bugün

entry'ler (33)

büyüdüğünüzü anladığınız an

etrafınızdaki gençlere bir zamanlar size bakan yetişkinler gibi baktığınızı fark ettiğiniz andır. ayrı dünyaların, ayrı ruh hallerinin insanlarıyız artık gençler, kusura bakmayın. topunuz cama gelirse keser yollarım.

joko nun doğum günü

yolcu tiyatronun harika bir şekilde sahnelediği roland topor oyunu.

kafkas tebeşir dairesi

tiyatro adam'dan izlediğim, internette okuduğum yorumlar nedeniyle sanırım büyük beklenti ile gittiğim oyun. açıkçası biraz hayal kırıklığı yaratmadı değil. arturo ui'den sonra tiyatro adam'dan beklentim de artmış sanırım, bana biraz basit sergilenmiş gibi geldi oyun.

eski sevgili

eninde sonunda unutulandır.
aşk acısını en yüksekte hissettiğim dönem eski sevgiliye dair her başlığı, yolu oraya çıkan her detayı satır satır okurdum. burayı okuyan adam da aşkından ölüyordur muhtemelen yoksa bu başlıkta ne işi var.
sen sevgili arkadaşım, bitiyor. çok üzülüyorsun çok yıpranıyorsun ama emin ol bitiyor ve bitecek. nasıl olur, ne kadar sürer bu kişiden kişiye göre değişeceği için yorum yapamam ama bir gün düşündüğünde vay be neler hissetmişim dediğin gün bittiğini göreceksin. onun uzakta mutlu mu mutsuz mu olduğunu umursamadığın, bir gün karşılaşma ihtimalinde neler yapacağını tasarlamadığın, belli belirsiz bir anı yığınına dönüştüğünü farkettiğin gün bittiğini göreceksin. bu süreçte ilerde hatırladığında kötü hissetmeyeceğin şeyleri yapmaya/yapmamaya özen göster yeter.

dilek doğan

ortaya çıkan görüntüleri canımı acıtan, çok acıtan devlet mağduru gencecik bir kadın.

kayıp şehir

az önce twitter'da biteceğini okuduğum dizi. lan tuhaf kanal d, bu dizi senin reklam üstüne reklam yaptığın star oyuncularla doldurduğun dizilerinden daha iyi reyting alıyordu nasıl bir basiretsiz kanalsın sen? belli ki bu güne bu saate gitmedi al bi gününü değiştir. reytingleri on numarayken dizinin gezmediği gün kalmadı ama reytingleri düşünce yerinden bile kıpırdatmayıp bitiriyorlar diziyi.

şu dizinin şu hale gelmesine neden olan başta intikam ve arkasından yalan dünya dizilerinin tez elden seyirciden tokadı yemesini beklemekte ve istemekteyim. yav senaryoyu törpüle o ilk bölümlerdeki keskinliğine getir, günü değiştir. o yere göğe koymadığın dizilerden daha iyi reyting alacaktır. bin yıllık kanalsın ben mi öğreteceğim bunu sana? bu gözler aysel ve irfan'ı çok özleyecek ama bir umut belki bitmez diye bekliyorum.

demek neymiş, star tv'den şaşmamak gerekmiş. bak adamlar reyting demedi o demedi bu demedi işler güçler ve behzat ç.'yi çatır çatır yayınlıyor. artık sen de herkes gibisin kanal d, atv'den falan bi farkın yok.

kayıp şehir

18 şubatta yayınlanan bölümüyle yeniden tat bulmuş, bana bir sonraki bölümü keyifle beklettirmeye başlamış olan dizi. yaa aysel hanım, ne dedim ben bugün irfan'a ihanet eden yarın sana eder dedim ama ne yalan söyleyeyim bu kadar erken beklemiyordum. irfan'ın "barışalım demeye gelmedim" ayarının arkasından kadir'in hareketi on numara gitti. bundan sonra sana yine irfan'a sığınmak kalacak ama irfan inşallah azcık olsun meletir seni. gökçe bahadır'i harika sesinden, ilker kaleli'yi de "bu da mı gol değil" performansından dolayı tebrik ediyoruz. dizide bir mert irfan kaldı, herkesi patır patır diben indiren senaristler onun saflığına ve dürüstlüğüne zarar vermezler inşallah.

ilker kaleli

şu anda ekranlarda olan en yetenekli adamlardan biri. hakikaten şaşkınlıkla izliyorum, bir izleyici olarak enerjisine yetişmeye çalışıyorum. gökçe bahadır'la yan yana çok güzel bir enerji saçıyorlar.

tanım: çok iyi oyuncu.

kayıp şehir

şerefsizliğin adı ne zamandan beri aşk oldu diye sorgulatan dizi.
her sezon bir yerli dizi izlerim. bu sezon yoktu izleyecek dizi bu başladı ya can simidi bulmuş gibi yapıştım. tanıtımdaki sözleri, başarılı oyunculuklar, gerçekçi senaryosu derken kaptırdım gittim, eğer kaçırdıysam netten izledim o derece. ama bana "türk dizisi eninde sonunda türk dizisidir" dedirtti ya helal olsun. tarlabaşında dizi çekiyorsun,içine on numara oynanan bir hayat kadını koyuyorsun, enerjisi neredeyse tv'den fırlayacak bir irfan koyuyorsun, harika yan hikayeler koyuyorsun. hangi güne konsan seyircin seni terk etmiyor izliyor.. dönüp dolaşıp vardığın yer gerçekten iki kardeş bir kadın mı? ulan arkadaş vardığın yer yasak aşk imkansız aşk mı? "uff kadir çoq yakışıklıı, yasak aşk çok tutkulu, bunlar çok masum yaaaaq" diyen kezbanlar hariç kadir ve aysel'in sevilip izleyici bulacağına inanıyor musun hakkaten? yasak aşk anlatayım diyorsan biz onu iki sene önce zirvede bıraktık zaten, imkansız aşk anlatayım diyorsan aynını çarşamba akşamları izliyoruz. derdin ve amacın nedir yani? arkadaş acayip sinirlendim yaa öyle böyle değil. bir erkek kardeşim bir de kız arkadaşım var bunlar bir ilişki yaşasa, bir de meğersem en başından beri seviyorlarmış birbirlerini ona rağmen benimle sevgili olmuş benimkisi allah canımı alsın ya onları vururum ya kendimi öldürürüm. kimsenin aşkına da saygı maygı duyamam.

bir de demin fragmanı izledim bu sinirim ordan geliyor. sevilmediğini anladılar sanırım sırf bu aysel ve kadir şerefsizliği sevilsin diye diğer karakterlerin içine edilmeye başlanmış. "beni sevmeyeceksen çek git" diyen, kadir'i defalarca reddeden zehra süslenmiş püslenmiş almış gururunu ayaklar altına kadir'in peşinde. canım arkadaşım bizim izlediğimiz zehra bu muydu? sen sırf ana karakterler sevilsin diye diğerlerini harcarsan seyircin de sana siktiri çeker çok afedersin. ben son birkaç haftadır diziyi çok canımız çekti ne olur biz yazalım diyerek kuzeyle güneyin senaristinin yazdığını düşünüyorum. yoksa böylesine bir sıradanlık olamaz.

neyse efendim güzel bir yirmi bölüm izledik. yayında ve yapımda emeği geçen herkese teşekkürler ama ben bundan sonrasını denk gelmediğim müddetçe izlemem. hatta ben bu diziden sonra daha da türk dizisi izlemem. murat uyurkulak dedik, yıldırım türker dedik geldik sen bana aşk-ı memnu 2 izletiyorsun.

aysel'e özel not: aysel'ciğim bugün kardeşine ihanet eden yarın sana eder. kendini kolla derim. irfan'a yaptığın kalleşlikten sonra çok da umrum olmaz hani.

yazarların ödediği en yüksek telefon faturası

420 tl'dir. ortada şimdiki kadar çok tarife olmadığı dönemde uzak mesafe ilişkisi yaşamak zor işti.

basit bir ev kazası

günay karacaoğlu'nun tek başına resmen yardırdığı tiyatro oyunu. tek kişilik oyunlara karşı çok ön yargılıyımdır normalde ama bayıldım oyuna. bu oyun çok ciddi bir metin ve oyunculuk başarısıydı.

babamın cesetleri

krek'in 2012 aralık ayında başlayan yeni oyunu.
güzel şeyler bizim tarafta'dan sonra iştahım kabararak gittim açıkçası. onun kadar iyi değildi fikrimce -ki o gerçekten çok özel bir oyun olduğu için kıyaslamak hata ve babamın cesetleri'ne haksızlık olur- ama yine de başarılı bir oyundu ki krek'in kulaklıkla dinlenen ilginç ortamı bile yetiyor insana. gerçekten çok sağlam bir metin vardı fakat pek çok kişi gibi uzun tirad beni ve gördüğüm kadarıyla pek çok kişi de oyundan kopardı. oyunculuklar da sağlamdı açıkçası gidilip görülesi yer bulunursa tabi.

yalnızlar kulübü

ikincikat'ta oynanan başarılı tiyatro oyunu. gittim, gördüm, beğendim.

kadınları çekici yapan detaylar

bakışları ve vücut dilini kullanışıdır. bazıları bir farklı bakıyor, bir farklı çekiyor kendine.

20 dakika

kerem deren hatırına izlenecek dizidir. ilker aksum seçimini de çok sevdim ama tuba büyüküstün olmasa iyiydi. yine de ön yargı olmadan ciddi bir merakla beklenmektedir.

çaresizlik

duyguların en pisidir. en zor durumda bile her şeyin bir çaresi vardır der çıkarsın ama çaresizliği baştan kabullendiğin ruh hali bitirir adamı.

parayı bulunca karıyı boşamak

insanlığa sığmayacak olan, hayvanca bir davranıştır.

ilk cola turka reklamı

yayınlandığı döneme ciddi biçimde damga vurmuş olan reklamdır. reklamın başarısıyla içeceğin tadının birbirine böyle tezat olması ise başka bir ironi.

burcu esmersoy

erkeksi bir yüz ifadesi ve sesi olan sunucu kişi. ezelinden beri anlamam bu kadar güzel bulunmasını sağlayan özelliği nedir. bir erkek olarak, son derece maskülen ve itici bulmaktayım.

serdar ortaç ın kış aylarında kendini unutturması

müthiş bir doğa olayıdır. aynı başarıyı diğer 3 mevsimden de beklemekteyiz.