bugün
- en son ne yediniz10
- yalnızlığın anlaşıldığı anlar14
- true'nin gay olması10
- arkadaşlar sizce bu gömlek nasıl9
- kızıl saç vs siyah saç13
- kıymanın kilosunun 90 tl olması10
- gece yazıp gündüz yazmayan erkek33
- tacikistan'da başörtü takılması tamamen yasaklandı29
- nervio'nun kartoncu çocuğun ellerini kıskanması9
- insan olmaya ceyrek kala16
- karton toplayan çocuğun elleri17
- erkek dediğin efendi olmalı9
- anın görüntüsü19
- bir kadının bir erkeğe arkanda ben varım demesi12
- hangi sözlük yazarının tipini merak ediyorsunuz29
- samet akaydın17
- abdülkerim bardakçı15
- ülkesi abd ce işgal edilsin isteyen mal cemaatçi8
- larisalisa24
- iran'ın pkk'ya eğitim verdiği iddiası8
- manyak olmaya karar verdim11
- stanley termos16
- yazarların en büyük dilekleri14
- yaşamak için geçerli sebepler19
- gecenin şarkısı12
- köşeyi dönmek için yapılacaklar10
- kadınlar tipe bakmaz11
- ilim vs bilim9
- 22 haziran 2024 türkiye-portekiz maçı82
- arkadaşlar sınava çalışıyorum birşey diyor musunuz14
- incil çok uzun'ya okurken sıkılıyorum12
- gideon reid morgan jj27
- 4 karısı 2 kız arkadaşı olan işsiz adam8
- hacda aşırı sıcaktan 500 den fazla kişinin ölmesi12
- çıkma teklifi etmek24
- kürtlerin dünya lideri olduğu gerçeği17
- sözlük yazarları nasıl eğleniyor13
- nihavend longa9
- michy batshuayi9
- ona bilmediği bir vergi önerisi yap14
- en kaliteli türk kahvesi markaları10
- karşı cinste aranan özellikler15
- hangi şarkı seni ağlatıyor22
- ucuz escort17
- donuz listesindekilerin yazdıklarının görünmemesi8
- milliyetçi olmamak14
- kürtlerin siklerinin daha büyük olması gerçeği16
- özlenen sözlük yazarları38
- mika raun ile sevişir misiniz11
- xdream12
6. sınıfa gidiyordum. insanların beni öve öve bitiremediği , "araba motoru mu lazım ? musti yapar ya" dediği dönemler. götüm tavan yapmış ama kız konusunda bir özgüvensizlik hakim üzerimde. kafam o kadar küçük ki "mucize bebek 2 cm dünyaya geldi" haberindeki bebek kafası gibi. çok küçük. o da küçük yani senin güzel hatırına. normalde kafa yok o kadar. saçlarım kıvırcık yana taralı saçımda eşşek kadar ters çıkma var. arada sırada saçlarımı dikip imaj değiştirmye çalışsamda 2 santim kafa 15 santim saç kombinasyonu hoş durmuyor.
boyumun daha metreyle yeni tanıştığı dönemler.
her neyse şiirler, hikayeler yazdığım için aile tarafından "yazar musti " olarak nam saldım. götüm edebi anlamda kalkmıştı. sonra okulda şiir yarışmasının düzenleneceği haberi okulda duyuruldu. sınıfa çocuk geldi isim yazdırmak için. "aaa musti yazar ya musti'yi yaz yazsın değil mi arkadaşlar..." diye ön sıradan biri atlamıştı.
"evet evet musti gururumuz.."
"evet bence de musti yazmalı.."
arka sıralardan da yükselen :
"boyu kısa ama aklı büyük zaaa.."
"gatılsın tabii orhan pamuk gibi adam zaa.."
sesleri sınıfı bir şölen havasına sokmuştu bile. düğünüm yapılıyor da beni dansa kaldırmak istiyorlarmış gibi bir hal vardı. kendimi oyun havasına atarmış gibi , halaya atarmış gibi attım çocuğun önüne.."tamam ya katılıyorum" dedim. yazdırdım ismimi alkışlarla..
ulan dedik de neye göre dedik ? konuyu tam hatırlamıyorum ama milliyetçi bir konuydu. yazıcı çocuk gittikten sonra elime kağıt aldım ve gömüldüm. çünkü ben "yazar musti'ydim" rahatsız etmemeliydi gürültü beni, ağlatmalıydım sayfayı. böyle yaparak kızların ilgisini çekmek istiyordum. cumhuriyet bayramı şiiri yazarken kız tavlamaya çalışan bir insandım. çaresizliği sen düşün. madem tipimle tavlayamıyorum bari edebi karakterimle vereyim. zaten 13 yaşındaki kızlarda ne çok sever edebi çocuğu..
eve gittim neyse. aklıma bir şey gelmiyor. yazamıyorum . terliyorum. anneme gittim son çare olarak. naçar anam yine yaptı yapacağını. öyleydi böyleydi derken anneme şiiri yazdırmayı başardım. o kadar coşkulu bir şiirdi ki okuduktan sonra "verin" dedim. "bana silah verin.. cepheye koşayım.." verdim şiiri geldim pek ümitli değildim.
birkaç gün sonra andımız sırasındayken "müdür yardımcısı seni çağırıyor musti" dediler. titreye titreye gittim yanına.
"mustafaaa demirüyüreeeaaaak sen misin" diye kükredi. altıma sıçtım.
" benim" dedim. "aferin yavrum şiir yarışmasında birinci oldun" dedi. insanın korkudan altına sıçarken aynı zamanda mutluluktan uçması çok tuhaf bir deneyim. sınıfa davos fatihi musti olarak girmiştim. sağ elim kalbimde sol elimle halkı selamlarken bir gözüm de kızlardaydı "bakın şiir yarışmasında 1. oldum yine mi yüz vermeyeceksiniz"şeklinde baktım. onlarda " bi siktir git musti" şeklinde baktılar..
ödül töreni için 23 nisan'da kürsüye çıkacaktım. annem şiiri okutma ihtimaline karşı şiiri ezberletti. duygulu okumak için her şeye dikkat etmiştim. çok güzeldi. törene giderken şiiri ezberliyordum. gittik törene. halk oyunları şiirler konuşmalar çok çok uzun sürdü. zaten 50-60 kişi vardı törende. bekle allah bekle. annem ve babamla gelmiştim. ve sıramız geldi..
dünyanın en kısa ödül verme işlemi rekoru kırıldı o gün. 30 saniye bilemedin 40 saniye. o da sana 40. senin güzel hatrın için yani.. "şiir yarışmasında birinci olan ..." falan diye okudu kürsüdeki kız ama ben bile anlayamadım ne dediğini. boyumun da santimlerde olması nedeniyle kürsüye gelişim fazla hissedilmedi zaten bir benim ailem alkışlıyordu deli gibi. adam ödülü vermedi fırlattı lan bildiğin. bari bi boyama kitabı hediye etseydiniz. sadece teşekkür belgesi vermişlerdi.
indim kürsüden. annemle babam baktım direkt. ben böyle alkışlama sevinç görmedim lan. "asker gidecek geri gelecek" sesleri bile duyardım az kalsın annem öylesine mutluydu. onu görünce ben de mutlu oluyormuş gibi yaptım çünkü değildim. kız yoktu zira. kız istiyordum ben. "ah musti demek 1. oldun haydi evlenelim" diyen bir kızın hayalini kura kura eve gittim. sonra okulda sonuç yine sıfır. yine "musti siktir git" bakışları...
boyumun daha metreyle yeni tanıştığı dönemler.
her neyse şiirler, hikayeler yazdığım için aile tarafından "yazar musti " olarak nam saldım. götüm edebi anlamda kalkmıştı. sonra okulda şiir yarışmasının düzenleneceği haberi okulda duyuruldu. sınıfa çocuk geldi isim yazdırmak için. "aaa musti yazar ya musti'yi yaz yazsın değil mi arkadaşlar..." diye ön sıradan biri atlamıştı.
"evet evet musti gururumuz.."
"evet bence de musti yazmalı.."
arka sıralardan da yükselen :
"boyu kısa ama aklı büyük zaaa.."
"gatılsın tabii orhan pamuk gibi adam zaa.."
sesleri sınıfı bir şölen havasına sokmuştu bile. düğünüm yapılıyor da beni dansa kaldırmak istiyorlarmış gibi bir hal vardı. kendimi oyun havasına atarmış gibi , halaya atarmış gibi attım çocuğun önüne.."tamam ya katılıyorum" dedim. yazdırdım ismimi alkışlarla..
ulan dedik de neye göre dedik ? konuyu tam hatırlamıyorum ama milliyetçi bir konuydu. yazıcı çocuk gittikten sonra elime kağıt aldım ve gömüldüm. çünkü ben "yazar musti'ydim" rahatsız etmemeliydi gürültü beni, ağlatmalıydım sayfayı. böyle yaparak kızların ilgisini çekmek istiyordum. cumhuriyet bayramı şiiri yazarken kız tavlamaya çalışan bir insandım. çaresizliği sen düşün. madem tipimle tavlayamıyorum bari edebi karakterimle vereyim. zaten 13 yaşındaki kızlarda ne çok sever edebi çocuğu..
eve gittim neyse. aklıma bir şey gelmiyor. yazamıyorum . terliyorum. anneme gittim son çare olarak. naçar anam yine yaptı yapacağını. öyleydi böyleydi derken anneme şiiri yazdırmayı başardım. o kadar coşkulu bir şiirdi ki okuduktan sonra "verin" dedim. "bana silah verin.. cepheye koşayım.." verdim şiiri geldim pek ümitli değildim.
birkaç gün sonra andımız sırasındayken "müdür yardımcısı seni çağırıyor musti" dediler. titreye titreye gittim yanına.
"mustafaaa demirüyüreeeaaaak sen misin" diye kükredi. altıma sıçtım.
" benim" dedim. "aferin yavrum şiir yarışmasında birinci oldun" dedi. insanın korkudan altına sıçarken aynı zamanda mutluluktan uçması çok tuhaf bir deneyim. sınıfa davos fatihi musti olarak girmiştim. sağ elim kalbimde sol elimle halkı selamlarken bir gözüm de kızlardaydı "bakın şiir yarışmasında 1. oldum yine mi yüz vermeyeceksiniz"şeklinde baktım. onlarda " bi siktir git musti" şeklinde baktılar..
ödül töreni için 23 nisan'da kürsüye çıkacaktım. annem şiiri okutma ihtimaline karşı şiiri ezberletti. duygulu okumak için her şeye dikkat etmiştim. çok güzeldi. törene giderken şiiri ezberliyordum. gittik törene. halk oyunları şiirler konuşmalar çok çok uzun sürdü. zaten 50-60 kişi vardı törende. bekle allah bekle. annem ve babamla gelmiştim. ve sıramız geldi..
dünyanın en kısa ödül verme işlemi rekoru kırıldı o gün. 30 saniye bilemedin 40 saniye. o da sana 40. senin güzel hatrın için yani.. "şiir yarışmasında birinci olan ..." falan diye okudu kürsüdeki kız ama ben bile anlayamadım ne dediğini. boyumun da santimlerde olması nedeniyle kürsüye gelişim fazla hissedilmedi zaten bir benim ailem alkışlıyordu deli gibi. adam ödülü vermedi fırlattı lan bildiğin. bari bi boyama kitabı hediye etseydiniz. sadece teşekkür belgesi vermişlerdi.
indim kürsüden. annemle babam baktım direkt. ben böyle alkışlama sevinç görmedim lan. "asker gidecek geri gelecek" sesleri bile duyardım az kalsın annem öylesine mutluydu. onu görünce ben de mutlu oluyormuş gibi yaptım çünkü değildim. kız yoktu zira. kız istiyordum ben. "ah musti demek 1. oldun haydi evlenelim" diyen bir kızın hayalini kura kura eve gittim. sonra okulda sonuç yine sıfır. yine "musti siktir git" bakışları...
güncel Önemli Başlıklar