Komplo teorilerine bayılan biri olarak, ilk yarı bittiğinde maçın hakemi hakkında düşüncem

Bu abi yasadışı bahis sitelerinden birine ilk yarı kırmızı kart olmaza evini barkını satıp bastı bence. Önce Sinan gümüşe yapılan hunharca faulü görmezden geldi. Sonra luyindamanın pozisyonunda kırmızı vermemek için elinden geleni yapıp saçmaladı ve finalde Hatay kalecisinin dünyanın neresinde olsa kırmızı kart göreceği pozisyonu hakemlik kariyerini bile gözden çıkarıp saf yaptı kendini.

O an Var dan bunu çağırdıklarında ise hayatının hayal kırıklığını yaşadı ve sonunda kırmızıyı çıkarmak zorunda kaldı. Bunu benden başka düşünen kaç manyak var bilmiyorum ama bendeki izlenim tam olarak bu oldu.

Bi posta atın bak hamur gibi olursunuz gençler. Bir düşünürün de dediği gibi her yol sekse çıkar. Geceleri düşülen Bu boşluğun can sıkıntısının reçetesini yazmak için doktor olmaya gerek yok. Elinize kuvvet.

TFF tarafından Pek siklenme ihtimali bulunmasa da, belki yetkili birileri görür umudu ile veya görülmese de, kendimizce fikirlerimizi sunabileceğimiz başlıktır. Ben başlıyorum sevgili futbol aşığı yazar kişileri.

1- taraftar sorunu yaşayan futbol kulüpleri süper lige kabul edilmemeli. Başakşehir Kasımpaşa gibi semt takımlarıyla ligin vizyonunu sikip atmaya kimsenin hakkı yok. Süper ligde oynayabilmek için bu konuda Belli kriterler getirilmeli. Süper lig için yanıp tutuşan Altay Samsunspor gibi takımlar varken çok yazık.

2- bazı takımların stad kapasiteleri düşürülmeli. Olimpiyat alacaz umuduyla yapılmış 40-50 bin kişi kapasiteli stadlarda at pipisine konmuş kelebek gibi görünen taraftarlar ligin görselliğini bozmakta. Premier lig, serie a ve la liga da bile 20-25 bin kapasiteli stadlar var. Hepsi tıklım tıklım dolu. Bizdeki boş stadlar ise insanın seyir zevkini öldürüyor.

3- ana kamera açısının değişmesi. Sanki uzaydan çekiyonuz maçları AMK topçular uzak. top bit gibi. Haliyle Seyir zevki yine yerlerde. Premier ligde en vasat maç bile bi şekilde zevk veriyorsa bunun önemi büyük.

4- formalar. Bu kadar da olurmu demeyin sayın yetkililer. Yani buna da bence federasyonun el atması lazım. Saçma sapan formalar, çoğu ikinci amatör küme takımı gibi. Yalansa yalan diyin. Hani görsellik? 4 büyükler ve Bursa gibi bazı kulüpler eyvallah belli bir standartları var ama bazıları cidden facia.

5- var sistemi değişmeli. Mesela bu bir örnek siz daha iyisini de yalabilirsiniz. Sistemin başına 3 adet hakem koyulup, maçı durdurmadan o an kendi aralarında gerekirse oylama yapıp (2 ye 1 gibi mesela) anında karar verilip hakeme iletilmeli. Onlar ne derse o an o olmalı. Orta hakemin Maçı 5 dakika durdurup tekrar tekrar pozisyonu izlemesi gereksiz ve oyunu soğutan cinsten.

Süper ligi bir marka yapacaz diyorsanız ilk 4 öneri olmazsa olmazdır. Bence bir düşünün.

Daha çok sözlük yazarının görmesi adına uplamak istedim. Öyle geçiştirilicek bir konu değil kanımca. izlemeye üşenenler ve interneti az olan gariban sözlükçüler için

istanbul'un belli bölgelerinde meşhur seyyar pilavcıların kendilerini tanıttıkları kesitlerle gayet Masum başlayan reklam, Bi yerden sonra boka sarıyor. Aslında masum olan kısmı bile dikkatli gözlerden kaçamıyor. Pilava fasulye domates hatta bol bol ketçap koyan pilavcı abiler nedense hiç tavuk kullanmıyor mesela. Kedilerin pilav tezgahlarında cirit attığı sahneler ve Doz gittikçe artarken Bir Genç kızımız bunun içinde Mısır da olabilir aslında diyor. hemen sonrasında başka bir müşteri şaka yollu pilavcıya; hani bunun tavuğu biberi seyfoo dedikten sonra tabağı geri uzatıyor.

Ve

kfcnin sinsi sıfatlı şişman ustaları gaza getiren bir müzik eşliğinde savaşa girer gibi mutfağa girip sır tariflerle hazırlandığını iddia ettikleri pilavlarını yapmaya koyuluyorlar. Sonrasında Yanında bolca mısır ve tavukla, o sikindirik kağıt kaba servis ediyorlar.

Pilavı bu ne idüğü belirsiz tiplerden değil bizden yemelisiniz mesajını, ustalara saygı adı altında bizlere yedirmeye çalışıyorlar anlayacağınız.

herşeyi anlarımda, o saf seyyarcıları belliki röportaj ya da reklam ayağına kandırıp kendi silahlarıyla sırtından vurmak nedir?

Kıllı tavuklarınız kadar iğrençsiniz.

Kapitalizmin bokunu çıkaran, kurnazca hazırlanmış pislik kokan reklamdır. izlerseniz bu kokuşmuş sistemden bir kez daha tiksineceksiniz.

https://youtu.be/dNUa9wV6Fb0

kentakili burma bıyık anlaşılan o ki şimdi de seyyar pilavcıların üç kuruşluk kazancına dikmiş gözünü. Allahını seven şu Amerikan yamyamlardan yiyip içmesin.

Bu arada videonun altında Kfcye giydirilen yüzlerce beğeni almış yorumları tek tek silmiş kurnazlar.

ayrıca burnunu karıştırırken yakalandığı için adrenalin patlaması yaşayıp şova vurmuş kendini. Testesteron adrenalin ne var ne yok hormonlar birbirine geçmiş.

Adını unuttum zaten yasaklı bi video. Kadın dildo sokuyordu herifin çükünden içeri. iğne fikri o günden beri o kadar da bağrımı yakmıyor.

O kadar film izlemiş olmama rağmen şu başlığı her gördüğümde resmen burkuluyorum. Bir tane mi cümle kalmaz aklında bir insanın. Her defasında yoksa ben bir malmıyım diye içimden geçiriyorum. inşallah bu hususta yalnız değilimdir yoksa gerçekten mal olduğuma kanaat getiricem.

Prim ya da hassasiyet, sebebi nedir bilmiyorum ama Çarpıcı bir hareket olmuş.

Az önce solda şehit kızının mektubu başlığını gördüm ve açmadım.
Çünkü şehit haberlerinide izlemeden kanal değiştiriyorum.
Çünkü üzülüyorum.
Yazar bu hareketiyle o mektubu şahsen zorla benim gözüme sokmuş oldu. Umarım duygu patlaması yaşayarak yapmıştır.

Yalnız Yazısına sonradan Ekledikleri hiç olmamış. Kimseyi yargılama ve suçlama hakkına sahip değilsin. Kimse o başlığa yazmak zorunda da değil. Belki adam başlığı açıp hüzünlendi ve sözlüğü kapattı. vurdumduymaz bir Abaza olduğunu nerden biliyorsun?
bir yazar da başlıkta bahsi geçen kişinin annesinin geçen hafta öldüğünü söylemiş.
Yani Nerden tutsan elinde kalıyor.
ilginç bir şey oldu bu.

Asıl söylemek istediğim şey başka aslında. Ateş düştüğü yeri yakıyor sevgili yazar kişileri. Yani bizim okurken offf bu çok kötü bişiy yaa deyipte 5 dakikalığına yaşadığımız o duygu seli hikaye. Asıl acı orda. Bugün orda, yarın sende. Öbür gün bende. Ne ben senin acına, ne sen benim acıma aynı tepkileri veremeyiz. Aynı hassasiyeti gösteremeyiz. Hayat böyle ve böyle olmak zorunda.
O yüzden birbirinizi başka hayatlara düşen acılar üzerinden suçlamanız tartışmanız falan biraz saçma ve yersiz geldi bana. Orda insanlar bayılıyor ve salya sümük ağlıyor yerlere düşüyorlar. Biz de burda neyi tartışıyoruz. Bunu üşenmeyip okuyan varsa da valla helal olsun.

Bu konuda çok seçiciyizdir.

1-Kadın mı diye bakarız. En önemli kriterimiz budur.

2-Akciğerlerin çalışma kabiliyeti

3-eğer ciğerler faaliyetini yitirmediyse daha bitmedi. tekrar kadın mı diye bakarız.

Bunca aşamayı geçtiyse artık eşşek değiliz yani.

Bunu kaç arkadaşımla konuştuysam kredi çekmekten vazgeçtiler. Hesap basit. Kısa tutucam ayrıntılı tartışmak isteyen varsa buyursun.

Atıyorum 300 bine ev alacaksın krediyle 450 bin yapiyor. 10 yılda 150 bin lira faiz ödeyeceksin. Ay başına Yaklaşık 1300 lira demek. Bir de Aynı paralara ve hatta daha azına kirada oturup, kredi çekmişcesine her ay kredi öder gibi kenara artı bir meblağ attığını düşün.

Bu önerinin Artı olan kısmı, her ay para biriktirmek zorunda da degilsin. Ağır masrafın çıktıysa o ay harcamanı rahatça yapabilirsin. Senden para bekleyen bir banka yok. Kafa rahat. Mesela Kredi borcunu öderken arabanın motoru yiyip 10-15 bin lira masraf açtıgını düşün. Aylık 3 bin 500 TL ödeme artı 10-15 bin masraf. Çık işin içinden çıkabilirsen. dimi. Ama kiracı olarak yaşayıp kenarda birikmişin varsa rahatsın. Yap harcamanı önündeki aylara bak.

Buradaki rakamlar farazi. Yaşadığın şehire ya da bütçeye göre istediğin gibi oynama yapabilirsin. hepsi aynı kapıya çıkıyor.

Kafa rahatlığı ve huzur çok önemli. iş hayatında borçlu biriyle borçsuz ve kafası rahat biri arasındaki farkları sen düşün, uzun uzun anlatmaya gerek yok.

Velhasıl kelam, bu yamyamlardan Kredi çekip acımasız Sistemin kölesi olmayın sevgili dostlar. Ha bankanın kiracısı olmuşsun ha hacı Muharremin. Tek fark psikolojik rahatlık ve bu 10-15 yıllık bir süreçte çok ama çok önemli bir fark.

görsel

Ablayı sahneden alalım.

Beyler yapmayın kıraathanede bile duble çay 3 lira. Sizde istiyonuzki 2 liraya fincanla çay içip am göt izleyelim, iki çaya üç saat mekana çökelim. Çok ölücüsünüz be ipneler.

Ouv üstüne bir de para mı alıcaz. Aldatırım evet. Şaka lan şaka aldatırım. Şaka be şaka.. aldatırım.

Karides boku ne lan ahahah. afiyet olsun hacı abi. o değil de Tayland'a işettirmeyemi gittin doğru söyle seni hınzır.

Valla böyle süper. Çok dikkat çeken gürültülü hesaplardan sonra böyle kendi halinde yazmak şahsen çok daha uygun geldi. Şuraya günde bir kaç kez yazıyorum ve kimin okuyup okumadığı dahi umrumda değil. Fikrimi, içimi döküyorum bir nevi günlük gibi. Dikkat çekmek aslında öyle kolay ki.

Mesela Rus kekosu denen kardeşimiz eski takipçimdi nickini vermek istemiyorum. O kadar naif kendi halinde yazardı ki. Ama toplasan senelerdir 3-4 nickaltısı vardı. Sonra bir gün bir baktım nickini değiştirmiş yardırıyor. Herif 1 haftada meşhur oldu. Amina koyim şu sözlükte taninsan noolur kendi halinde yazsan nolur. Velhasıl kelam sallayın gitsin. Öpüldünüz.

görsel

Yazdıklarımıza biraz daha dikkat edelim gençler. Sen de ne kindarmışsın be Feridun.

Edit: başlığı açmadan evvel daha önce açılmış mı diye 2 kez aradım. Nasıl bir sisteminiz var anlamıyorumki. Siksen silmem taşıyıverin bi zahmet.

Ayşegül aldinç- beni hatırla. Toprak Sergen abimizle olan klibini bi izleyin derim.

yorgun geçen gün sonrası üstümü bile değişmeden aç biilaç kendimi koltuğa atıp sözlüğü açtım.
Sonra arkada bir ses olsun bari deyip TV açtım.
Direk karşıma bu çıktı.
Hadi dedim bi izleyeyim. telefonu elimden bırakıp Yaklaşık bir saatten fazla izledim. Öyle mal gibi izledim.
Bazı esprilerden Anladığım kadarıyla senaristleri sözlük ortamlarını takip ediyorlar. Belki bunu okurlar bile.
Güldürmedi, Hatta gülümsetmedi.
Şu program ortalamanın üstünde reyting alıyor ve seyirciler çoğu efekt gibi gelsede kahkahalarla gülüyor.
Neyse banane dedim.
kalktım dolabı kurcalayıp birşeyler atıştırdım. bi sigara yaktım.
yine aklıma geldi.
Bende mi sorun var acaba dedim. illaki hepimizin çevresinde bu showdan tad alan insanlar vardır.
Hiç bi boku beğenmeyen Lümpen tipleri sevmem ama
Kimseyi aşağılamak istemiyorum.
Kırmak yada sıkıcı analizler kasmakta istemiyorum.
ilk defa oturup adamakıllı izlediğim program hakkında sözlüğün bana verdiği yorum yapma hakkını kullanmak istedim.
Yayında ve yapımda emeği geçen,
Ekranları başında kahkahalarla bu güzide yapımı seyredip reyting yaptıran herkesi kutluyorum.

Başıma birşey gelmeyecekse astroloji zırvadır fakat insan kendi burcu pohpohlanınca bir hoş oluyor. Yalansa yalan diyin. Bir de mesela bence en iyi tasakli burç boğadır. Çünkü ben boğayım. Mesela bana kadınlar burcumu sorduğunda acaip hoşuma gidiyor ama başkalarının burcu ve özellikleri zerre sikimde değil.

Eminim hepiniz böylesiniz. Yalansa yalan diyin.