bugün

entry'ler (20)

tepe gazinosu

refik birinç tarafindan "tepebasi" gazinosu olarak adlandirilan mekan.

seagull

marti kusu.

daral

geldi mi gitmek bilmez duygu.

afili yalnızlık

bi an önce ölme ve kacma istegini icinde barindiran emre aydin isminde birine ait olan sarki.

denize çıplak girmek

dogrudan torlak girilebilecegi gibi, denize girdikten sonra üzerindekileri cikararak yapilan eylem.

deniz karasu

yaramaz, uçarı, siradisi, bateri, metal müzik,araba, hiz, kev, pireci,şmg, eglence,nese... bir kaza sonucu kaybettigimiz arkadasimiz. :( süper bi adam.

icat edilmesi istenilen aletler

bugüne kadar icad edilmemis büyük sabirsizlikla icad edilmesi beklenen aletler.
örn: 1)oturur ya da yatar konumdayken al da sunu isetiver aleti
2)hem yemek düzenini saglayan, hem de yemek bittikten sonra sofrayi toplayip yikayarak ertesi güne hazirlayan masa
3)sevgi arsizi insanlar icin cici cici makinasi
vb...

janset

koca iri mavi gözleri olan, yamuk burunlu kisinin ismidir. cerkezce janset prenses anlamina gelmektedir.

gırgıriye

"eeer kusun eti yenmez guguuusss", "sokarim seni salvarima cikaririm pespembe", "a be bizim kari kedi mi doordu" gibi degisik ifadelerle bezeli replikleri olan hakikatten komik bi film.

erol evgin

"bir taanem söyle canim ne istersen iste benden" die sarkisi olan, renkli gözlü, insan canlisi, sacinin peruk mu yoksa gercek mi die ikilemde kaldiim,orta yasi biraz gecmis sahsiyet.

gökdelenler

tam yanindan basinizi kaldirip en üst katina bakmaya calistiinizda boyun agrisina sebep olan ve göge cok yakinmis gibi görünen yüksek katli yapilara verilen ad.

turkceden turkceye ceviri yapmak

kompleksli hocalarin ögrenciler acaba daha zor nasil anlar diye düsünüp, tek cümlenin 15 satirdan olustugu, agdali bir anlatim sekliyle hazirladigi notlar üzerinde yapilan ceviri.

bandırma

balikesir ilinin ilcesi ve ayni zamanda memleketim olmakla beraber bana hüzün katan, rüzgari ve yokusu bol, her köse basinda bi tanidik görüp aga naabüün die kisa sohbetler edilen, piizin bol oldugu, yazili olmayan kendine has lugati bulunan, istanbul a 2 saat mesafedeki sirin belde. gidiniz görünüz efem.

pusur

sek olarak kullanimindan ziyade önüne bok kelimesi getirilerek anlamsiz/gereksiz gibi bir anlama bürünür.

cümle icinde örnek: bok püsür seyler yüzünden kavga ettik.

bebek taklidi yapan şişman kızlar

itici bi sempati/sirinlik/yapmacik gülümsemeler ve türevlerinden faydalanarak dis görünümünün baskalari tarafindan ücüncü,besinci saflarda yer almasi icin cabalayan, olmasa daha da iyi olur kiz tipi.

lafı çevirmek

konuyu esas gidisatindan cikarip; genelde kendi menfaatleri dogrultusunda, kimi zaman da "ulan ben ne dedim hemen toparliiim" maksadiyla bilinçli olarak konusmaya yön vermek.

kaktırmak

daha cok kaktir-i - ver seklinde kullanilir. dürtmek, ittirmek anlamindadir.

örn1: "bi kaktiriverdi beni öte yana."

örn2: "sunu dolaba kaktiriver" gibi.

mojo

yerini baskasina bir türlü tarif etmeyi beceremedigim, ayaklarin ezberden gittigi carsamba geceleri daha keyifli oldugunu düsündügüm, kimsenin kimseyi umursamadigi rahat bi mekan.

cuma namazi saatinde satis yapmayan esnaf

inanca göre cuma saati yapilmasi gereken tek isin ibadet oldugunu düsünen ve böyle düsünmeyen insanlari hizmet/ürün den yoksun kalmasina sebep olan esnaf grubu.

bir sevmek bin defa ölmek demekmiş

hüsranla sonuclanmis bir konser sonrasi müzik kariyerlerine nokta koyan; solistinin ah cektiren, melül melül baktiran sevdigim bi hocam oldugu grubun parcasi.