bugün

(bkz: ötenazi hakkı değildir mehmettir)
(bkz: olmamış)
(bkz: ötenazi hak mıdır)
benim düşüncem kesinlikle insanın hakkıdır. nasıl ki yaşamak istiyorsa ölmekte isteyebilir.
insan hakkıdır. her yatağa mahkum yaşayan insanın yanında, ona gözü gibi bakacak bireyler yoktur..
insan hakkıdır. ve intiharla arasında cok keskin bir fark vardır. yalnız ötenazi kendi tarafından yapılamayacağı ve başkasının sizi öldürmesi anlamına geldiği için zordur.
bu konuda olumsuz yanıt düşünenlere (bkz: mar adentro) filmini izlemelerini tavsiye ediyorum.
tartışmasının sonu gelmeyecektir, çünkü bir şekilde kesin yargıya varılamayacaktır. bu insanın inancıyla, görüşleriyle alakalı bir şeydir. ve sanıyorum ötenazinin seçenekleri de var pasif ötenazi ve aktif ötenazi olmak üzere. ancak benim düşüncem bunun, hastalıktan çok daha önce belirli şartlar altında makinaya bağlı kalarak yaşamamayı tercih etmek ya da etmemek gibi bir prosedürle hastaya bırakılmasıdır.
ölmeyi isteyen birisinin intihar edebilmek için çektiği sıkıntıların üstüne birde kendini öldürürken cektiği acıları düşünürsek eğer, acısız ve yavaş bir ölümü istemeleri en doğal haktır.
ötenazi isteyecek durumda olmadıktan sonra insan hakkı mı değil mi karar vermek zor.lakin o duruma gelmiş insanların çektiklerini düşününce ve görünce öyle bir seçim hakkının kendilerine verilmesini de destekliyorum.
basitçe, insan ölürken de mi izin almalı sorunsalıdır.
düşmanımın başına gelmesin, ama felç kaldınız diyelim. iyileşme şansınız da yok. nolacak ? millet koşarken gezerken ben tekerlekli sandalyemde onları mı izleyeceğim ? hayır. kendi hayatımı bitirmem/bitirmek istemem beni ilgilendirir. yasaları yada saçma sapan hakları değil.
Ötenazi dünyada ilk defa 18. Yüzyıl’da Bacon tarafından ortaya atılmıştır. Bacon’a göre doktorun vazifesi, ıstırapları azaltmak ve hastayı sıhhate kavuşturmaktır. Burada ıstırapları azaltma görevi, yalnız tedavi edip iyileştirmekle değil, bazı durumlarda ona rahat ve kolay bir ölüm sağlamak suretiyle de gerçekleştirilebilir.Gayette mantık çerçevesindedir.
dini açıdan ele alırsak hakkı değildir fakat mantık açısından ele alırsak haktır.
iradeyle ölmek intihar, öldürmek katldir. bunlara tıbbi birtakım gerekçeler uydurmak bu gerçeği değiştirmez.

hiçbir gerekçe ölümü/ölüme izin vermeyi haklı kılmaz, aksi halde misal "o benim anamı öldürdü ben de onu öldürdüm" gibisiden katliam aktiviteleri de meşruiyet kazanmaya başlar. zira her eyleme bir gerekçe bulmak mümkün...
Acı çekerek yatağa bağımlı, başkalarına muhtaç uzun bir ölüm sürecini beklemektense ötenazi hakkı olmalıdır.
tartışıyor olunması bile ilkellik. başlarım öyle sorunsala. ötanazi elbette insanlık hakkı. toplum, yasa koyucular vs; bu kişiler kim oluyor da bir bireyin yaşamaya devam edip etmeme kararını görmezden geliyorlar?

20-30 yaşında sağlıklı olup "yaa ötanazi olmasın benceaa" diye saçma sapan yorum yapmak çok kolay.

biraz empati yapın ve kendinizi 80'li yaşlardaki o insanların yerine koyun.
haktır ve gelecekte epey yaygın bir şekilde işleyecektir.
bir insan haksızlığıdır. hangi insan kendine söyle bir haksızlığı pay biçebilir ki? Acısını da keyfini de kabul etmemiz gereken hayatın, keyfini hoş geldin nidalarıyla karşılayıp, kederine Allah belanı versin demek ,onurlu bir insanın yapacağı iş değildir.
elbette ki insan hakkıdır. insan, bana kalırsa, çok acı çektiği durumlarda ölmeyi de seçebilmeli. yahu görüyorsun, adam acı çekiyor, hem de çok acı çekiyor, ölüp kurtulmak istiyor. sen bu hakkı elinden nasıl alırsın? sen bir başkası adına nasıl böyle bir karar verirsin? çek o zaman o adamın çektiği acıları da göreyim seni.
dinen ve hukuken değildir.

çünkü ötenazi intihardır. aslen intihar cinayettir. dinen olayı zaten açıktır, onun hakkında uzun uzun yazmaya gerek yoktur. ancak hukuken olay biraz tartışılabilir.

ben , lösemiden ölmesine 3 ay kalmış bir adamı öldürürsem, cinayet işlemiş oluyor muyum?...hadi diyelim ki, o şahıs "ben senden beni öldürmeni, ben kendimi öldüremediğim için istiyorum" diye bir not yazsa, bunu noterden tasdik ettirse, ben gene de cinayet işlemiş oluyor muyum?...bu sorunsal bu meyanda bir sorunsaldır.

bunun yanıtı - "ben cinayet işlemiş" oluyorum, olur.

buradan itibaren ortaya atılan iddialar, kendi içlerinde çelişkili iddialar olacaklardır. çünkü ben o şahsı öldüremiyorsam, bu devlet insanların hayatlarını güvence altına aldığı içindir. devlet bir insanın hayatını doğumundan ölümüne kadar güvence altına almaktadır. ötenazi "doğal ölüm" değildir. devlet hukukunda bir insan "doğal " bir şekilde ölmemişse, "öldürülmüş" demektir.

eline herhangi bir "ölüm belgesi" almış bir insan bunu bilir. çünkü orada resmen "ölüm türü" diye bir bölüm var. sadece doğal ölüm dışında herşeyde devlet "suçlu" arar.

bu tartışma "kürtaj" tartışmasına bir yandan benzer. daha bebek oluşmadan kürtaj konusunu bile insanlar cinayet olarak betimlerler. ancak bebek oluştuktan sonra, kürtaj suçtur, o kürtajı yapan doktoru kodese tıkarlar, cinayet işlemiştir çünkü.

ötenazi, kanser hastalığı ilerlemiş bir hastanın intihar etmesi durumudur. şimdi kanser hastası olmadan da bir insan ne zaman öleceğini bilemez. belki adam intihar etmek istediği günden sonra, bir gün daha yaşarsa, kendisine otobüs çarpacaktır. o yüzden kanser hastasının intiharı da, ölümün kendisine ne zaman geleceği belli olmadığı için, kesin olarak intihardır. ve doğal ölüm değildir. bunun altının kalın kalın çizilmesi, ve tespit edilmesi gerekir.

bu durumda intihar sadece kanser hastası için değil, herkes için "hak" olarak görülmelidir. eğer devlet hukuku buna "evet" diyemiyorsa -ki diyemez- ötenazi de kesin olarak hak olamaz. çünkü saglıklı ya da sağlıksız hiç kimse ne zaman öleceğini bilemez. adama 3 ay gün verirler, 2 yıl yaşar, ve o kanserden değilde onun bir başka etkisinden ölür.

devletler hukukunda bu konu -özellikle almanya´da- tartışılmış ve hiçbir sonuca bağlanamamıştır.
ağır hastalıklarda kişi daha fazla ağrı acı çekmemek için bu hakkını gayet doğal bir şekilde kullanabilir. yani haktır.
her halükarda haktır. kişi sadece ağrılı sızılı hasta olunca mı kendi hayatından vazgeçme hakkına sahip oluyor. kardeşim ben mecburmuyum bu sistemin kölesi olarak yaşamaya.
Bence hak olmalı zaten o noktaya gelen biri başka yollarda bulur illa hak hukuk aramaya gerek yok.
saglikli dusunebilen bir insanin olme karari vermesi kimseyi baglamaz.
Esas problem, otenazi talep eden insanin mental sagliginin olcumlenmesidir.
Dolayisiyla evet haktir, ama sadece o insana birakilmamasi gereken bir secenektir. Doktor kontrolunde ya da bir heyet tarafindan degerlendirlip "Evet bu insan ruhsal olarak sagliklidir, mental bir problemi yoktur" raporu alip verebilmelidir bu karari.
Sunu kabul edelim, kendimizi oldurebiliyoruz. Neden bunu daha "insani" sekilde yapmayalim. Balina gibi karaya mi vuralim ?
Yasamak bir haksa ötenazide bir haktır. Sonucta gunah olsa dahi bu durum o kisinin bilecegi istir.