bugün

ülke kalkınmasını takip edeceği yerde haftanın her günü dizi film takip eden toplumdur.

takip etmediklerinden yöneticilerin yaptıkları hataları göremezler.
mallar birliğine üye toplumdur. kredi kartları patlamış ve hatta binlerce lira kredi kartı borcu olup günde 2 gazeteye toplamda 1 tl veremeyenleri de içerir.
hayırlı olsun a.ına koyayım!
(bkz: ülke kalkınması takip etmek)
ülke kalkınmasını takip etmek...

yani;

teknoloji , sağlık hizmetleri ,kadınların iş hayatına katılma oranı, bebek ölüm oranları, gelir dağılımındaki adalet , okul öncesi eğitim vesaire
içler acısı bir durumdur. hele o diziler resmen sokak dedikodularından çıkma.
televizyon u iyi maksatlı kullanamayan toplum.
birgün değişeceğini umup kendimizi kandırdığımız güzel ülkemizin güzel ama boş insanlarından oluşan toplumdur.
ülkesinin başbakanının ismini bilmeyen kitledir.yazıktır yazık.
ülkenin kalkınma hızı kaplumbağayı geçmediği için alternatifleri değerlendiren toplum.
(bkz: türk toplumu)
üstad ülke'nın kalkınması takip edileseydi (teknoloji , sağlık hizmetleri ,kadınların iş hayatına katılma oranı, bebek ölüm oranları, gelir dağılımındaki adalet , okul öncesi eğitim vesaire ) belki tepki gösterilirdi...

herşey güllük gülistanlık değil...
(bkz: ülkenin kalkınmasını takip etmek)

kalkınmasını beklerken sıkılan halkın diziye sardırması
kendisini zerre kadar sevmemekle beraber yazılarını denk geldiğim yerde okuduğum
yılmaz özdil tarafından bugün, eğitimle ilgili güzel çözümleme yapmıştı, bu başlıkla çağrışım yaptı birden, işte o toplum bizim toplum ve burası türkiye..
(bkz: Konuşarak ülkeyi kalkındırabileceğini düşünen insanımsılar)
Çalışmakla olur, milletimizin işinden yorgun argın döndüğünde bir dizi seyretmesinin kimseye bir zararı olmaz.
akepe ile yönetilir. müstehak.
dış güçlerin oyunuyla oluşan toplum.psikolojik harp.
herkese bir büyüteç dağıtıldığında takip edilebilecek durumdur.
ulan madem ülke kalkınıyor niye takip edeyim. Toplumlarda toplanır dizi izlerik daha iyi.
her zaman söylediğim ve ısrarla söylemekte olduğum durum.
olaya birde şuradan bakmak gerekir, ülke kalkınmasına paralel olarak dizilerin çekildiği evler, binilen arabalar, üste başa giyilenler, oturulan kafeler de gelişmektedir. bu da ülke kalkınmasını izlemenin başka bir yoludur sonuç da.
ondan sonra da pahallılık diye ağlar durur.
monotonluk motonu hayatlar peh!
ülkeyi tek başına kalkındırmak heveslisi ruh hastası vatandaş tiplemesi 12 eylül anayasasının yaratmak istediği yurttaş profilidir. bu heves ve heva başarılı olmuş mudur aksine ne kendine ne ötekine zerrece faydası olmayan sorgulayamayan analiz yeteneğinden yoksun diyalektik düşünceden uzak ucubeler yaratmıştır. devlet eli ile sunulan mutlak doğruların, sorgulanmadığı sorgulanamadığı bir ülke arzusunun eğitim ayağının çabaları sonucunda yaratılan bu militan nesil faşizan duygularla kendilerine benzemeyen, anlayamadıkları herkesi ve herşeyi tehlike unsuru olarak görerek hakaret öfke ve aşağılama üzerine bir hayat algılaması geliştirmişlerdir. onlar için ezberleri dışındaki herşey ihanet cahillik ve aptallıktan ibarettir tabi bu düşüncenin deforme ettiği ruhları sebebiyle içine düştükleri çaresizlik duygusu öfkelerini katlamaktadır. şu bir gerçektir ki devlet erkinin ve aygıtlarının birbir gerçek sahiplerinin ellerinle, sorunlu biçimlerde de olsa geçiyor olması bu güruhu zayıflatıp derin kaygılara itmektedir. işte tamda bu durum saldırgan tavır ve beyanları desteklemektedir. zannımca yaparak yaşayarak öğrenmenin insan davranışları üzerindeki etkisini yakın zamanda göreceğiz.
sonra da ülkenin neden kalkınamadığı konusunda eleştiri yaparlar.