bugün
- sözlüğün en iyi iki kadın yazarı13
- küçük memeli kadınlar9
- arkadaşlar bik bik geldi12
- yazarlar neden bu nickleri kullanıyor8
- heykel sanatını putla bağdaştıran yobaz14
- türk polisinin güzel kızlara karşı olan nezaketi13
- icardi190522
- anın görüntüsü9
- kadıköy de pidecide yediğimiz efsane kazik13
- jose mourinho40
- magicovento11
- sözlükteki tipleri çok takmamak lazım10
- içine şeytan girse ne yaparsın14
- içinde hiç'a harfi geçmeyen bir cümle yazınü9
- biz bu hayata çalışmaya mı geldik8
- uludağ sözlük'ün en çekici erkeği kim12
- insanoğlunu yerleşik hayata geçiren neydi14
- eşcinsellere hasta diyen hastalıklı insanlar21
- yazarların sevdiği şehirlerarası yollar8
- kemalistlerin insanları atatürk ten soğutması17
- istan ekini türkçeden kaldırmak8
- albay kemal15
- 3 haziran 2024 hakkari'ye kayyum atanması16
- sözlükçü kemalistlerin mide bulandırması9
- hadise'nin parasız erkeklere tepkisi40
- yazdan nefret etmek10
- sokak ortasında ilişkiye giren muhafazakar çift14
- a haber için 3 kelime yakıştır9
- güçlü kadınların ortak özellikleri14
- türklere peygamber gönderilmemiş olması9
- sözlükte artık yazılamayacağı gerçeği8
- erkeklerin meme tercihi11
- osman gökçek8
- zalbert ramstein16
- üstteki yazarın sevdiği iki şey8
- mfö'nün en güzel şarkısı14
- kadınları öldüren bir virüs yaratıp dünyaya salmak20
- hazır olun yeni pandemi geliyor13
- 8 bin lira maaş teklif edilen öğretmen13
- evliliklerin çoğunun para yüzünden bitmesi10
- kaç tane gerçek istanbullu tanıdınız14
- diyanetin bütçesi emekliye dağıtılsın13
- iki çift bir masada nasıl oturmalıdır8
- gizli samyel ile evlenmek12
- türkiye cidden almanyadan daha iyi16
- yahudileşmiş türk13
- erdoğan yargılanınca akplilerin savunmaları13
- dünyanın patlama ile oluştuğuna inanmak22
- fethullah gülen öldü mü sorunsalı16
- tek eşliliğin çok güzel bir şey olması10
6. sınıfa gidiyordum. insanların beni öve öve bitiremediği , "araba motoru mu lazım ? musti yapar ya" dediği dönemler. götüm tavan yapmış ama kız konusunda bir özgüvensizlik hakim üzerimde. kafam o kadar küçük ki "mucize bebek 2 cm dünyaya geldi" haberindeki bebek kafası gibi. çok küçük. o da küçük yani senin güzel hatırına. normalde kafa yok o kadar. saçlarım kıvırcık yana taralı saçımda eşşek kadar ters çıkma var. arada sırada saçlarımı dikip imaj değiştirmye çalışsamda 2 santim kafa 15 santim saç kombinasyonu hoş durmuyor.
boyumun daha metreyle yeni tanıştığı dönemler.
her neyse şiirler, hikayeler yazdığım için aile tarafından "yazar musti " olarak nam saldım. götüm edebi anlamda kalkmıştı. sonra okulda şiir yarışmasının düzenleneceği haberi okulda duyuruldu. sınıfa çocuk geldi isim yazdırmak için. "aaa musti yazar ya musti'yi yaz yazsın değil mi arkadaşlar..." diye ön sıradan biri atlamıştı.
"evet evet musti gururumuz.."
"evet bence de musti yazmalı.."
arka sıralardan da yükselen :
"boyu kısa ama aklı büyük zaaa.."
"gatılsın tabii orhan pamuk gibi adam zaa.."
sesleri sınıfı bir şölen havasına sokmuştu bile. düğünüm yapılıyor da beni dansa kaldırmak istiyorlarmış gibi bir hal vardı. kendimi oyun havasına atarmış gibi , halaya atarmış gibi attım çocuğun önüne.."tamam ya katılıyorum" dedim. yazdırdım ismimi alkışlarla..
ulan dedik de neye göre dedik ? konuyu tam hatırlamıyorum ama milliyetçi bir konuydu. yazıcı çocuk gittikten sonra elime kağıt aldım ve gömüldüm. çünkü ben "yazar musti'ydim" rahatsız etmemeliydi gürültü beni, ağlatmalıydım sayfayı. böyle yaparak kızların ilgisini çekmek istiyordum. cumhuriyet bayramı şiiri yazarken kız tavlamaya çalışan bir insandım. çaresizliği sen düşün. madem tipimle tavlayamıyorum bari edebi karakterimle vereyim. zaten 13 yaşındaki kızlarda ne çok sever edebi çocuğu..
eve gittim neyse. aklıma bir şey gelmiyor. yazamıyorum . terliyorum. anneme gittim son çare olarak. naçar anam yine yaptı yapacağını. öyleydi böyleydi derken anneme şiiri yazdırmayı başardım. o kadar coşkulu bir şiirdi ki okuduktan sonra "verin" dedim. "bana silah verin.. cepheye koşayım.." verdim şiiri geldim pek ümitli değildim.
birkaç gün sonra andımız sırasındayken "müdür yardımcısı seni çağırıyor musti" dediler. titreye titreye gittim yanına.
"mustafaaa demirüyüreeeaaaak sen misin" diye kükredi. altıma sıçtım.
" benim" dedim. "aferin yavrum şiir yarışmasında birinci oldun" dedi. insanın korkudan altına sıçarken aynı zamanda mutluluktan uçması çok tuhaf bir deneyim. sınıfa davos fatihi musti olarak girmiştim. sağ elim kalbimde sol elimle halkı selamlarken bir gözüm de kızlardaydı "bakın şiir yarışmasında 1. oldum yine mi yüz vermeyeceksiniz"şeklinde baktım. onlarda " bi siktir git musti" şeklinde baktılar..
ödül töreni için 23 nisan'da kürsüye çıkacaktım. annem şiiri okutma ihtimaline karşı şiiri ezberletti. duygulu okumak için her şeye dikkat etmiştim. çok güzeldi. törene giderken şiiri ezberliyordum. gittik törene. halk oyunları şiirler konuşmalar çok çok uzun sürdü. zaten 50-60 kişi vardı törende. bekle allah bekle. annem ve babamla gelmiştim. ve sıramız geldi..
dünyanın en kısa ödül verme işlemi rekoru kırıldı o gün. 30 saniye bilemedin 40 saniye. o da sana 40. senin güzel hatrın için yani.. "şiir yarışmasında birinci olan ..." falan diye okudu kürsüdeki kız ama ben bile anlayamadım ne dediğini. boyumun da santimlerde olması nedeniyle kürsüye gelişim fazla hissedilmedi zaten bir benim ailem alkışlıyordu deli gibi. adam ödülü vermedi fırlattı lan bildiğin. bari bi boyama kitabı hediye etseydiniz. sadece teşekkür belgesi vermişlerdi.
indim kürsüden. annemle babam baktım direkt. ben böyle alkışlama sevinç görmedim lan. "asker gidecek geri gelecek" sesleri bile duyardım az kalsın annem öylesine mutluydu. onu görünce ben de mutlu oluyormuş gibi yaptım çünkü değildim. kız yoktu zira. kız istiyordum ben. "ah musti demek 1. oldun haydi evlenelim" diyen bir kızın hayalini kura kura eve gittim. sonra okulda sonuç yine sıfır. yine "musti siktir git" bakışları...
boyumun daha metreyle yeni tanıştığı dönemler.
her neyse şiirler, hikayeler yazdığım için aile tarafından "yazar musti " olarak nam saldım. götüm edebi anlamda kalkmıştı. sonra okulda şiir yarışmasının düzenleneceği haberi okulda duyuruldu. sınıfa çocuk geldi isim yazdırmak için. "aaa musti yazar ya musti'yi yaz yazsın değil mi arkadaşlar..." diye ön sıradan biri atlamıştı.
"evet evet musti gururumuz.."
"evet bence de musti yazmalı.."
arka sıralardan da yükselen :
"boyu kısa ama aklı büyük zaaa.."
"gatılsın tabii orhan pamuk gibi adam zaa.."
sesleri sınıfı bir şölen havasına sokmuştu bile. düğünüm yapılıyor da beni dansa kaldırmak istiyorlarmış gibi bir hal vardı. kendimi oyun havasına atarmış gibi , halaya atarmış gibi attım çocuğun önüne.."tamam ya katılıyorum" dedim. yazdırdım ismimi alkışlarla..
ulan dedik de neye göre dedik ? konuyu tam hatırlamıyorum ama milliyetçi bir konuydu. yazıcı çocuk gittikten sonra elime kağıt aldım ve gömüldüm. çünkü ben "yazar musti'ydim" rahatsız etmemeliydi gürültü beni, ağlatmalıydım sayfayı. böyle yaparak kızların ilgisini çekmek istiyordum. cumhuriyet bayramı şiiri yazarken kız tavlamaya çalışan bir insandım. çaresizliği sen düşün. madem tipimle tavlayamıyorum bari edebi karakterimle vereyim. zaten 13 yaşındaki kızlarda ne çok sever edebi çocuğu..
eve gittim neyse. aklıma bir şey gelmiyor. yazamıyorum . terliyorum. anneme gittim son çare olarak. naçar anam yine yaptı yapacağını. öyleydi böyleydi derken anneme şiiri yazdırmayı başardım. o kadar coşkulu bir şiirdi ki okuduktan sonra "verin" dedim. "bana silah verin.. cepheye koşayım.." verdim şiiri geldim pek ümitli değildim.
birkaç gün sonra andımız sırasındayken "müdür yardımcısı seni çağırıyor musti" dediler. titreye titreye gittim yanına.
"mustafaaa demirüyüreeeaaaak sen misin" diye kükredi. altıma sıçtım.
" benim" dedim. "aferin yavrum şiir yarışmasında birinci oldun" dedi. insanın korkudan altına sıçarken aynı zamanda mutluluktan uçması çok tuhaf bir deneyim. sınıfa davos fatihi musti olarak girmiştim. sağ elim kalbimde sol elimle halkı selamlarken bir gözüm de kızlardaydı "bakın şiir yarışmasında 1. oldum yine mi yüz vermeyeceksiniz"şeklinde baktım. onlarda " bi siktir git musti" şeklinde baktılar..
ödül töreni için 23 nisan'da kürsüye çıkacaktım. annem şiiri okutma ihtimaline karşı şiiri ezberletti. duygulu okumak için her şeye dikkat etmiştim. çok güzeldi. törene giderken şiiri ezberliyordum. gittik törene. halk oyunları şiirler konuşmalar çok çok uzun sürdü. zaten 50-60 kişi vardı törende. bekle allah bekle. annem ve babamla gelmiştim. ve sıramız geldi..
dünyanın en kısa ödül verme işlemi rekoru kırıldı o gün. 30 saniye bilemedin 40 saniye. o da sana 40. senin güzel hatrın için yani.. "şiir yarışmasında birinci olan ..." falan diye okudu kürsüdeki kız ama ben bile anlayamadım ne dediğini. boyumun da santimlerde olması nedeniyle kürsüye gelişim fazla hissedilmedi zaten bir benim ailem alkışlıyordu deli gibi. adam ödülü vermedi fırlattı lan bildiğin. bari bi boyama kitabı hediye etseydiniz. sadece teşekkür belgesi vermişlerdi.
indim kürsüden. annemle babam baktım direkt. ben böyle alkışlama sevinç görmedim lan. "asker gidecek geri gelecek" sesleri bile duyardım az kalsın annem öylesine mutluydu. onu görünce ben de mutlu oluyormuş gibi yaptım çünkü değildim. kız yoktu zira. kız istiyordum ben. "ah musti demek 1. oldun haydi evlenelim" diyen bir kızın hayalini kura kura eve gittim. sonra okulda sonuç yine sıfır. yine "musti siktir git" bakışları...
87444545. okuyuşum olmasına rağmen yine de gülümsediğim anı.
sırf oylamak için sözlüğe giriş yaptıgım anıdır.
sen ne güzel çocuksun be musti.
sen ne güzel çocuksun be musti.
gerçekten iyi şiir yazdığının kanıt mıdır göreceğiz.
gurur kaynağıdır. iyi ki yaşadım.
güncel Önemli Başlıklar