bugün
- akraba evliliği tehlikeli midir9
- linet14
- galatasaray10
- şampiyon galatasaray21
- sarhoş olmak8
- insan olmaya ceyrek kala10
- sari renkli seker12
- vatan haini nasıl olur9
- galatasaray taraftarı15
- ali koç tutuklansın13
- plajda bira içmek8
- 18 mayıs 2025 galatasaray kayserispor maçı10
- 21-22 mayıs 2025 aykolik masklavi istanbul zirvesi13
- en son ne yediniz20
- cin10
- tütsülenmiş yiyecekler9
- zıpla zıpla zıplamayan tayyip12
- küresel8
- afganistan10
- erkek erkeğe aşk9
- beyaz eşya dükkanında çalışan kız14
- chp'lilerin gavs'dan tövbe alması10
- gavs'ın faziletleri19
- anın görüntüsü11
- atatürk'ün papanın iznik ziyaretine izin vermemesi21
- diyanet'in kuran kursunda 17 çocuğa tecavüz33
- 1.50 boyundaki kızın 1.90 erkek istemesi24
- erkeklerin evlenmek istememe nedenleri14
- ulunun en tatlı 5 kızı15
- furkan bölükbaşı15
- v a m p i r o v10
- müzik öğretmeninin çocukları istismar etmesi21
- ak parti anketlerde önde14
- yarın denize girecek olmam8
- iş kadını ile sevgili olur musunuz18
- arkadaşlar sizce bu ayakkabı nasıl14
- yarın vurduracak olmam8
- çalınan kol saatinin chp binasında bulunması12
- imamoğlu çalmamıştır diyebiliyor musunuz11
- limonlu makarna8
- boğaziçi üniversitesinde yaşasın şeriat sloganı10
- işsizler tüm gün ne yapıyor sorunsalı9
- öğretmenlerin aldığı maaş helal mi sorunsalı11
- köpekler toplandığında sokaklarda geyik göreceğiz8
- sanatçılar terörsüz türkiye istemiyor mu11


entry'ler (719)
böyle büyük bir liderin neden böyle şikeci bir takımı desteklediğini anlamış değilim. bir beşiktaşlı olarak umarım başbakanımız da bir an önce doğru tercihini yapar ve kara kartalımızı destekler. kendilerini aramızda görmekten mutluluk duyacağız.
parmaklarını bulunduğu küçük kaygan delikten çıkartıp farklı işlevler için de kullanabileceğini fark etmiştir belki de...
iyilik yapıp vatanı korumaya çalışmaları en büyük neden kanımca. zira güzel ülkemde vatanına sahip çıkana ihanet etmek taş atmak moda olmuş !!
recep tayyip erdoğan tabii ki de.
ilki terorizm destekçisi, ikincisi ise direkt teröristtir.
Kadınını anal seks yaparak uyandıran erkek kadar sevgi dolu değildir.
eğer başını açtıp günaha girmeyi göze almışsa, kim bilir daha neleri, daha hangi günahlara girmeyi göze alıp yaşamını sürdürüyodur. hergün farklı bir insanla birlikte olup, hergün başka bir erkeğin organını ağzına alıp, o ağızla evlatlarını da öpüyodur bu dinsiz mahlukat.
kendini ateizmin neferi zanneden, arada saçmalamaktan başkta sözlüğe bi faydası olmayan yazar gibi görünen engelli bi vatandaş.
hayatta en hakiki mürşit ilimdir.
zamanında benim de maalesef yaptığım olay.
üniversitede durumu çok kötü olan yakın bir arkadaşım vardı fakat çok güzeldi. ben her gün okula gitmeden onu yurdundan alır okul dönüşü bırakırdım bazen yemek ısmarlardım gibi gibi... ona karşı duygusal olarak hiçbir beklentim yoktu tamamen fiziksel bir çekiciliği vardı. tüm bunları yapmama sebep olan şey onunla yatma içgüdüsüydü.
bir gün bana neden ona karşı bu kadar iyi olduğumu sordu. zaten hali hazırda bir sevgilim olduğu için ona karşı duygusal bir şey hissetmediğimden de emindi. bana yıllarca biriken borcunu daha doğrusu iyiliği nasıl ödeyeceğini sordu. ve ben de ona her şeyi açıklamak zorunda kaldım çünkü onu istiyordum.
ona ne kadar güzel bir vücudu olduğunu yıllardır ne kadar arzuladıgımı anlattım, hiçbişey demedi benimle eve gelmek istediğini söyledi. gözleri yaşlıydı. eve girdikten sonra ağlayarak benim odama yöneldi bir yandan hıçkırarak ağlıyor bir yandan da gömleğinin düğmelerini çözüyordu. o anda onu durdurup sarılmak ve yurduna götürmek isteyecektim ki gömleğinin içine sutyen giymediğini farkettim, soğuktan(doğal gaz kombisi bozuk olduğundan) kaskatı kesilmiş pembe iri meme uçları bana bakıyordu, gözünden akan yaşlar meme uçlarında son buluyordu. bi an kendime gelip ne yapmaya çalıştığını sordum ve vicdanımı sızlatan bir cevap geldi, '' sana olan borcumu ödüyorum amacına ulaştın al işte al! '' diyerek o iri memelerini suratıma çarptı. vicdan azabıyla birlikte inanılmaz bir uyarılma da hissetmiştim o anda. gözyaşları içinde zikimi sıvazlıyordum.
ben de o anda üstümü çıkarıp pantolonumu soyup onun üzerine çullandım. vahşice eteğini çıkartıp kenara attım, yıkanmaktan sapsarı olan o eskimiş donun altındaki vajinasına parmağımla bi giriş yaptım bakire değildi ses çıkarmamıştı. bi anda malafatı içine daldırdım ikimiz de bi yandan ağlıyor bi yandan zevkle inliyorduk. aslında bu ilişki vicdan azabı altında kamufle olmuş yıllar süren çok büyük bir seks oyunuydu. yaklaşık 9 buçuk dakikalık bir git gelin ardından - ki bu sürede fakir arkadaşım iki kez orgazm oldu - büyük final beni bekliyordu.
önce göz yaşlarımı sildim, sonra benim aleti ait olduğu yerden çıkarıp yüzüne doğru boşaldım, herşey resmen ağır çekimde oluyordu, tüm yüzü spremimle kaplanmıştı. borcunu ödemişti, ağlıyordu.
daha sonra ona iki peçete elime aldım, birini sen al dedim biriyle gözyaşlarını sil, diğeriyle de ben ağzına yüzüne bulaşan borçlarını sildim...
üniversitede durumu çok kötü olan yakın bir arkadaşım vardı fakat çok güzeldi. ben her gün okula gitmeden onu yurdundan alır okul dönüşü bırakırdım bazen yemek ısmarlardım gibi gibi... ona karşı duygusal olarak hiçbir beklentim yoktu tamamen fiziksel bir çekiciliği vardı. tüm bunları yapmama sebep olan şey onunla yatma içgüdüsüydü.
bir gün bana neden ona karşı bu kadar iyi olduğumu sordu. zaten hali hazırda bir sevgilim olduğu için ona karşı duygusal bir şey hissetmediğimden de emindi. bana yıllarca biriken borcunu daha doğrusu iyiliği nasıl ödeyeceğini sordu. ve ben de ona her şeyi açıklamak zorunda kaldım çünkü onu istiyordum.
ona ne kadar güzel bir vücudu olduğunu yıllardır ne kadar arzuladıgımı anlattım, hiçbişey demedi benimle eve gelmek istediğini söyledi. gözleri yaşlıydı. eve girdikten sonra ağlayarak benim odama yöneldi bir yandan hıçkırarak ağlıyor bir yandan da gömleğinin düğmelerini çözüyordu. o anda onu durdurup sarılmak ve yurduna götürmek isteyecektim ki gömleğinin içine sutyen giymediğini farkettim, soğuktan(doğal gaz kombisi bozuk olduğundan) kaskatı kesilmiş pembe iri meme uçları bana bakıyordu, gözünden akan yaşlar meme uçlarında son buluyordu. bi an kendime gelip ne yapmaya çalıştığını sordum ve vicdanımı sızlatan bir cevap geldi, '' sana olan borcumu ödüyorum amacına ulaştın al işte al! '' diyerek o iri memelerini suratıma çarptı. vicdan azabıyla birlikte inanılmaz bir uyarılma da hissetmiştim o anda. gözyaşları içinde zikimi sıvazlıyordum.
ben de o anda üstümü çıkarıp pantolonumu soyup onun üzerine çullandım. vahşice eteğini çıkartıp kenara attım, yıkanmaktan sapsarı olan o eskimiş donun altındaki vajinasına parmağımla bi giriş yaptım bakire değildi ses çıkarmamıştı. bi anda malafatı içine daldırdım ikimiz de bi yandan ağlıyor bi yandan zevkle inliyorduk. aslında bu ilişki vicdan azabı altında kamufle olmuş yıllar süren çok büyük bir seks oyunuydu. yaklaşık 9 buçuk dakikalık bir git gelin ardından - ki bu sürede fakir arkadaşım iki kez orgazm oldu - büyük final beni bekliyordu.
önce göz yaşlarımı sildim, sonra benim aleti ait olduğu yerden çıkarıp yüzüne doğru boşaldım, herşey resmen ağır çekimde oluyordu, tüm yüzü spremimle kaplanmıştı. borcunu ödemişti, ağlıyordu.
daha sonra ona iki peçete elime aldım, birini sen al dedim biriyle gözyaşlarını sil, diğeriyle de ben ağzına yüzüne bulaşan borçlarını sildim...
(bkz: sigara içen kız çekiciliği) böyle de bişey var ama.
'' eğer tanrı varsa ona inanmam için ayağıma kapanıp af dilemek zorunda '' auschwitz nazi kampında bir duvar yazısı.
bok gibi ağır kokan, fakir ötesi insanların boş midelerini şişirmek için yediği gaz deposu yiyecektir.
ilber ortaylı ve hülyalı geceler.
avcılardan geçmeyen metrobüsler biraz tiksinçtir diye muthiş bir espri yapmama sebep olan sezen aksu şarkıcısının abartılan parçası.
can aksoy'un hayatı sokakta gezen gereksiz pis bir canlı yüzünden kararmak üzeredir. bence sözlük olarak can aksoy'a destek çıkılmalı ve bir şekilde bu nefret ve kin söylemleri durdurulmalıdır.
sonuçta girdiği evde namaz dahi kılınamayan bir hayvan'ın öyle ya da böyle ölmesi dışında büyütülecek bir hadise meydana gelmemiştir. sokaklar kedi dolu olduğundan zoruna giden vatandaş bi tanesini evine alıp vicdan azabını dindirebilir.
sonuçta girdiği evde namaz dahi kılınamayan bir hayvan'ın öyle ya da böyle ölmesi dışında büyütülecek bir hadise meydana gelmemiştir. sokaklar kedi dolu olduğundan zoruna giden vatandaş bi tanesini evine alıp vicdan azabını dindirebilir.
çoban dediğimiz insan hayvanlarla gezip hayvanlarla tabiri caizse çiftleşmektedir onlarla yatıp onlarla kalkmaktadır. hayatının içi dışı her şeyi hayvandır. bu insanlarla benim oyumun eş değer olması bir yana, böyle insanlar oy dahi kullanmamalıdır. eğitim almamış olması ya da eğitim alamayacak bir konumda olması biz elit kesimi ilgilendirmez. cahil bir insanın oy vererek geleceğimizin seyrini değiştirmesine izin verilmemelidir.