bugün

entry'ler (94)

sabun

bitmek uzere olan sabunu yenisinin uzerine yapıstırmakta uzman olmayı isteyen bunyede cıkan sivilce patlatıldıktan sonra sabunu kullanırken tekrar iki sabunun birbirinden ayrılması sonucunda çıldırmak. yapılan eylem her ne kadar basit gibi gorunsede uzun surebilir hatta gunlerce bu yapıstırma eylemi tekrarlanır, her sabun kullanımından sonra sinirler cekilir evdeki kedi sinirden tekmelenir, ta ki o bitmek uzere olan sabunu cope atana kadar, evet efendim inatlasmamak en iyisidir, bitiyorsa sabun cope atılmalıdır yada en guzeli sıvı sabun alınmalıdır, yapıstırma islemiyle ugrasan kısılerde goruldugu yerde acilen tedavi altına alınmalıdır.

madcon

cismen cankan'a benzemesiyle dikkat ceken norvec'li grup.

heroes da türk kahraman

serdar ortac sarkılarını yuz metre oteden tanımasıyla, cakmakla bira kapagını ustaca ceviklikle acabilmesiyle, dunyayı tehtıd eden kotulukleri topuguna bastıgı ayakkabısını cıkartıp kovalamasıyla, mangalı her kosulda yakabilmesiyle, tum yasakları delerek "bize bisey olmaz" deyisiyle, kahramanların bile aklını basından alacak olan turk kahraman.

improbable

(bkz: the hitchhiker s guide to the galaxy)

vera

(bkz: danny vera)

osurduktan sonra söylenen ilk söz

-özürdilerim...
+ne oldu ki hacı!
-az sonra ya$ayacagın deneyim icin, sesi kücük ama etkikidir...

bagimli olmak

sozluk için ya$anan duygu.

eskişehir de öğrenci olmak

anlattıgında "aa eski$ehir mi? cok guzel bir ogrenci kentidir" sanki norveç kıyısında bir balıkcı kasabası, anla$ılmaz olan herkesin burayı cok sevmesi, okuldan ba$ka gidecek yeri olmayan, cogu zaman o bile olmayan ve apartta sıkıntıdan patlayan, kendini eğlendirmek için maceralar arayan, bilgisayarına sevgili muamelesi yapan içinse tam bir ceza eski$ehir de ogrenci olmak. (tramvay cok pahalı)

mause

sevgilinin elinden daha cok tutulan alet. (mouse)

bandırma

"çehresi pusluda olsa gride olsa bandırmadır sonuçta özlerim ara ara,
geldik mi görmeden edemeyiz L limanı, selam vermeden geçmeyiz tünel önüne o serin kuytu kö$eye,
hatırlarız mühip ağbimizi demli samimi tepe çayını içerken,
dinleriz o keskin o hırçın o suratınızda çizilmedik elinizde çatlamadık yer bırakmayan rüzgarını kızmadan isyan etmeden,
kavga ettik dost çıktık be bandırma..." 10,5
http://www.bandirmaliyiz.biz/

gkhncnzdgn

kuzenim, can dostum ve photographicmemory sahibi güzel insan...

hepimiz kara murat iz

-ya bırak karde$im muratsa murat, aha bak karayızda. daha ne!
hepimizin içinde küçük bir kara murat yok mudur?

alternatif kultablalari

bilgisayarın ba$ından kalkmayayım, yataktan çıkmayayım gibi ü$engeçlik eseri dogan durumlarda, beynin yaratıcı zeka bölümünün yardımıyla olu$turulan icatlar. yada en yakın ne varsa.

kuvette bulasik yikamak

mutfak tezgahının isyanı sonucu ve bula$ıkların ev arkada$ınızı rehin alarak sizi tehdit etmesiyle olu$an hadise.

bilgisayarında çocuk pornosu olan çocuk doktoru

ne pis bi$eydir ya! kanser olan ve hala onbinlerce sigara içen insan gibi mi acaba. tıp ögrencilerine verilesi ve canlıcanlı kadavra muamelesi yapılası yaratık.

açılın ben sözlük yazarıyım

gecenlerde üç arkada$ımla yolda yürürken ba$ıma gelen hadise;
"arkamızdan gelen siyah parduseli iki adam, tam olarak insan denilemez aslında yani henüz metamorfozlarını tamamlamı$ iki $ey"
-lan! (biz durduk ve baktık lanet olsun ki)
-kimsiniz lan siz! ($a$kınca bakmaya devam ettik hem birbirimize hem de onlara)
-ülkücümüsünüz lan siz! (arkada$lar yanlı$ anlamayın aynen boyle geli$ti olay)
-başka naparsınız lan! (bakın farkettiyseniz surekli lan olarak bitiyor cümleleri)
evet sadece onlar konu$tu ve biz birgüzel dayak yedik üstelikte anlamsızdı soyledikleri, nedendir hala kafamızı kurcalıyor ve gercekten beni dü$üncelere sürüklüyor, $imdi ke$ke "sözlük yazarıyım ben" deseydim diye dü$ünüyorum, belki kafaları karı$ırdı bunu fırsatbilip kaçardık bizde.
-ehehe, sözlük yazarıyız biz...

hrant dink in cenaze toreni

daha gecen gun yurtdı$ındaki arkada$ıma Turkiye deki siyasi cinayetlerin artık gecmi$te kaldıgını anlatıyordum ve $imdi ise tv da bu toreni izliyorum.

terk edilirken fonda calan sarki

Led Zeppelin - Babe, I'm Gonna Leave You

Babe, baby, baby, I'm Gonna Leave You.
I said baby, you know I'm gonna leave you.
I'll leave you when the summertime,
Leave you when the summer comes a-rollin'
Leave you when the summer comes along.

Baby, baby, I don't wanna leave you,
I ain't jokin' woman, I got to ramble.
Oh, yeah, baby, baby, I believin',
We really got to ramble.
I can hear it callin' me the way it used to do,
I can hear it callin' me back home!

Babe...I'm gonna leave you
Oh, baby, you know, I've really got to leave you
Oh I can hear it callin 'me
I said don't you hear it callin' me the way it used to do?

I know I never never never gonna leave your babe
But I got to go away from this place,
I've got to quit you, yeah
Baby, ooh don't you hear it callin' me?
Woman, woman, I know, I know
It feels good to have you back again
And I know that one day baby, it's really gonna grow, yes it is.
We gonna go walkin' through the park every day.
Come what may, every day

It was really, really good.
You made me happy every single day.
But now... I've got to go away!

Baby, baby, baby, baby
That's when it's callin' me
I said that's when it's callin' me back home...

kuruyemis tabaginda sona kalanlar

sona kalan, fıstıgın tuzu ve kabugu, hoyratca tabagın içine ayıklanmı$ antepfıstıgı ve çekirdek kabukları. bazen de bakmadan elini atarsın psikopat gibi koca tabakta onca gevrek yemi$in arasından dal parçasına benzeyen garip bi$ey gelir...

kucukken oynanan oyunlar

"bir kii üç türküm!" denilen oyun simiit denilen oyunla aynı konsepte sahip.
kale baskın, üç ta$, be$ ta$.
biraz efemine erkeklerin de oynadıgı bir oyun vardı ismi?...
-kızlar kar$ılıklı ellerini havada birle$tirirdi bir tekerleme soylerlerdi, acıklı bir tekerleme tam hatırlayamıyorum, onun altından geçilirdi format geregi sanırım saçma bir oyunmu$!
kö$e kapmaca "mahalleye parkeden kamyon kasalarının içinde oynanırdı, ne guzel gunlerdi.
gostrik, gazoz kapaklarıyla oynanırdı, of yaaa hatırladım, hatta venus birasının kapagı cok degerliydi. kaldırımın kenarındaki ta$larda, uç vuru$ hakkıyla ilerlemeli bir oyundu.
herkesin elektrikçiden kestirdigi borularla sava$ yapılırdı, hatta en guzel kulahlar yaglı kagıtlardan olurdu, renkli bant ve kibrit kutularıyla suslenirdi o borular, igneli kulah yapardık kedilere atardık, "ne kotuymus" bazen kulah borunun içinde $i$erdi "pofh" diye yanaklarına dolardı tum ufledigin hava, sonra boruyu yere yayçizecek $ekilde sallayıp çıkartmaya çalı$ırdın kulahı.
eskiden, biz çocukken her$ey nekadar guzelmi$, nekadar samimiymi$...
hadi çocuk kalmaca oynayalım...