bugün

satmayın artık,ne zorluklarla kuruldu biliyor musunuz?halkımızın tek tek kuruşları var onlarda.mısır'dan bile yardım geldi ilk devlet bankamıza.Halkımızın kuruş kuruş verdiği paralarla kazandık bu memleketi.
zarar ediyor satmayıp ne yapacaz demeyin,alan adam ne yapıyorsa siz de onu yapın,kara geçirin.revizyon yapın,yönetici kadrosunu değiştirin ama satmayın halkımıza ait olan şeyleri.Salla başı al maaşı yapanları temizleyin,üreten bir toplum yaratın,kamulaştırın artık.iletişim bize ait olsun,petrol bize ait olsun,satın alamıyorsanız yeniden kurun.
yetiştirin yeni iş kolları yaratın.unutmayın 1920 li yıllarda katar kullanacak makinist bulamıyorduk,hepsi ermeni,rum'du. Çünkü yetişmemişti,yetiştirememiştik.
bir sosyalist partinin hala akıl edip de sahiplenemediği slogan. bunun dışında, özelleştirmelere karşı devletleştirme formülünü bir türlü halka sunmazlar halbuki halkın çoğunluğu özelleştirmelerden şikayetçidir. bu açıdan bakılırsa sosyalist partiler kendilerini halka tanıtmada yetersizdir. varsa yoksa türk-kürt, ezilen halk vs.
özelleştirme karşıtı mücadelede kullanılacak son derece sade bir slogandır.
"devlet margarin üretmeeez!" diyen para babalarının, halkımızdan çaldıkları ve ellerinde olduğunu sandıkları mal ve üretim araçları, günü geldiğinde tek tek geri alınacaktır.
kamu mallarını har vurup harman savuran akp ile son bulan bir kavramdır. sata sata deniz bitmiş ve mirasyedi konumuna gelinmiştir.
Özal'la başlayan Erdoğan ile zirve yapan sistemin adıdır özelleştirme. Devletçi ekonominin sonunu getiren ekonomik görüştür. Devleti küçültüp, etki alanını özelleştirmeler ile daraltır.
aklı yirminci yüzyılın köhne sosyalist ideolojisinde kalmış, nostaljik tiplerin isteği. ama o günler geride kaldı. devlet burnunu da, elini de ekonomiden çekmeli. şu an yeryüzü üzerinde hiçbir devlet meşru değildir zira hepsi ekonomiye müdahale etmektedir. devletler meşruiyetlerini sağlamak için kendi alanlarına çekilmelidir. türkiye de yavaş yavaş bunu yapmaktadır.

"kamu yararı" olarak sunulan şeylerin özüne baktığımızda "kamu zararı" görürüz. misalen trt, harcanan paraya karşılık aynı oranda maddi feedbackin olduğu bir kurum değildir. gider ve gelirler arası uçurum çok fazladır. buna karşı devlet bize "trt bir ticarethane değil, kamu yararı düşünülür" der ancak trt'yi finanse edenin halk olduğu gerçeği düşünülünce ayan beyan kamu zararı ortaya çıkar.

özelleştirme için zararın olmasına da lüzum yok. serbest piyasa demek özgürlük, demokrasi demektir. serbest piyasanın olmadığı yerde demokrasi olmaz sadece posası olur. bundan dolayı bir devlet kurumu kâr da etse özelleştirilmelidir, bu bir prensip meselesidir. zira bugün ekonomiye müdahale eden devletin yarın aileye müdahale etmeyeceğini kimse garanti edemez. bundan dolayı devlet meşru sınırlarına çekilmeli ekonomiyi yalnız ve yalnız halka bırakmalıdır.
dünyanın en az insana dayalı ekonomik sistemine ait sade slogandır. insan zengin olmasın devlet zengin olsun. devlet adam akıllı zenginleşecek olsa yine neyse. telekomdan yıllarca kar edememişken, insanlara ucuz iletişim imkanı sağlayamamışken özelleşmesine ne diye karşı çıkarsın? şuan alınan vergiyi yıllarca kazanamadık telekomdan. tekelde insanlar 2000 tl maaşla kaç vardiya halinde çalışıyorlardı. sebep nedir? devlet bir genel müdür atar. o başka bir müdür atar. bu böyle gider. sonra herkes eşini dostunu ahbabını doldurur oraya. 300 kişinin çalışması gereken yerde 1500 kişi çalışmaya başlar. hak etmediği halde 2000 tl maaş alır. bu da devlete zarardır.
diyebilirsinizki, devlet ilgilensin zarar etmesin vs. öyle olsa da ulaşabilceğiniz son nokta kübadır. gelgelelim petrolün yok doğalgazın yok o seviyeye de ulaşman imkansız.
saçma bir kavramdır. insanlar özelleştirmeyi devleti satmak anlamında görmektedirler ve bazı insanların ülkeyi satarak zengin olduğunu düşünmektedir. acaba o kurumlarin başına geçen şimdiye kadar kaç kişi devletin mali deniz yemeyen domuz zihniyeti ile ne kadar devleti soydu veya o kurumlarda çalışan kişiler ne kadar verimli çalıştı devlete ne kadar faydası oldu? bilmiyorlardır ki sosyalist komünist ülkelere şimdi ne oldu? devletin ülke üzerinde sahip olduğu 4 kurum kalmalıdır 1. tbmm 2. mahkemeler 3.askeriye 4. emniyet müdürlüğü geriye kalan heryer herşey özelleştirilmelidir. akp hükümetinin devletin kurumlarının özelleştirmesi yeni dünya düzeni kapitalizime ayak uydurmasından dolayıdır. dünyanın en gelişmiş ülkesi kapitalizmle yönetilmektedir. heryeri kamulaştırmak çoçukça bir zihniyet olup gericiliktir. (bkz: kapitalizm)
savaş çıkmış memlekette limanlardan silahlar ülkemize girememekte,nedeni açık limanlarımız özelleştirilmiş,kime yabancılara.
efkarlandım bir sigara yaksam,verdiğim para yabancılara.
özledim uzakta olan arkadaşımı bir arayıp sesini duysam,vereceğim para yabancıların cebine.
benzin alacağım arabama para yabancılara(ki ülkemin çoğu yerinde petrol fışkırırken)
demir yolları tamirat sürecinden sonra satılığa çıkartılacak.
eğitim sistemini özelleştir ki devlet bilinci olmayan papağan gibi ezberleyen yeni nesiller yetişsin.
demir yollarını özelleştir ki ne zaman nasıl müdahale edilebileceğini bilme onlar da satsın başka birine o başka biri söksün atsın hurdaya versin.demir ağlar la ördük ana yurdu dört baştan,ağları da sattık demirleri de.
iletişimi özelleştir;dinleyin herkesi,al vatandaştan en kral vergileri.
araç kontrol noktaları (vize) özelleştir; alman ve amerikan firmaları baksın altın yumurtlayan tavuğunu.çünkü sen onlar gibi yapamazsın dimi?
illa sata-can mı arkadaş memleketin değerlerini;yerlerine bir daha kur,rekabet olsun.