünün gördüğü herşey allah'ın suretinin bir tecellisidir,
biz insanlar 5 duyu organımız ile tanırız çevremizi bunlardan biri olan görme duyusu ışığın nesneye çarpıp göz merceğimizden geçen ışınların beynimizde işlenmesi ile oluşan yansımaları algılıyoruz, kör biri o ışınları göremediği için nesneyi yok sayabilirmi?.
yoktan var ettiği yönünde kur'an-ı kerim mealleri varsada "el bâriû" kelimesinin tam tercüme edilememesinden kaynaklıdır, her şey Allah'ın kendi zatından olup alemde Allah tan başka bir şey yoktur.
1. Bilim dünyâsı yaratılış üzerine çok ciddi çalışmalar ortaya koymuştur. 1900 yılında Max Planck’ın Dalgaların enerji denklemi[3] E=h.f ve 1905’te Einstein’ın enerji denklemi[4] E=m.c2 bilim dünyâsında çığır açmıştır. Bu iki denklemi eşitlediğimizde
h.f = m.c2 çıkar. Burada:
m: kütle (madde)
c: ışık hızı (sâbit sayı)
h: plank sâbiti (yâni sâbit sayı)
f: ışık frekansı (sayı)
Denklemin sol tarafı yokluk (hiçlik) sağ tarafı ise varlık (madde)dir. Nasıl oluyorsa ışık yâni enerji maddeye dönüşüyor. Denklem soldan sağa düşünüldüğünde yoktan yaratılışı, sağdan sola düşünüldüğünde varlıktan yok oluşu anlatmaktadır.
2. Uranyum 238 elementi radyoaktif bir tepkimeyle önce Toryuma sonra Radyuma, sonra da Kurşun elementine dönüşür. Her aşamada kütlenin bir kısmı enerjiye dönüşmektedir. Yâni madde madde olmaktan çıkmaktadır.
3. Kuantum Fiziğinde her parçacık karşıt parçacığıyla yâni zıddıyla ortaya çıkmaktadır. Yâni bir madde yaratılırken zıddıyla yaratılmaktadır. 1960lı yıllara kadar atomun yapısındaki temel parçacıklardan elektron, proton ve nötronun karşıt parçacıkları laboratuvarlarda deneysel olarak bulunmuştur. Her parçacık karşıt parçacığıyla birleşince yok olarak enerjiye dönüşmektedir. Kuantum dünyâsında buna çiftli oluşum[6] denir. Özetle, madde bir yaratıcı tarafından zıddıyla birlikte yaratılmaktadır.Rabbimiz âyetinde “Ve biz herşeyden (zıddıyla kâim kılarak) çift yarattık. Umulur ki böylece siz tezekkür edersiniz.” (Zâriyât, 49.)buyurmaktadır.
4. Son yıllarda CERN laboratuarlarında yapılan deneylerde şaşırtıcı bir sonuç çıkmıştır. Uygun iki enerjinin (ışığın) bir araya gelirken bir şeyin etkisi ile maddeye dönüştüğü kesin olarak bilinmektedir. Enerjinin maddeye dönüşmesini sağlayan bu şeye Tanrı parçacığı (higss bozonu)[7] denmiştir. Şimdi bilim adamları harâretle Tanrı Parçacığını araştırmaktadır. Anlaşılması gereken şey maddenin bir yaratıcı tarafından yaratıldığıdır. Allah (cc) âyetinde “O gökleri ve yeri örneksiz yaratandır. O bir işe hükmetti mi ona sadece “ol” der, o da hemen oluverir.” buyurur (Bakara, 117.). iki enerji birleşirken yaratıcı âdetâ mührünü basmaktadır.
5. Bu yüzyılın başında onlarca delille ispatlanmış Big Bang Teorisi de bize aynı şeyi söylemektedir. Bütün galaksiler birbirinden uzaklaşmaktadır. Bir çocuk balonu üzerine kalemle noktalar koyup şişirdiğimizde noktaların birbirinden uzaklaşması gibi evrendeki noktalar da birbirinden uzaklaşmaktadır. Yine âyetlerinde Yüce Rabbimiz “O kâfirler görmedi mi ki yer ile gök bitişik idi Biz onları ayırdık, sonra her canlı varlığı sudan yarattık. Hâlâ inanmayacaklar mı?” (En’âm, 30.) ve “Bir de göğe bakın. Biz onu kuvvetle binâ ettik ve şüphe yok ki Biz onu genişletmeye de mâlikiz.” (Zâriyât, 47.) buyurmaktadır. Demek ki bundan yüz yıl evvel gök cisimleri birbirine daha yakındı. Bin yıl evvel daha da yakındı. Zamânı geriye çevirip Büyük Patlamadan hemen önceye gidersek evren tek bir nokta hâlinde, minimum hacim sonsuz yoğunlukta bir enerji iken “Kün” emriyle Big Bang gerçekleşmiş ve o yaratılmıştır.
6. Önceleri maddenin elektron, proton ve nötron gibi parçacıklardan oluştuğu biliniyordu. Son 20 yılda yapılan çalışmalarda gözle görülemeyen küçüklükteki atomun içinde 300 civarında atom altı parçacık[9]keşfedilmiştir.Bu keşifle berâber bilim adamlarının merakla sorduğu soru şuydu: Acaba atom içinde bu kadar küçük bir alanda 300 parçacığı bir arada tutan kuvvet nedir?. Araştırmalar netîcesinde bu parçacıklar arasında onları birarada tutan bir enerji olduğu keşfedildi. Bu enerji ile Evrendeki boşlukta bulunan enerji aynıydı. Yâni evren tek bir enerjiden oluşuyordu. Evrende bu enerjiden başka bir şey yoktu. Tam da bu sırada De Broglie’nin hipotezi akla geliyordu. Her parçacığa bir enerji eşlik eder. ister atom içinde isterse gökyüzünde olsun her parçacığı bir enerji tâkip etmekteydi. Yâni madde yalnız değildi. Allah (cc) bu gerçeği âyetinde şöyle buyurmuştur: “O gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra Arş’a kurulandır. Yere gireni, ondan çıkanı, gökten ineni, oraya yükseleni bilir. Nerede olsanız O sizinle berâberdir.” (Hadîd, 4.) ve “Andolsun insanı Biz yarattık ve nefsinin ona verdiği vesveseyi de Biz biliriz. Çünkü Biz ona şah damarından daha yakınız.” (Kâf, 16.)
Kısaca, Kâinât tek bir enerjiden oluşuyordu. O da Allah (cc) dır. Bilim artık şunu söylüyor: Kâinâtta Allah’tan başka bir şey yoktur.
Tasavvuf ilmi de bizlere ‘maddenin ve eşyânın özünde Allâh’ın (cc) nûru var’ der. ‘Allâh’ın nûru her yeri kuşatmıştır’ der. Dağlarda, taşlarda, ağaçlarda ve de insanda ilâhî bir cevher yâni Allâh’ın (cc) nûru vardır. Tasavvuf, insanın kendinde ve eşyâda var olan bu ilâhî cevherden haberdâr olmasına ve bu cevherin hayretlerini ortaya çıkarmasına yardımcı olan bir ilim dalıdır.
Tasavvuf ilminde, bir Mürşid-i Kâmil rehberliğinde mürîdin bu hakîkatlere ve cevherlere ulaşması sağlanmaktadır. insan vücûdunda var olan bu ilahâhî cevherler (letâifler) bizi en yüce makam olan kulluk makâmına götürecek aşamalardandır. içindeki cevheri ortaya çıkaran bir tasavvuf erbâbında güzellikler meydana gelir ve onun her yerinden Nur fışkırır.Hadîs-i Kudsî’de Allah Teâlâ “Kulumu sevince onun gören gözü, duyan kulağı, tutan eli olurum. Artık o benimle duyar, benimle görür, benimle tutar, benimle yürür.” buyurmaktadır.
Nasıl ki kendindeki hârikulâdeliği gören Hallacı Mansur’un Enel Hak demesi, Yûnus Emre’nin şehâdet âleminde nereye baksa Allâh’ı (cc) görmesi bu cevherin varlığını bize işâret etmektedir.
imam Gazâlî (ra) “Dikkat ediniz halk (yaratma) da, emir de O’nundur.” (A’râf, 54.) âyetinde geçen Halk kelimesini su, hava, toprak ve nefisten ibâret olan bu beden olarak (âlem-i halk); emir kelimesini de “âlem-i emir” olarak anlar. Kişinin sadrında bulunan kalp, ruh, sır, hafi ve ahva letâifleri zikirle ihyâ olunca “Onları Allah (cc), karanlıktan aydınlığa çıkarır.” (Bakara, 257.) kelâm-ı ilâhîsi doğrultusunda insan küfürden, nifaktan, şehevî ve hayvânî duygulardan, şek ve şüpheden tereddütsüz îmâna ve ihsâna (Allâh’ı görüyor gibi tâat yapmaya) kavuşur.” demiştir.
fenni ilim ve kur'an ilmi ile yapılan bu açıklamaları dikkate almak lazımdır, bu soruyu soran arkadaş neyi görmek istiyorsa onu görmekte serbesttir.
biz insanlar 5 duyu organımız ile tanırız çevremizi bunlardan biri olan görme duyusu ışığın nesneye çarpıp göz merceğimizden geçen ışınların beynimizde işlenmesi ile oluşan yansımaları algılıyoruz, kör biri o ışınları göremediği için nesneyi yok sayabilirmi?.
yoktan var ettiği yönünde kur'an-ı kerim mealleri varsada "el bâriû" kelimesinin tam tercüme edilememesinden kaynaklıdır, her şey Allah'ın kendi zatından olup alemde Allah tan başka bir şey yoktur.
1. Bilim dünyâsı yaratılış üzerine çok ciddi çalışmalar ortaya koymuştur. 1900 yılında Max Planck’ın Dalgaların enerji denklemi[3] E=h.f ve 1905’te Einstein’ın enerji denklemi[4] E=m.c2 bilim dünyâsında çığır açmıştır. Bu iki denklemi eşitlediğimizde
h.f = m.c2 çıkar. Burada:
m: kütle (madde)
c: ışık hızı (sâbit sayı)
h: plank sâbiti (yâni sâbit sayı)
f: ışık frekansı (sayı)
Denklemin sol tarafı yokluk (hiçlik) sağ tarafı ise varlık (madde)dir. Nasıl oluyorsa ışık yâni enerji maddeye dönüşüyor. Denklem soldan sağa düşünüldüğünde yoktan yaratılışı, sağdan sola düşünüldüğünde varlıktan yok oluşu anlatmaktadır.
2. Uranyum 238 elementi radyoaktif bir tepkimeyle önce Toryuma sonra Radyuma, sonra da Kurşun elementine dönüşür. Her aşamada kütlenin bir kısmı enerjiye dönüşmektedir. Yâni madde madde olmaktan çıkmaktadır.
3. Kuantum Fiziğinde her parçacık karşıt parçacığıyla yâni zıddıyla ortaya çıkmaktadır. Yâni bir madde yaratılırken zıddıyla yaratılmaktadır. 1960lı yıllara kadar atomun yapısındaki temel parçacıklardan elektron, proton ve nötronun karşıt parçacıkları laboratuvarlarda deneysel olarak bulunmuştur. Her parçacık karşıt parçacığıyla birleşince yok olarak enerjiye dönüşmektedir. Kuantum dünyâsında buna çiftli oluşum[6] denir. Özetle, madde bir yaratıcı tarafından zıddıyla birlikte yaratılmaktadır.Rabbimiz âyetinde “Ve biz herşeyden (zıddıyla kâim kılarak) çift yarattık. Umulur ki böylece siz tezekkür edersiniz.” (Zâriyât, 49.)buyurmaktadır.
4. Son yıllarda CERN laboratuarlarında yapılan deneylerde şaşırtıcı bir sonuç çıkmıştır. Uygun iki enerjinin (ışığın) bir araya gelirken bir şeyin etkisi ile maddeye dönüştüğü kesin olarak bilinmektedir. Enerjinin maddeye dönüşmesini sağlayan bu şeye Tanrı parçacığı (higss bozonu)[7] denmiştir. Şimdi bilim adamları harâretle Tanrı Parçacığını araştırmaktadır. Anlaşılması gereken şey maddenin bir yaratıcı tarafından yaratıldığıdır. Allah (cc) âyetinde “O gökleri ve yeri örneksiz yaratandır. O bir işe hükmetti mi ona sadece “ol” der, o da hemen oluverir.” buyurur (Bakara, 117.). iki enerji birleşirken yaratıcı âdetâ mührünü basmaktadır.
5. Bu yüzyılın başında onlarca delille ispatlanmış Big Bang Teorisi de bize aynı şeyi söylemektedir. Bütün galaksiler birbirinden uzaklaşmaktadır. Bir çocuk balonu üzerine kalemle noktalar koyup şişirdiğimizde noktaların birbirinden uzaklaşması gibi evrendeki noktalar da birbirinden uzaklaşmaktadır. Yine âyetlerinde Yüce Rabbimiz “O kâfirler görmedi mi ki yer ile gök bitişik idi Biz onları ayırdık, sonra her canlı varlığı sudan yarattık. Hâlâ inanmayacaklar mı?” (En’âm, 30.) ve “Bir de göğe bakın. Biz onu kuvvetle binâ ettik ve şüphe yok ki Biz onu genişletmeye de mâlikiz.” (Zâriyât, 47.) buyurmaktadır. Demek ki bundan yüz yıl evvel gök cisimleri birbirine daha yakındı. Bin yıl evvel daha da yakındı. Zamânı geriye çevirip Büyük Patlamadan hemen önceye gidersek evren tek bir nokta hâlinde, minimum hacim sonsuz yoğunlukta bir enerji iken “Kün” emriyle Big Bang gerçekleşmiş ve o yaratılmıştır.
6. Önceleri maddenin elektron, proton ve nötron gibi parçacıklardan oluştuğu biliniyordu. Son 20 yılda yapılan çalışmalarda gözle görülemeyen küçüklükteki atomun içinde 300 civarında atom altı parçacık[9]keşfedilmiştir.Bu keşifle berâber bilim adamlarının merakla sorduğu soru şuydu: Acaba atom içinde bu kadar küçük bir alanda 300 parçacığı bir arada tutan kuvvet nedir?. Araştırmalar netîcesinde bu parçacıklar arasında onları birarada tutan bir enerji olduğu keşfedildi. Bu enerji ile Evrendeki boşlukta bulunan enerji aynıydı. Yâni evren tek bir enerjiden oluşuyordu. Evrende bu enerjiden başka bir şey yoktu. Tam da bu sırada De Broglie’nin hipotezi akla geliyordu. Her parçacığa bir enerji eşlik eder. ister atom içinde isterse gökyüzünde olsun her parçacığı bir enerji tâkip etmekteydi. Yâni madde yalnız değildi. Allah (cc) bu gerçeği âyetinde şöyle buyurmuştur: “O gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra Arş’a kurulandır. Yere gireni, ondan çıkanı, gökten ineni, oraya yükseleni bilir. Nerede olsanız O sizinle berâberdir.” (Hadîd, 4.) ve “Andolsun insanı Biz yarattık ve nefsinin ona verdiği vesveseyi de Biz biliriz. Çünkü Biz ona şah damarından daha yakınız.” (Kâf, 16.)
Kısaca, Kâinât tek bir enerjiden oluşuyordu. O da Allah (cc) dır. Bilim artık şunu söylüyor: Kâinâtta Allah’tan başka bir şey yoktur.
Tasavvuf ilmi de bizlere ‘maddenin ve eşyânın özünde Allâh’ın (cc) nûru var’ der. ‘Allâh’ın nûru her yeri kuşatmıştır’ der. Dağlarda, taşlarda, ağaçlarda ve de insanda ilâhî bir cevher yâni Allâh’ın (cc) nûru vardır. Tasavvuf, insanın kendinde ve eşyâda var olan bu ilâhî cevherden haberdâr olmasına ve bu cevherin hayretlerini ortaya çıkarmasına yardımcı olan bir ilim dalıdır.
Tasavvuf ilminde, bir Mürşid-i Kâmil rehberliğinde mürîdin bu hakîkatlere ve cevherlere ulaşması sağlanmaktadır. insan vücûdunda var olan bu ilahâhî cevherler (letâifler) bizi en yüce makam olan kulluk makâmına götürecek aşamalardandır. içindeki cevheri ortaya çıkaran bir tasavvuf erbâbında güzellikler meydana gelir ve onun her yerinden Nur fışkırır.Hadîs-i Kudsî’de Allah Teâlâ “Kulumu sevince onun gören gözü, duyan kulağı, tutan eli olurum. Artık o benimle duyar, benimle görür, benimle tutar, benimle yürür.” buyurmaktadır.
Nasıl ki kendindeki hârikulâdeliği gören Hallacı Mansur’un Enel Hak demesi, Yûnus Emre’nin şehâdet âleminde nereye baksa Allâh’ı (cc) görmesi bu cevherin varlığını bize işâret etmektedir.
imam Gazâlî (ra) “Dikkat ediniz halk (yaratma) da, emir de O’nundur.” (A’râf, 54.) âyetinde geçen Halk kelimesini su, hava, toprak ve nefisten ibâret olan bu beden olarak (âlem-i halk); emir kelimesini de “âlem-i emir” olarak anlar. Kişinin sadrında bulunan kalp, ruh, sır, hafi ve ahva letâifleri zikirle ihyâ olunca “Onları Allah (cc), karanlıktan aydınlığa çıkarır.” (Bakara, 257.) kelâm-ı ilâhîsi doğrultusunda insan küfürden, nifaktan, şehevî ve hayvânî duygulardan, şek ve şüpheden tereddütsüz îmâna ve ihsâna (Allâh’ı görüyor gibi tâat yapmaya) kavuşur.” demiştir.
fenni ilim ve kur'an ilmi ile yapılan bu açıklamaları dikkate almak lazımdır, bu soruyu soran arkadaş neyi görmek istiyorsa onu görmekte serbesttir.
konu din olursa, saldıran cahiller her türlü iftirayı atarlar, normaldir.
hoca bu iftirayı atanlara ve yayanlara lanet etmiş, dava edeceğim demiş, üşenmemiş video hazırlamış.
lanet den korkmayan danalar belki dava edilmekten korkarlar.
böyle fütursuzca iftira atanlar iki dünyada da sonlarının ne olacağını iyi düşünmeli, bu dünyanın mahkemesinden belki beraat ederler, fakat hesap gününün hakiminden korksunlar, öyle bir mahkeme ki hakimin kendisi şahit, iftiracının eli dili şahit.
hoca bu iftirayı atanlara ve yayanlara lanet etmiş, dava edeceğim demiş, üşenmemiş video hazırlamış.
lanet den korkmayan danalar belki dava edilmekten korkarlar.
böyle fütursuzca iftira atanlar iki dünyada da sonlarının ne olacağını iyi düşünmeli, bu dünyanın mahkemesinden belki beraat ederler, fakat hesap gününün hakiminden korksunlar, öyle bir mahkeme ki hakimin kendisi şahit, iftiracının eli dili şahit.
din düşmanlarının neresinden uydurduğunu merak ettiğim iftiradır.
bu konuda Ahmet Mahmut Ünlü'nün yaptığı açıklama için,
https://www.youtube.com/w...a2to&feature=youtu.be
bu konuda Ahmet Mahmut Ünlü'nün yaptığı açıklama için,
https://www.youtube.com/w...a2to&feature=youtu.be
Atatürk müslümandı demek hem müslümanlara hem atatürke en büyük hakarettir.
“Fakat, bu prensipleri, gökten indiği sanılan kitapların dogmaları ile asla bir tutmamalıdır. Biz, ilhamlarımızı, gökten ve gayipten değil doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz.” şeklindeki TBMM’nde yaptığı konuşmadır.
izlemek ve dinlemek isteyenler için
https://www.youtube.com/watch?v=lZ-KajhkqMU
izlemek ve dinlemek isteyenler için
https://www.youtube.com/watch?v=lZ-KajhkqMU
vücut hatları güzel, yüzünün makyajsız hali en kezban kızdan daha çirkin bir hatun kişi için normal bir durumdur.
https://www.instagram.com/p/BCdX5YEM6oe/?hl=tr
https://www.instagram.com/p/BCdX5YEM6oe/?hl=tr
allah'a iman etmek.
edit: allah'a iman ettiğini beyan eden kişinin entry sini eksilememek.
edit: allah'a iman ettiğini beyan eden kişinin entry sini eksilememek.
matematik bilmeyen düz mantıkçı zerzevatların allah'ı matematik cahili ilan etmesi ve matematikten anlamayan ilkokul mezunlarını kolayca kandırabileceği bir düz hesap yöntemi.
edit: kelime hatası
edit: kelime hatası
bakınız muhammed kuranda ne diyor diye bir cümle demek, kuran haşa hz muhammed'in laflarından oluşan bir kitaptır demek, eğer kuran-ı kerim'in allah lafzı olduğunu kabül etmiyor kul sözüdür diyorsanız öncelikle şunu bilin ki kur'an yaratıcının insanlara öğüt vermek için indirdiği bir kitaptır.
hz zeyd olayını da çarpıtmayın, zeynep ile hz muhammed evlendiklerinde ikisi (zeynep ve zeyd) boşanmışlardı islam hukukunda evlatlık edinme diye bir şey yoktur zaten. evlat kan bağı ile olur, evlendiğin hanımın veya erkeğin çocuklarıdır, süt kardeş vardır fakat süt evlat yoktur (fakat süt bağın olan ile de evlenemezsin).
ateist iseniz islama inanmıyorsanız bir taraflarınızı yırtmayın, sizin ate dünyanız size, ahiret dünyası bizlere (müminlere) olsun.
edit: kelime hatası
hz zeyd olayını da çarpıtmayın, zeynep ile hz muhammed evlendiklerinde ikisi (zeynep ve zeyd) boşanmışlardı islam hukukunda evlatlık edinme diye bir şey yoktur zaten. evlat kan bağı ile olur, evlendiğin hanımın veya erkeğin çocuklarıdır, süt kardeş vardır fakat süt evlat yoktur (fakat süt bağın olan ile de evlenemezsin).
ateist iseniz islama inanmıyorsanız bir taraflarınızı yırtmayın, sizin ate dünyanız size, ahiret dünyası bizlere (müminlere) olsun.
edit: kelime hatası
hakeme kızmak yerine ülkemizin güzide takıma hakaret etmek.
kesme işareti olmadan ankara' da büyük patlama başlığı açmak zorunda kalınan durum.
yapanın yaptıranın, arkasından def çalanın allah belasını versin dediğim katliam.
ilkokul çocuğu espirisi yapan yazar modeli, ne büyür acaba.