entry'ler (125)

aziziye cami

konya'da bulunan ve pencereleri kapısından büyük olan camidir.

türk eğitim sisteminin en büyük sorunu

sorunu geneli düşünerek çözmek yerine bazı kesimlerin sorunlarını çözmeye odaklanmaktır. herkesin sorununu çözmek yerine bizim çocukların işini önce bi halledelim sonrasına bakarız mantığıdır.
ayrıca söylemek isterim ki sorunun başlangıcı (bkz: nimet çubukçu) dur. hukuk fakültesini bitiren hanımefendiyi eğitimin başına getiririz sonrası malum.

baby boomers

devletin çocuklarıdır. fikir babaları devlettir. anne ve baba da hiç istek yokken devlet akıllarına girer sonra da baby boomerslar koşuşturur ortalıkta.
(bkz: en az üç çocuk)

eskisi kadar özlemiyorum seni

eskisi kadar özlemiyorum seni. hem alıştım artık yalnızlığa eskisi gibi zor olmuyor geceler sensiz. artık gelsen de yalnızlığımı değişmem ki sana. çünkü bilirim tekrar bırakıp gidersin bir gün. şimdi nerelerdesin kimlesin bilmem ama kulağıma gelmişti ilk zamanlar haberlerin. hemen bulmuşun birini. sonra ne yaptın ne ettin bilmem. bazen etrafımdaki insanların seninle ilgili bildikleri oluyor söyleyemiyorlar bana cesaret edip. diyorum ki kendi kendime o kadar mı kötü... artık özlemem seni.

gecenin bir yarısı sütlaç getiren seksi komşu kızı

ev alma komşu al sözünün doğruluğunu bir kez daha kanıtlayan kızdır. bu başarısında dolayı hemen içeri davet edilip çay demlenmelidir kendisine.

ailesinin 20 yaşında zorla nişanladığı yazar

bir yolunun bulup paçayı kurtarması gereken yazardır. allah yardımcısı olsun.

çirkin erkeklere tavsiyeler

lan o hatunları nasıl götürüyorsanız paylaşın herkesle yaptığınız ib*elik çok bencil adamlarsınız. ben yakışıklı değilim bütün güzel kızlar benim olsun kafasından kurtulun artık. ayıp çok ayıp.

üst kattaki komşuya mektup

sayın üst komşu abimiz;

abi senin kız kafasını yerden kaldırıp etrafına bile bakmıyor apartmana girip çıkarken. bak demedi deme ya bu kızın maganda bir sevgilisi var sindirmiş kızı ya da senin kız mala bağlamış. demem o ki sevgilisi varsa bırak mutlu olsun çocuklar lakin yoksa ben mallığını görmezden gelirim bu güzelliğin yanında sorun etmem. sonuç olarak senin kızla diyorum bir müsade etsende tanışsak falan sonra ilerlerse hoş sohbetimiz bizim eve gelip gitmesine de izin versen.

saygılar.

(bkz: göndermeye g*t isteyen mektup)

arabayı iki arabanın arasına park etmek

herkesin rahatlıkla yaptığını söylemesine rağmen ne o zaman bu arabanın sağ önünün hali diye düşündüğüm durum.

babam sabah uyanır ve her sabah işe gitmeden önce yaptığı gibi en değerli varlığının sağını solunu kontrol ederken sağ önde ki çizikler topluluğunu görür. bir araba yapmış belli ama tam da geçirmemiş içeri. tabi birinci şüpheli olarak sorgulanmamın ardından suçsuz olduğuma inanır ve apartman otoparkında gerçekleşen olayın ayrıntıları ve suçlusu araştırılmaya başlanır. toplasan yirmi arabanın kullandığı otoparktaki her arabanın sağı solu kontrol edilir. suçlu araca kısa zamanda ulaşılır. tabi babam adamın kapısına dayanır. komşuluk ilişkileri içinde konuşulduktan sonra adam babamdan özür dileme seviyesine gelir. babamın arabası kendisinden kuruş çıkmadan eski halini alır ama adamın ömründen ömür gider. küçükken ben düşüp sağımı solumu yaraladığım da bu kadar üzüldüğünü hatırlamam.

tarkan filmindeki dev ahtapot

şimdi bir balondan ibaret olmasına rağmen zamanını da gayet korkutmuştur beni. el kadar çocuğa tarkan filmi izleten dayım yüzünden olsa gerek.

sözlük yazarlarının itirafları

stadyumlarda satılabilecek ne varsa hepsini denediğimiz dönemlerdi. hem öğrencilik yapıp hem de para kazanmamız gerekiyordu. sermaye kıtlığı nedeniyle sandviç işine girdik bir arkadaşımla. kendisi şimdi çok büyük adam oldu. neyse uzatmayayım lafı yapacağımız bir itiraf kafa şişirmeyelim. bu sandviçlerin içine salam koymamız gerekiyordu ve dolu da gözükmesi gerekiyordu. o zamanın parasıyla 1 liralık salamla 30 tane sandviç yapmıştık. peynirden hiç bahsetmiyorum bile. ama valla tadı çok güzeldi. alan bir daha alıyordu.
not: sandviçler 3 liradan kapış kapış gitmişti.

siyah kalem

(#18233452) hak vererek okuduğum entry sahibi nesildaşım yazar. hoş gelmiş.

eski sevgilim olsan da mutlu ol

hatalı olan eski sevgili tarafından belirtilen iyi dilek. cümlenin sahibinin ilişkinin bitmesine sebep olması yüksek ihtimal. sap gibi bırakılıp gidilen kişi tarafından söylenmez bu.

erkenden uyanıp çizgi film izlemiş nesil

sokağa oynamaya geç çıkan çocuğu öğlene kadar dışlayan nesildir. öğlen sokağa çıkan çocuk o gün arkadaşları için yoktur zaten bu neslin çocukluğunda.

uludağ sözlük yeni tasarıma direniş ekibi

sağ üstteki eski tasarım yazısını göremeyip yeni tasarımda tutsak olduklarını zanneden yazarların oluşturduğu ekiptir.

uludağ sözlük yeni tasarım için ne dediler

en güzel kısmı sağ üstteki eski tasarım yazısıdır. tıklamadan edemedim.

yeni tasarımı beğenmeyen sözlük yazarları

yeni tasarımı bir kaç dakika denedikten sonra çok karışık ve göz yorucu olması sonucuna vararak sağ üstteki eski tasarım butonuna tıklayan yazarlardır.

tekerleğin icadı

istanbul un *mına koyan icattır.

ayrıca bir çok insanın yalnız kalmasına sebep olan icattır. bunu bulan yavş*k yüzünden gitmek kolaylaşmıştır. bırakıp gidemezdi herkes kolay kolay tekerlekleri olmadan.

tuvalette sevişen akıl yoksunları

bir de umumi bir tuvalette gerçekleşiyorsa olay allah belanızı versin deyip tuvaletin kapısını üstlerini kitledikten sonra ölüme terk edilmelidirler.

yüzüklerin efendisini hiç izlememiş insan

izlemesi tavsiye edilmesi gereken insandır. hala izlememekte ısrarlıysa fazla üstüne gidilmemeli saygı duyup konu değiştirilmelidir.