bugün

suriye ile türkiye arasında savaş çıksa ağıtlar türkçe, kürtçe, arapça olur; ancak zafer çığlıkları ise ingilizce, ibranice atılır.
herkesin, özellikle sosyal ağlarda sürekli bahsettiği, ve aynı zamanda gerçek hayat da sürekli bir şey anlatırken ettiği lafın doğruluğunu artırmak için altına çizip vurguladığı ama iş eyleme ya da doğruluğa gelince kullandığı özlü sözü ya da alıntıyı kendi hayatında doğrulayamadığı, kendi hayatında uygulamadığı, kendi hayatında sadece ağzına pelesenk etmiş kişidir. gereksizdir.
evli kadınların ortak şikayeti; eşim beni anlamıyor.
peki; nefis, heva ve şeytanın kurdugu bunca tuzağı savuşturup kan ter içinde her akşam evine damlayıp düşen o adamı sen alıyor musun?
Uzun zamandan beridir gerçek hayatın başlamak üzere olduğu izlenimine kapılmıştım. Fakat her zaman yolumun üzerinde bir engel, öncelikle erişilmesi gereken birşey, bitmemiş bir iş, hizmet edilecek zaman, ödenecek bir borç oldu. Sonra hayat başlayacaktı.
Sonunda anladım ki bu engeller benim hayatımdı...

Alfred D. Souza
hayat rectumdaki dışkı gibidir. bazı şeyleri yoluna koymak için ıkınmak gerekir, bazen her şey kendiliğinden oluverir.
"wir müssen die juden ausrotten"
yani
"sanat, ölümsüzlüğün anahtarıdır."
a. hitler
sevgisiz yaşayamam deme, bugüne kadar yaşamazsın işte.
kötü bir son sonsuz bir umutsuzluktan iyidir.
Hayatındaki olayları ve durumları değiştiremezsin, ancak onlara karşı bakış açını ve tutumunu değiştirebilirsin...
Modern sanayinin gelişmesi, burjuvazinin ayaklarının altından bizzat ürünleri ona dayanarak ürettiği ve mülk edindiği temeli çeker alır. Şu halde, burjuvazinin ürettiği, her şeyden önce, kendi mezar kazıcılarıdır. Kendisinin devrilmesi ve proletaryanın zaferi aynı ölçüde kaçınılmazdır. Karl Marx

"sen gelme ulan ayı"

kibar feyzoda işçi amele toplayan abi
herkes bir gün soğuyacak bu fani gidici hayattan,
bütün bedenler soğuyacaktır elbet yavaştan,
kıyamet toplantısında ölecek haramiler telaştan,
ne ev, ne pul, ne çul, ne bir kul geride kalacak dünyadan.

(bkz: sagopa kajmer)
olması gereken şeylerin adını iyilik yapmak koymuşlar.
baksana dedelerimiz toprak altında dolmuşlar.
rapunzel'in saçlarını yolmuşlar ya komşular;
yedi cücelerin prensesi ölmüş, uçurumdan bir bir atlamışlar.

(bkz: sagopa kajmer)
bacaklarını defalarca omuzlarıma koymandansa, başını yalnızca bir kez koymanı tercih ederim.

edit: şahsıma aittir.
--spoiler--
sevmek sevmekse eğer, sevmek sevmemektir.
--spoiler--
sevmek dövmekse eğer, sövmek dövmemektir.
*
milli savunması için milyon dolar harcayanlar lanet olsun ki askerlerine 5 cent veriyor.
Kimse kaybolmaz, bazıları nerede olduğunu bilmenin önemli olduğunu zanneder.
yanında bir tipsiz olmadık göçmen kalmasın cihanda, allahım nihal! *
hiçbir şeyden kaçmadım getto nazisinden kaçtığım kadar.
insanlarla yüz yüze konuşarak her sorunu halledebilirsin; ama bazı insanlar gelir önüne, hangi yüzüne konuşacağını bilemezsin. *
insan sevdiğini bırakmaz, sevmek bırakır insanı...
-Atilla ilhan
Kiminle gülüyorsan,ona aitsin..
uygulanmadığı sürece gereksizdir, özlü sözler, dile getiren insanlara bir bakın uyguluyorlar mı acaba ? kendi yaşamına katkısı olmayan bir dolu özlü söz neye yarar uygulamadıktan sonra. dolayısıyla özlü söz benim için yoktur., kendi özlü sözümü kendim var ederim, kaynağım yaşamdır, nefes aldığım her yerdir.
" bu zenginler o kadar fakir ki, paralarından başka hiç birşeyleri bulunmuyor"
Birine çarpılmak bir dakika sürer,
beğenmek bir saat
ve sevmek bir gün...
ancak birini unutmak bir ömür...