bugün

kizsa saci kizila boyatmak.
(bkz: mıknatıslı küpe)
karşı cins arkadaşları gözden geçirip .
hangisini en yakışıklı/güzel olduğuna karar vermek .
hangisiyle çıkarım / çıkma teklif eder acaba ? diye düşünmek

sonra hepsiyle dünya ahret kardeş gibi olmak *
-bahçede tek olmamaya özen göstermek.her yere gruplar halinde gidilmesi zaruridir.
-erkek ise saçlar sakallar uzar kız ise muhakkak o saçlar sarı olur,kaşlar incelir,topuklu ayakkabı giymeye başlar ama yürüyemez.
-kitap,defter gibi ders aletleri muhakkak eldedir.
-üst sınıflardan hocaların ideolojileri hakkında bilgi alınır.zira sınav kağıdında ona göre yağ çekilecektir.
-ders biter bitmez eve gidilir.ortam yapma esas amaç ise okul kantini yada okula yakın cafelerin yeri öğrenilir.
-erkekler kızlara para ödetmez.her şeyi ısmarlarlar.zira her kız üniversiteye başlayan bir erkek için potansiyel sevgili adayıdır.
-kızlar asistanların peşinden koşar yavşak yavşak ''merhaba hocaaağğm '' vb konuşmalarla asistanı kafalamak amacındadır.
şimdi bu elemanlar ilk yıl kendilerini potansiyel doçent adayı görürler. hedefim kelimesi dillerine pelesenk olur ve giriş yılı davranışlarından biri de doçent olmak için araştırmalara başlamaktır.
yanlis yerlere calisip sinava girmek *
çenede, karşılıklı 7 şerden çift kale maç yapar gibi gözüken tüyleri keçi sakal diye taşımak..
ilk günden itibaren dişi sivrisinekler de dahil olmak üzere gözlerine güzel görünen tüm karşı cinslere yazmaya başlar ve bundan dolayı gururlanır.
ilk vizeleriyle ilgili yıllardır vizelere giriyormuşçasına yüzlerce twit atan gencimizdir.
sanki son on yılını üniversitede geçirmiş gibi havalı ve ben bilirim tavrındadır. oysa ki daha hiçbir şey bilmemektedir. en kötü huyu da bütün sınavlara deli gibi çalışıyor oluşudur.
bir an önce ikinci sınıf olayım da yeni gelenler hakkındaki tespitlerimi paylaşabileyim diye sabırsızlanmak.
(bkz: üniversite ikilerin yeni gelenleri küçümsemesi/#13726244)
hangi bölüm olursa olsun o beyaz önlük giyilip o laboratuvarda o resim çekilir .
erkekse saç sakal birbirine karışır.
kızsa saçlar boyanır.
"saldirganlik" baslar. mal bulmus magribi gibi her onune gelene saldirilir.
iki, dört , altı ya da sınıfarlı şekilde gezilir.
erkekse habire telefonuyla uğraşır. açıp kapatır mesela.
kızsa sağda ki ağacın altına geçip makyajını tazelir.
ilk sene yatay geçişi düşünürler.
ikinci sene alıştım gitmek istemiyorum derler.
oysa yalandır. not ortalaması, ortalamanın çok altında olduğu için g*t gibi kalmışlardır.
Kliklere benzer gruplara üye olur ve o grubun doğalca dağılmasına tanık olur. Sonra ben kimlerle takılmışım der ve kendine özel bir insan seçer. artık halinden daha memnundur.
Kızlarin çoğu saçlarini sarıya boyatır.
Bana ne derler diye ürkek ürkek dolaşırlar başları onde.
kızlar lise formasından ve başka bi şehirdeyse aile baskısından kurtulmanın verdiği coşkuyla
v yakayı da düşük beli de kısa eteği de dar jeani de abartırlar bi kez.
erkekler yaz başından beri zaten saç ve sakal uzatmaktadırlar, aynen devam ederler.

ilk ay oda yurt sınıf üst sınıf yan sınıf herkes sürekli neşeli bi sohbet içindedir,
sonra kim ki ne zaman birinin gizli aşkı, eski sevgilisi, hatta sevgilisiyle * takılır
o zaman gruplaşmalar başlar.

bi de üniversiteye yeni başlamış öğrenciyi memleketinde eşi dostu sürekli ne zor bi bölüm okuduğuna ikna ederken görmek kaçınılmazdır.
anasını kaybetmiş buzağı gibidirler.
Hebele hübele. Anladınız mı?
okul bahçesinde elinde telefonla bi şeyler yaparak zaman geçirme modu.
gerçi hak veriyorum bende yaptım zamanında aynısını. kimseyi tanımıyosun ki doğru düzgün napıcaksın başka.

okulun ilk günleri tanışılan kişilerle ilerleyen zamanlarda selamlaşmamaya başlıyacaksınız. bunu göz önünde bulundurarak ortam kurun gençler.
ders arasına girmeden zilin çalmasına az kaldı der.
fakülte sekreterine veya memuruna hocam der.
henüz 1.sınıfken üstten ders alabilenlere özenip hiç bir dersten muaf olmamasına rağmen üstten ders almaya çalışıp hocanın birine 'hocam biz de üstten ders almak istiyoruz ama bize vermiyolar 4.sınıf dersini seçmişiz sanırım'derler sınıfın ortasında ve herkesi yararlar.