bugün

(bkz: üniversitede öğrenilenler) *
kızlar teklif etmiyormuş.
Üniversiteye gittiğinizde aile evinde 2 gün giyildikten sonra yıkanan t-shirtlerin aslında 1 hafta boyunca giyilebildiği gerçeğini öğrenirsiniz. Her seferinde kıyafetlerinizi koklayıp, daha kirlenmemiş bu yaaa deyip kendinizi avutursunuz.
öss ye çalıştığından daha çok çalışman gerekiyormuş.
insanlar çok yozlar. hatta toplumca bu kadar cahil olduğumuzu hiç bilmiyordum. yüzeyselliğimiz batsın.
lise arkadaşlıkları ve lisedeki öğrenci yaşamının çok çok daha kaliteli olduğu gerçeği.
ha bir de kızlar teklif etmiyormuş beyler.
Paran olmayınca aç kalıyormuşsun.
Her şeye katlanırsın. Parasızlık yalnızlık can sıkıntısı vs. Ama anne özlemi çok zormuş be.
Lisedeyken mal olunduğu.
Erkekler baya yakışıklı bi şeymiş.
Okuduğun üniversite bölüm farketmez ne çok boş adam var lan burda diye bir söyleniyorsun.
Eğer iyi para kazanma potansiyeli olan bir fakülteye gidersen götünde dolanırlar.
insanlar gerçekten bencilmiş.
Dünyanın en sıkıcı dersi matematik değilmiş. Beyin yakan dersler milli güvenlikten ibaret değilmiş ve insanların büyük çoğunluğu yüzüne karşı hakaret etsen bile son derece yüzsüz bir şekilde sana gelebilirmiş. Azıcık onur yahu!
Eğer ailenle geçinemiyorsan sana değer vermiyor tam tersi kullanıp bi de üzerine hakaret ediyorlarsa ayrıca çok boktan bi aile yapın varsa aman komşular ne der lafı evinizde amin yerine geçiyorsa okumak için başka bi şehiri tercih etmeliydin son pişmanlık fayda etmiyor yatay geçiş kontenjanları doluyor diyor ve esenlikler diliyorum.
Hayatın daha boş olduğu.
Aşk evliliklerinin eski yeşilçam klasikklerinde kaldığını anladım. Üniversitede çıkmaya başlayanların birbirini sevdiğine inanasım gelmiyor.
Bi bakmışsın herkes işletme okuyor.
hakkını aramazsan herkes seni kolayca ezer, geçer.
istediğin zaman istediğini yapamıyorsun çünkü paran olmuyor.

bağlı olduğun bi ders programı var. devamsızlıklar ve sınavlar. bunlar senin bütün sabrını zorluyor.

aslında profesorlerin %60ının bu işi para için yaptığını öğreniyorsun.

bizim ülkemizde bilim denen şeyin var olmadığı yüzüne çarpıyor.

kimseye yeterince güvenemezsin çünkü çıkarlar uymadığı zaman düşman olmak kaçınılmazdır.

aileni özleyeceksin ve bazen, kimsenin seni görmediği anlarda ağlayacaksın sebebi ne olursa olsun.
kızlar kucağına falan atlamıyor, yurtlarda banyolar kızlarla ortak değil ve kafayı kırmış profesörler yok.
bence bu başlık böyle kalmasın, serisi yapılsın.
for example
(bkz: üniversite bitttikten sonra fark edilen gerçekler)
iktisadi tarafi: sayet calismiyorsaniz ananizin babanizin eline dustugunuzu anlarsiniz. calisiyorsaniz iflahiniz cikana kadar calisirken faturalari ödemenin ne kadar zor oldugunu, alin terinin ne kadar degerli oldugunu farkedersiniz. ev kiralarinin ne kadar pahali oldugunu, elektrik ve su faturalarinin ne kadar az kullanirsaniz kullanin ne kadar kabarik oldugunu ancak ogrenci evinde anlarsiniz. alisverisin ne kadar kulfetli birsey oldugunu, sakiz alirken dahi 2 defa dusunmeye ittigi görürsünüz. borc vermenin ve borc almanin sorumluluk duygusunu sanirim birkac senede ögrenirsiniz.

sosyolojik tarafi: bir insani tanimanin bir yildan fazla zaman alacagini tanirsiniz. sosyallesmenin kulüp üyeligiyle degil, kütüphane ve kantinde gerceklestigini farkedersiniz. taraftar gruplarinda mac izlerken kendinizi stadyumda zannedebilirsiniz. sayet anadolu kulüplerinden birine gönül verdiyseniz ayni takimdan olan birini okulda bulmanin zorlugunu yasarsiniz. ilk zamanlar gönül eglendirirken okul biterken gercek aski bulabilirsiniz, yada okulun basinda gercek aski bulursunuz ve bütün arkadaslariniz size imrenerek bakabilir. derslere gitmemenin pismanligini, sinavlar yaklasirken baskalarindan not istemeye utandiginiz an yasayabilirsiniz. bütün hayatiniz boyunca yalaka olmanin ne kadar prim yaptigini okulda hocalarin kicini yalayan talebeleri görünce anlayacaksiniz.

siyasi tarafi: okula geldiginiz gün stand acan cemaat ve tarikatlerin yurt ve ev reklamlarini görünce sasirabilirsiniz. hocalarin alayinin sosyal medya'da hükümet yalakasi oldugunu göreceksiniz. fakülte ve okul temsilcilerinin akp'lilerden secildigini göreceksiniz. derslerde atatürke hakaret eden hocalara sahit olacaksiniz. fakülte bahcelerinde kavga eden sagcilarla solcularin ne kadar bos islerle mesgul olduklarinin farkina varacaksiniz. anadolunun bagrindan gelen köylü cocuklarin ac acikta cemaat yurtlarinda kalirken, isci ve memur cocuklari ay sonunu getirmeye calisirken, suriyeden filistinden somaliden gelen yabanci ogrencilerin 3-4 vakiftan aldiklari burslarla devletin yurdunda 3 kurusa kalarak nasil gununu gun ettigini goreceksiniz.
Aileniz kadar kimsenin sizi el ustunde tutamicagini anliyorsunuz.ailenizdeyken odanizi bile toplamaya usendiginizde annenizden goruceginiz tepkiyle oda arkadasinizdan gordugunuz tepki arasindaki dag gibi ucurumu gorunce anliyorsunuz.
çalışmadan ders geçilmediği. oysa lise öyle miydi?