--spoiler--
insan oldun değildir ki kırıldığında ses çıkarsın
--spoiler--
rüzgarla gelmedim'' demişti şems,''ki rüzgarla gideyim senin hayatından!
Tebriz'den Konya'ya gelmiştir. hemşehrim sayılır. Tebriz'in Güneşi demektir..
“bazen uzaklaşmak gerekir, yakınlaşmak için...
bazen hatırlamak gerekir, hatırlanmak için...
bazen ağlamak gerekir, açılmak için...
bazen anmak gerekir, anılmak için...
bazen de susmak gerekir, duymak için..."
"Kendini sevmeyen birinin sevilmesi mümkün değildir. Sen kendini sevdiğin halde dünya sana diken yolladı mı sevin. Yakında gül yollayacak demektir."
şems-i tebrizi küçük yaşlardan tasavvufa ilgi duymuş, bu yola kendini adamıştır. güney, kuzey, doğu, batı demeden birçok yeri gezmiş ve bu yüzden ona 'uçan şemseddin' demişlerdir. kılık kıyafete, dünya işlerine, paraya, mala mülke önem vermeyen şems mevlana'yı bulduğu dönemlerde mevlana ondan tam üç ya da üç buçuk sene ayrılamamıştır. şems'in şam'a geri dönmesiyle mevlana kötü hallere düşmüş ve birçok eserini,şiirini bu bunalım dönemlerinde vermiştir.
o şiirlerden bir tanesi (bkz: (vid #24392))

mükemmel şiirleri, üstün kişiliğiyle bugün bile konuşabildiğimiz mevlana şems'in sayesinde üstadlık kazanmıştır.
Gönül gözün kapanmış olduğu için, aklın sınırları dışına çıkamıyorsun. Gerçek aşkın ne olduğunu bilmediğin için, fedakarlığın da ne demek olduğunu bilmiyorsun.
Çoktan bitmiş, heyecanı sönmüş, ancak ilginç ülkeleri gezerek, eğlenceler düzenleyerek, lezzetli yemekleri midenize indirerek, bedenlerinizi yaralarcasına sevişerek birbirinize katlanabildiğiniz cüzi aşkına bakarak, benimkini yargılıyorsun

Sen gerçek aşk nedir tanımadın ki, beni yargılayabilesin. Sen elini hiç ateşe sokmadın ki, aşk yangınının insan yüreğini nasıl sönmez bir ateşe çevirdiğini görebilesin. Sen, sevgilin için ölmedin, öldürmedin ki, beni anlayabilesin!

önünde saygılya eğilip, selama durulan büyük zat.
Bir şey yap, güzel olsun. Çok mu zor?
O vakit güzel bir şey söyle... Dilin mi dönmüyor?
Öyleyse güzel bir şey gör veya güzel bir şey yaz. Beceremez misin?
O zaman güzel bir şeye başla ama hep güzel şeyler olsun..
Çünkü; Her insan ölecek yaşta..
Şems ismini Kuran'da ki şems suresini çok sevmesinden dolayı benimsemiş ve hayatı boyunca kullanmıştır.
Aşkı kitaplardan öğrenemezsin satırlara sığmayacak kadar bal kahrıdır o, gel anlatayım sana aşkı. Önce yak kitapları,aşkı aşıklarda arama. Aşk, aşığın aynası değildir, bu nedenle körler çarşısında ayna satılmaz. Aşk kelime değil ki deftere kaydedesin, aşk paragrafları talan eder. Aşkın kitaba sığınmayışı bundandır. Kitap yorum işidir, aşk yorumlarda yormaz yolunu. Aşkın kendisi başlı başına ucu bucağı gözükmeyen yoldur. Yola girenin geri dönüş hakkı yoktur. Yolun çukurundan, çamurundan şikayet etme. Aşk, çamuru nurlaştırandır. Unutma..! Sen ruh denen nurun, çamur denen bedenle buluşmasından doğdun. Şems
--spoiler--

hayrani der aşk versin, şems gibi yoldaş versin..

--spoiler--
şeriat kandildir, karanlıkta olanlara yarar.
Ben güneşe sahibim...
olduğum gibi kim görebilir beni!
ne rengim var benim ne nişanım,
benim de bildiğim sırlar var diyeceksin amma...
hem o sırlarım ben,hem o sırları saklayanım!
bu gönül ne vakit durulacak !?
bilmem...
ama şu anda hiç kımıldamadan duran da benim,
yürüyüp giden de ben!
ben bir denizim kendi varlığı içinde taşan,
uçsuz bucaksız alabildiğine geniş,
kıyısız hür bir deniz!
iki dünya da yok oldu gitti benden...
artık ne bu dünyadan sorsunlar beni ne o dünyadan!
sen bizim tıpkımızsın dedim eyy can!
amma yaptın dedi,o da ne demek??!,
şu gördüklerin hep benim...
yoksa dedim sen o musun?
heyy kendine gel suss dedi,
benim ne olduğum dile gelmez!
öyleyse dedim işte sana dilsiz dudaksız ,
konuşan biri,
yoklukta ayaksız yürümedeyim,
gökteki ay gibi!işte sana elsiz ayaksız durmadan koşan biri!
böyle koşup durmak dedi bir ses,
senin nene gerek!!??
bak bana apaçık ortadayım da gene gizliyim,
sen beni gör asıl!beni!
eşi bulunmaz bir gizli maden olmuşum,
eşi bulunmaz bir deniz olmuşum TEBRiZLi ŞEMS i gördüm göreli! (bkz: hitabının muhatabı)

"yedinci ve en tesirli bıçak darbesi ensesine gelir boynu sağa doğru bükülmüştür. dervişler yere kapanmasını bekleye dursun. şems hz. peygamberin şu hadisini sesi boğuk mırıldanır: allaha kavuşmayı isteyeni allah da sever dervişlerden birisi sırtına tekmeyi vurur. yüzüstü taş zemine kapanır, dudağı patlamış, dişleri zemine dökülmüştür siyah feracesi kanlar içinde bordoya dönmüştür. saçlarından tutarak kafasını kaldıran dervişin niyeti şemsin başını gövdesinden ayırmaktır baş derviş engeller. bırakın son nefesini versin. sonra da en yakın bir kuyuya atın. kıyafetine sarıp atın. avluyu yıkayın. sabah ile yola çıkarız. şems hala son nefesini vermemiştir sille taşının üzerindeki başını hafifçe göğe kaldırır ve: allah ne güzel sevgilidir. rabbim sana aşığım. ve bu canı sana hediye ediyorum. mevlana içeri girer, mendili koklar eli titreyerek açar. içinden san kağıda yazılmış bir not çıkar:"" yemin ederim ki ölümümün gözlerinin önünde olmasını isterdim. gör ki aşk için ölmek ne demekmiş."" mevlana olduğu yere düşüp bayılmıştır.geceden sonra doğan ve kalplerin çöllerini cennetlere çeviren bir gözyaşı bu. çoraklaşmış ve çöle dönmüş kalpler; açın sadrınızı! aşkın gözyaşları, serin serin, sağanak sağanak, üzerimize damlıyor; bakın gökyüzüne, nasılda aşk yağıyor...

böyle bir bağla aşkla birbirine bağlanan aşıklardan biridir şems i tebrizi. şems i anıp ta mevlanayı anmamak olmazdı.
(bkz: hz mevlana ve hz şems)
ben seni nasıl incitebirim ? ayağına bir öpücük kondurayım desem, kirpiklerimin dikeni ayağına batar da rahatsız eder diye korkarım. (şems-i tebrizi)
(#12909449)
Kaç yaşında olursak olalım, başımızdan ne geçmiş olursa olsun, tamamen yenilenmek mümkün. Tek bir gün bile öncekinin tıpatıp tekrarıysa, yazık. Her an her nefeste yenilenmeli. Yepyeni bir yaşama doğmak için ölmeden önce ölmeli.
--spoiler--
Anladım ki: insanlar;
Susanı korkak.
Görmezden geleni aptal.
Affetmeyi bileni çantada keklik sanıyorlar.
Oysa ki; biz istediğimiz kadar hayatımızdalar.
Göz yumduğumuz kadar dürüstler ve sustuğumuz kadar insanlar..!
--spoiler--
Oysa bütün mahlukat sabrın ipliğiyle bağlıdır birbirine.. Dünya sabırla döner cunku güneşin de ayın da zamana ihtiyacı vardır.. Sabırlı ol! Büyük sırlara ermek için sabır denizinde yüzmeyi öğrenmen lazım Çünkü sırlar, sabır denizinin dibinde saklıdır... Uyum güzelliktir. Uyum, suyun özelliğidir. Su, sabrın simgesi, istiridyenin yurdudur. Su olmasaydı, inci de olmazdı. Sabırlı ol ki istiridye gibi inciler yapasın.
"Birini seviyorsanız onun iyiliğini istiyorsunuz demektir ve dost için gitmeyi de bilmelisiniz" (şems-i tebrizi)
mevlana hazretlerine ilahi aşkı aşılayan hocası. ansızın gitmesiyle mevlananın mevlana olmasını sağlamıştır.
alimlere göre o, bir tuzlu su. mevlana ise tatlı suydu. biri tuzu diğeri tatlıyı arıyordu. ve konya da merec-el bahreyn yani iki denizin buluştuğu yerde birbirlerini gördüler. mevlana ona iyiliği sevgiyi öğretti. o ise sevgiyi aşka dönüştürmeyi öğretti mevlanaya.
Ey insan kaf dağı kadar yüksekte olsanda, kefene sığacak kadar küçüksün. Unutma ...herşeyin bir hesabı var üzdüğün kadar üzülürsün.
Şems-i Tebrizi

Anladım ki: insanlar; Susanı korkak. Görmezden geleni aptal. Affetmeyi bileni çantada keklik sanıyorlar. Oysa ki; biz istediğimiz kadar hayatımızdalar. ... Göz yumduğumuz kadar dürüstler ve sustuğumuz kadar insanlar..!
Şems-i Tebrizi
asıl öldürülme sebebinin hanımı kimya hatunu döverek öldürmesinden sonra,Konya kadısı tarafından çıkarılan idam kararı olduğu tarihçiler tarafından savunulmaktadır.
türkiye'de adı manyak derecede reklam olmu$tur. hiç merak edipte kimdir, neyin nesidir diye bakmadım. sorun bende galiba.

tümünü göster butonuna da basmayı dü$ünmüyorum yani.
"bildiklerini unut." diyor dost. "gel al eline bir silgi, şu yeni başlayan güne bilgilerini silmekle başla." zanlarını, yargılarını, önyargılarını ve dahi bütün genellemelerini koy bir çuvala ve hepten terk et. gıybet etme sakın,… bil ki dedikodu denilen şey mıknatıs gibi kötü enerji çeker. kimsenin aleyhine konuşma, uzaktan atıp tutma, insanları kem dille yargılama, bil ki yanılırsın.

birini nekadar çok aşağılar yahut dışlarsan, onun durumuna düşme ihtimalin o kadar artar. kainatın matematiğidir. bir koyar, bir alır insan. bilmeden kendi hesabını dürer " diyor dost…" hiçbir konuda emin olma "diyor dost…" kendini ayrıcalıklı sayma. konumuna ya da mevkine, ismine veya şöhretine güvenme. şu hayatta tüm zahiri kisveler sabun köpüğünden ibarettir.

nazlı nazlı yükselir köpük, derken pat diye sönüverir. herzaman başkalarından öğrenmeye açık ol. en iyi bildiğin konularda bile köşeli düşünme, büyük konuşma. cümlenin sonuna nokta değil, ünlem değil, virgül yahut üç nokta koy. açık bir kapı bırak daima. ne kadar bilsen de hiçbirzaman yeterince bilemeyeceğini unutma. tevazudan şaşma. ancak ozaman kurtulabilirsin bilginin cehaletinden, diyor dost.
Gözü ilahi aşktan başka hiçbirşey görmeyen, Mevlana ile mürit - mürşit şeklinde iletişimleri olan bir ilim ehlidir. Hakkında Elif ŞAFAK'ın Aşk, Ahmet ÜMiT'in Bab-ı Esrar, Saide KUDS'un kimya Hatun ve son olarakta Sinan POYRAZ'ın Aşkın Gözyaşları, Aşkın Gözyaşları 2 kitaplarında detaylı ama birbirleriyle çelişen bilgilerin yer aldığı karakterdir.