Çocukların ve kadınların taciz, tecavüz edildiği, şiddet gördüğü bilakis Türkiye de yaşayan her 10 kadının 3'nün hayatı boyunca en az 1 kere taciz edildiği, din kisvesi altında paraların aklandığı, dinin siyasette kullanıldığı, adamcılığın ve kafanızı çevirdiğiniz her yerde yolsuzluğun gırla olduğu ve üstelik her sorun da ve fikir ayrılığında maymun gibi kavga edildiği, uga buga denildiği bir toplumda eşcinseller mi bozuyormuş -yozlaşmış ve çürümüş olan '' toplum ahlakını? ''. Komik.
Kimin kimi sevdiği mi bozmuş gerçekten?
Ahlakı bozan şey sizin gibilerin '' aptal olduğu gerçeği '' ve bundan kaynaklı nefret ve kin dolu olmanızdır.

Eşcinseller, heteroseksüellere yolda '' hüüüüğ siz heterosunuz '' deyip de saldırmaz.
Ama sürekli tersini görüyoruz, haberlerde izliyoruz. Maalesef ki cinayetlere kadar varıyor.
Toplum ahlakını ayrımcılık ve şiddet bozar. Ben bunu hiç eşcinsel bireylerden görmedim..

Bu fizyolojik ve duygusal bir olay.
Bir insanın heteroseksüel olması ne kadar olası ve normal ise '' x '' bir yönelimde olması da o kadar normal.
Sizin hetero olmanız ne kadar sapkınsa '' x '' bir yönelim de o kadar sapkın.
Hastalıklı fantezi dünyanızda, bastırılmış cinselliğinizin patlattığı hormonlardan dolayı düşündüğünüz gibi tek olay seks değil..
Üstüne basarak SEVGi diyorum o yüzden.

Kimin kimi sevdiği sizi ne ilgilendirir? Siz kimsiniz ki insanların hayatına müdahale edip, birde insanların hayatında söz hakkınız olduğunu iddia ediyorsunuz? Onları örseliyorsunuz da yanlış olduğu, kötü olduğunu iddia ediyorsunuz?

Bilir kişi falan değilsiniz. O yüzden
Muzunuzu yanınıza alın, at gözlüğünüzü güzelce takın ve kendi özgürlük çemberinizde kusun kininizi de, eşcinsel olmadığınızı kanıtlamaya çalışın kendinize, gizli eşcinseller sizi..

Sevgi sevgidir, yönelim gözetmez. Ahlakınız batsın..

Cinsiyetçilik ve sözel saldırı yapan biriyle cinsiyet eşitliği hakkında mantıklı bir şekilde tartışamazsınız, boşuna prim vermeyin belli ki ilgi istiyor, bu şekilde tartışılmaz çünkü o argüman üretmek yerine saldırıyor. Tartışma fikir beyanı hakaret ve saygısızlık ile olmaz.

Ama madem sen bundan anlıyorsun yinede söyleyeyim zekanın cinsiyet ile hiç bir alakası yoktur, bilimsel olarak iki cinsiyet içinde beyinsel fonksiyonlar ve kapasite eşittir ( bunu açıklamam bile çok üzücü ) fakat haklısın! '' TÜM '' kadınlar olmasa da seni doğuran kadın kesinlikle '' YARIM AKILLI '' imiş ki senin gibi bir maymun yetiştirmiş. Umarım baban bir daha ki sefere üremek için bir insan seçer.

Ne diyeyim ki Al muz.

Geceyi zehir eden zihnen yıkıcı hadise.
Ayrıca anksiyetesi olanlar için ayrı bir zulümdür bu olay. Çıkmazlara sokar, aynı şeyleri hatırlatır durur, yok yere insanı demoralize eder.
Özetle:
'' Başını tutan başa dönmez, başa dönen başını tutar. ''

Anılar sabit duruyor kafa gidiyor eskilere.

Paranormal olayların içine daldığımız yeni çıkmış korku türünde oyun.
Hayaletleri analiz etmeye çalışan bir ekibin parçasıyız, bu paranormal varlıklarla belirli cümleler ile mikrofon yoluyla iletişime geçebiliyoruz. işin güzel ve ilgi çekici kısmı onlarda cevap veriyor.
Özetle '' phasmophobia '' ben korku filminden/oyunundan korkmam diyenleri bile yarattığı atmosfer, yaşattığı gerilim ve psikoloji ile kız çocuğu gibi çığlık attırabiliyor. Bu yüzden oldukça başarılı.

Arkadaşlar ile dc de toplanıp oynanınca korkutucu olduğu kadar eğlenceli oluyor. Tavsiye ederim.

Zirvede bıraktı.

Kişilik bozukluğuna delalettir.

Ayrıca!
inanıyorsan saygı duy!

Bilinmez konusunda net bir sonuca varılamaz, bu sıfır yada bir - siyah yada beyaz - var yada yok cevaplarını geçersiz kılan bir münakaşadır. bilinmez hakkında net bir kanıya varmak saçmalıktır. benim mantığım bir yaratıcının olmadığını varsa da bizim bildiğimiz yapıda ve normlarda olmadığını, dinlerin ise tanrının adıyla diyerek, bunu kullanarak insanları yönetmek, yönlendirmek ve bastırmak için uydurulmuş, çeşitli coğrafyalara ve kültürlere göre de şekil almış bir çok senaryodan ibaret olduğudur. tabii bu benim düşüncem katılmak zorunda değil kimse bende x bir düşünceye katılmak zorunda değilim. herkes istediğini düşünmekte özgür. militanlığın lüzumu yok.

babasının nadide arkadaşları nasıl annesinin tüm ihtiyaçlarını karşıladıysa biz de onun arkadaşları olarak karısına aynı sözü veriyoruz. Rahat uyu yeter ki.

Aydınoğlunun babası öldüğü için, babasının arkadaşları annesiyle çook güzel ilgilenmişler ki böyle yaklaşımlara varmış o da, fazla gitmeyin üstüne.

ailem de ki bireylerin başına bir şey gelmedikçe, onları kara toprağa vermek zorunda kalmadığım sürece, hayat bana o acıyı yaşatmadığı sürece, çözülmeyecek dert, beni yıkacak hüzün ve keder, aşamayacağım sorun falan da yoktur.

4 artısını 5 eksisini bilmem, entryleri kontrol ediyordum, sayıyı görünce bir hata falan olmuştur dedim, diğer yazar arkadaşların da 700 900 civarı onlarda da artı yok mesela eksi de yok fakat 1000 civarı okunma var, ama benimki ilginç bir rakam da, şaşırdığım için paylaştım. Bir hata falan var sandım nitekim sanırım piyano calmaya calisan adam'ın dediği gibi oldu.

Ne oluyor ya?

görsel

Türk Halkının Ayrım Ve Nefret Sorunu!

Türk halkının ayrım ve nefret sorunu olduğu gözden kaçmaz bir gerçek, iyi de peki neden oluşuyor bu ayrımcılık ve nefret hissi?
Nasıl insanlar birbirini dinlemeden, anlamadan nefret edecek hale gelebiliyor?
Niye bu nefret niye bu ayrımcılık bu ne şiddet ne bu celal?
Ve bütün bunların çözümü yok mu? Varsa nedir?

Bu makalemiz de bu konuları kaleme alacağım,

Öncelikle bu nefretin ve nefretin getirdiği ayrımcılık hissinin kaynağından biraz size bahsetmek istiyorum. Türk tarihinin başlarından beri Türk toplumu karma bir toplum olmasına rağmen tek bir kültür de buluşması ile Türk Kültürü oluşmuştur. Tek bir millet değil ama Tek bir Kültür, buna rağmen sonuç olarak karma bir şekilde oluşan bu toplumun yer yer fikir ayrılıkları oluşmuş tarihte. Bugün dahi günümüzde toplum içresinde bir çok fikir ayrılığı gözlemlenmekte, belki tarihimizin başlarında ki gibi değil ama aynı niteliklerde. Sağcısı, Solcusu, Entelektüeli, bilgisizi, dincisi, Ateisti, yobazı, kürdü, Laz’ı, çerkezi, ermenisi, faşistti, komünistti, devlet yancısı, anarşistti, Sünnisi, Alevisi, hatta Fenerlisi, Cimbomlusu, Beşiktaşlısı diye ayrımlar bile mevcut, işin daha kötüsü ise bu ayrımlardan ciddi kavgalar tatsızlıklar, kalp kırılmaları hatta ölümler bile meydana gelmekte günümüzde.

Ölümlere üzülerek örnek vermek gerekirse eğer,

Takım ayrımcılığı ( Taraftar ) Cinayetleri -

Beşiktaşlı Oktay Akdemir;

1991 yılının Aralık Ay'ında Galatasaray-Beşiktaş maçı sonrasında Beşiktaş taraftarı mühendis Oktay Akdemir Mecidiyeköy’de bir grup Galatasaraylı taraftarın saldırısına uğrayarak komaya girdi ve kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Oktay Akdemir, öldürüldüğünde 30 yaşındaydı.

Fenerbahçeli Şener Yener;

istanbul'da, 13 Aralık 1993'de Alibeyköy'deki bir kahvehanede, Fenerbahçe-Beşiktaş maçını izlerken Fenerbahçe'nin galibiyetine sevinen sarı-lacivertli takım taraftarı Şenel Yeter, dövülerek hayatını kaybetti.

Galatasarylı Celal Kurtuluş;

Galatasaray taraftarı Celal Kurtuluş, 1996 yılında istanbul'da bir tavernada, aralarında çıkan "taraftarlık" tartışması nedeniyle o dönem Fenerbahçe'nin tribün liderlerinden "Sebo" lakaplı Sebahattin K. tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Olayın ardından gözaltına alınan Sebahattin K, çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklandı.

Din Ayrımcılığı Cinayetleri –

Sivas Katliamı:
2 Temmuz 1993 Madımak otelinde ‘’ Pir Sultan Abdal ‘’ şenliklerine katılmak için gelen 37 kişi Alevi olduğu gerekçesi ile Sünni vatandaşlar tarafından vahşice yakılarak öldürüldü.
Bu kara leke Türk halkından, Türkiye'den hiç silinemedi.

Maraş Katliamı:
Resmi rakamlara göre 111 kişi öldü…
"Komünistleri bırakmayın, Allah yoluna kesin, Sütçü imam aşkına vurun", "Bugün cihad günüdür, bir Alevi öldüren cennete gider", "Alevileri öldürelim, memleketten temizleyelim", "Alevileri öldürün, şahit kalmasın" diye bağıran faşist ajitatörlerin sürüklediği kalabalıklar Alevilerin yaşadığı Yörükselim, Yenimahalle, Serintepe, Mağaralı, Kahramanmaraş mahallelerine saldırdılar. Bu mahalleler taranıp, bombalanıp, kundakladıktan sonra muhasara altına alındı. Ölülerin taşınması, yaralıların hastanelere götürülmesi engellendi,
Bu kara leke Türk halkından, Türkiye'den hiç silinemedi.

Bu tip bir çok örnek sıralanabilir, zannımca bu temel nefret sorunun tek bir çözümü var, insanları olduğu gibi kabul etmek, bir fikire yada bir görüşe katılmak zorunda olmadığımızı ama o görüşe sahip olan kişiye saygı ve sevgi duyabileceğimizi öğrenmek ve çocuklarımıza da bunu öğretmek.
Hiç bir ırkın, cinsiyetin ve görüşün bir diğerinden üstün olmadığını, bu görüşlerin asla bir nefret sebebi olmaması gerektiğini anlayıp, nefret etmektense sevmeyi öğrenmeli, ve gelecek nesillere de öğretmeliyiz.
Onlara, bize dayatılan toplum baskını kırıp, insan sevgisini aşılamalıyız.
Sorun böyle çözülür '' Bence.''

Başka bir deyişimle;
Senin kahramanın bir başkasının katili.
Senin katilin ise bir başkasının kahramanı olduğu sürece, katillere üzüleceğim!

Eksik ve taraflı bilgi'den dolayı girilen konu başlığıdır. eksidir eksi kalacak.

Teoman - Gemiler

http://www.youtube.com/watch?v=lW8fvqG9O0c&list=PLEjMpD2ZVkm7WgOpRJ6aL2JWWUyCQuMg4&index=3

Biran için çıksan hayatımdan
Yanık tenli omuzumda
Haykırsam maziden, uzaklardan
Şu anda yanımda

Deniz rüzgara karışmış güneşte
Martı sesleri vardı gülüşlerde
Gülüşlerde gülüşlerde

Sen geçerken sahilden sessizce
Gemiler kalkar yüreğimden gizlice

Bir an için çıksan hayatımdan
Yanık tenli omuzumda
Haykırsam maziden, uzaklardan
Şu anda yanımda

Deniz rüzgara karışmış güneşte
Dalga sesleri vardı gülüşlerde
Gülüşlerde gülüşlerde

Sen geçerken sahilden sessizce
Gemiler kalkar yüreğimden gizlice

Feminizm nedir?

Feminizm, kadınların haklarını tanıyarak bu hakların korunması amacıyla eşitsizliklerin ortadan kaldırılmasına yönelik muhtelif ideolojiler, toplumsal hareketler ve kitle örgütlerinden oluşan harekettir.

Özünde 2 cinsiyetin de eşitliğini savunur.
2 cinsiyette birbirinden üstün değildir.
'' Hepimiz insanız dır insan nihayetin de! ''
Diyen bu düşüncenin,
Ata düşüncesi de Hümanizmdir.
Eşitlik düşüncesidir, 2 cinsiyetin sadece cinsiyetten ibaret olduğunu, özünde insan olduğumuzun, farklar olsa bile, kalan değerlerin bir ayrımcılık yaratacak kadar, bir cinsiyeti küçük görecek kadar büyük olmadığını, ayrımcılığın kötü olduğunu savunan düşünce yapısıdır.
Zannımca haklı bir düşüncedir, ve desteklerim de.

NiTEKiM!

Feminizm bizim ülkemiz de ki kadınların çoğu tarafından yanlış anlaşılmıştır, kendi edindikleri deneyimler sonucu bir erkekten kalıcı bir yara alıp bunu tüm dünyanın erkek nüfusuna mahal etmeye çalışan kimseler olmuştur.
'' Tüm erkekler tecavüzcü '' , '' hepsi odun, hepsi öküz '' , '' erkekler ölsün '' , '' kadınlar üstündür '' , '' erkekler kadınların bokunu yesin '' , '' erkeksiz dünya, şiddetsiz dünya '' gibi saçma sapan salak suluk bomboş leş ithamlarda bulunan kimseler aslında kendi LAFTA savundukları Feminizm'in atar damarı olan eşitlik düşüncesini çiğneyip, zamanında kendilerini küçük gören erkekcikcikler ( oğlancıkcıklar ) gibi başka erkekleri küçük görerek, hakaret ederek, onlarla aynı şeyi yapmış bulundukları için aslında kendileri sadece Seksisttir, cinsiyetçidir, ırkçıdır, nazidir, feminazidir, ama kesinlikle Feminist değildir. Kendi savunduğu ve benimsediği düşünceyi anlayamayacak kadar gerizekalı olan kimselerdir. Bu kimselere '' Feminazi '' bu düşünce yapısına da '' Feminazim '' Denir.

Abi bir video da linç yeme be..
Adam mutlak doğruyu söylediğini iddia etmedi. '' BENCE '' dedi, Adam filmi, işin tüm niteliği ile eleştiriyor, bir konu üstünden değil, tek bir nokta üstünden değil, milliyetçi duygularımıza da laf etmiyor, vatana millete hiç etmiyor, karalamak içinse hiç değil, vatan deyince zaten '' akan sular durur diyor ''.

Nitekim bu bir SiNEMA filmi. Ve bu adam işinde donanımlı bir sinema filmi eleştirmeni, yani! Ona göre eleştiriyor, ona göre konuşuyor , değerlendiriyor, filmin konusu ya da filmin anlatmak istediğine göre değil. Sadece SiNEMAYA göre değerlendiriyor. Çünkü bu bir sinema filmi. X bir yapım da bu nitelikte olsaydı, yine kendisi filim derdi bence. Bu bir saldırı, bu bir art niyetli davranış değildir. Ortada bir hakaret ya da saygısızlık yokken, işin matematiğine göre, sinema kapsamına göre, fikir beyanında bulunan birini linç etmeden önce, bir bardak su için, 10'dan geriye sayın ve derin nefesler alarak, parmaklarınızı klavyeden çekin ve birazcık düşünün. Hiç bir fikre katılmak ya da doğru kabul etmek zorunda değilsiniz. Kimse de değil.
Yani lütfen az sakin olun, ve ona göre söylemlerde bulunun çünkü saçmalıyorsunuz gibi
'' BENCE ''.
Hepiniz cansınız, kendinize iyi bakın.

Ya ne olur kalk siktir git şuradan, hiç ugraşasım yok senin gibi bir aptalla. Ya çocuk diyorum ki editliyorum cümlelerimi çünkü önem veriyorum daha güzel okunsun diye. Mizahçıların dediklerine şahit oldum kısmını o cümleyi hiç editlemedim diyorum aptal herif. Senin gibi anlamanı değiştirip önceden demiş gibi yapmıyorum aptal huur ya. Ben şaka yapmıyorum seni doğuran anneye cidden üzülüyorum lan şuan. Ben sana ne kadar sövsem boş. Zaten bir anneye edilebilecek en büyük hakaret senin gibi bir evladı olmasıdır. Net.