bugün

iş hayatında sıkıntı yaşayan birçok kişinin durumudur. üniversitede kendini yetiştirmemiştir çoğu.
Ağustor böceğinin okumuş hali.
bunların bir de mühendis olanları mevcuttur. alaylı takıma burun kıvırır ama bilgisi, tecrübesi ve maalesef kiminin zekası bile o alaylının yarısı bile değildir. ama mühendistir. ezberlemekle kimler ne oluyor allahım sen aklıma mukayyet ol...
buzdağının görünen yüzüdür.
staj yapanın durumu da pek farklı değildir.öyle kurs belge falan hikaye teorik onlar iş hayatında üzgünüm ama çok da sallanmaz.
eğer proje bazlı staj yapmadıysanız, getir götür angarya işlere bakmaktan asıl işi öğrenemezsiniz. naylon stajdır o. öyle ki hanımefendilerin beyfendilerin keyfi gelecekte siz beleşe gidip(meslek liselerinde okuyanlara angarya işler için bile para veriyorlar üniversiteye yok neyse olmasın) yalvar yakar birşeyler öğrenmeye çalışacaksınız. inanın göründüğü gibi değil hiçbirşey. birşeyler koparmak için çok uğraşıyorsunuz. ki stajı bulmak da mesele. gitmediğiniz şirket aramadığınız yer kalmıyor. bunun haricinde okurken mesleki anlamda kendinizi geliştirebilmeniz zor dostum zor. orya milyon tane staj yazsan ne olur adam işe alırken sana sen ne biliyorsun bana ne vereceksin diye sorar. yoksa sürer sizi satış elemanı, ön muhasebe vs'ye. anahtar kelime ne biliyorsun? ve bildiğini uygulayabiliyor musun yani tecrübedir. o da naylon stajla öğ-re-nil-mez. sıkıntı burdadır. boş gezeni çok çeker, staj yapmış görüneni de çeker. hele de bu dönemde. sıkıntı artık boş gezende de değil. adam yeni mezun aramıyor arkadaşım. ortada milyon tane tecrübeli dururken niye arasın? adamın, tanıdığın yoksa yandı gülüm keten helva. sizce neden bu kadar insan kpss, ales türevi sınavlara giriyor. özel sektörün sizin dirsek çürütttüğünüz yıllara değeceğini mi düşünüyorsunuz. istisnalar kaideyi bozmaz. üç beş adam değil yüzbinlerdir gerçek. insan kaynakları planlaması yok bir kere. böyle uygulamasız, vurdumduymaz, yalaşap işlerle bu ülke daha çok çeker. onu geçtim boş konuşup tepeden bakmakla da çözüm olmaz. laf bunlar laf! e uyanın artık pes!
(bkz: üniversite hayatını kağıt oyunlarıyla geçirmek)
olayı iş hayatındaki tecrübe noktasına getirmezsek, öncelikle ilk adım olarak üniversiteyi adam gibi okumanın gerekliliği doğru bir tespittir. sen afedersin öküz gibi üni.ye giriş sınavına hazırlanıyorsun ne için? kazandıktan sonra sadece sakal bırakmak ya da erkek peşinde koşmak için mi? ne anladım o zaman ben o aldığın ve caka sattığın über puandan? önce bir kendini dolduracaksın. kalifiye eleman olacaksın, albenin olacak.

bir kere dil çok önemli şu zamanda. öyle konuşuyorum dili de değil en az bir 80'nin üzerinde toefl alabilecek kadar iyi bir dil bilmeli. bölümün her neyse o yönde her türlü kendini geliştirmeli. bu ilk adım. sen bunu yap ki üni.yi boş bitiren adamla olan işsizlik ortaklığının en azından bir adım üstünde ol. sen de işsiz ol o da olsun ama sen kalifiye bir işsiz ol.

ancak işte bir arkadaşın dediği gibi kendini ne kadar doldursan da işverenler tecrübeye bakıyor.

bir tanıdık hacettepe matematik bitiriyor ve bankada çalışmak istiyor. adama hemen tecrübe soruyorlar. tabi tecrübe yok. ama sonra bakıyorlar ki adam iyi bir dil öğrenmiş. hemen diyorlar ki git bakalım toefl'dan şu puanı al gel. ve adam öküz gibi çalışıp 110 alıyor toefl'dan. sonra diyorlar ki buna bir işletmeciyi değil de seni neden alalım. git bakalım istanbul'a bir uzmanlık sınavımız var bizim ona gir şu puanı al diyorlar. gidiyor ve onu da alıyor. sonunda bunları başarıp bankanın birinde üst düzey bir konumda (sanırım müfettişlik gibi bir şeydi) işe başlıyor.

demem o ki kimisi tecrübe göremezse adamın kalitesine bakıyor. kendinden emin olmayan adam zaten büyük işlerin peşinde koşmuyor. ama kendinden emin olan adam da işverenin taleplerini giderebilecek kapasitede oluyor.

ilk adım çok önemli. üni.de kendini geliştireceksin. dilin kesinlikle olacak. sonrasını sonra düşüneceksin.