bugün

my immortal... ölümsüz olan aşktır, insan oğlu ölümlüdür.
dini bir efsaneye göre: cebrail'in köprüde lokman hekimin karşısına çıkıp, kitabındaki ölümsüzlüğü sağlayan şifalı bitkinin yapraklarını nehire düşmesini sağlayarak, insanlara yasaklanan durum.
http://haber.mynet.com/de...n-diye-dondurdular/541249
En büyük geyiklerden biri de "olum ben ölümsüz olmak istemem" lafıdır.

ancak günü gelip ölümle gerçekten karşı karşıya kalındığında kimse de gitmek istemez... kabullenmek gerekir ki insan ölmek istemez, ancak biraz savunma psikolojisiyle işte ölümün doğallığını zihninde de doğallaştırmaya çalışır başka bir yere gidiyormuş gibi kabul eder. yoksa kim kabul edebilir ki bir gün fişi çekecekler. sonrası yok. öncesi nasıl olmadıysa...

Canlıların hepsi ölmek istemez, dolayısı ile ölümsüzlüğü isterler. ancak diğer pek çok konuda olduğu gibi insanoğlu artistik yapmaya devam eder hissettiğini değil icinde bulunduğu toplumun hissettirdiğini söyler.
hayatı yarınlara ertelemektir.
immortalhumbalabombala sitesi;

"her nefis ölümü tadacaktır, götünü yiyim ayağı yapmayın, öleceksiniz" şeklinde ifade etmektedir. doğru söylüyorlar. fakat ölümsüzlük mümkün olacaktır. ikinci yaradılıştan sonra, ölüm öldürülecektir. o günden sonra, inkar edenler, istese de ölemeyecektir..
sanat denilen tırı vırının ekmek teknesi.
1938'de bir Türk Tarafından bulunmuştur.
1938 de bir kez daha debunked-yadsinmistir..
Külli nefsin zaikatul mevt..
bazı kaynaklara göre, öte dünya varlıklarına has biz niteliktir.
10 kasım 1938 tarihinde bi türk tarafından bulunmuştur.
Her insanın istediği bir şeydir ölümsüzlük yalnız 3 gün aynı yemeği yeyip sıkılan bir millet için gereksizce kurulan bir hayaldir. her şeyin bir tadı vardır, ölümün olduğu gibi. yaşamak gerekir.
1 - sigaraya başla , sonra bırak
2 - ömrüne on yıl eklemiş oldun.
3 - birinci madeyyi sık sık tekrarla.
4 - ölümsüz ol.

facebookta gördüm. adamlar haklı lan.
Insanlarin hep yasayarak elde etmek istedikleri durumdur ancak sadece kalici eserler birakan insanlar ölümsüz olabilirler.

(bkz: mustafa kemal atatürk)
çok sıkıntı verici olabilir zira yaşanacak her şey yaşandıktan sonra yaşamın bir anlamın kalmaz.
gereksiz bir kavramdır. sonsuza kadar yaşayıp bu hayatın kahrını çekeceğine.
insanın tek isteğidir aslında. fakiri de zenginide yaşlısıda gencide. adem'de bunu istemişti, peşine düşmüş yasak meyveden yemişti. ondan beridir insanoğlunun zaafları hep bu yöne eğilimlidir.
lakin bazı anlar vardır. intihar etmiş bir adam için mesela. intihar etmek isteyen demiyorum o hala yaşamın tadından vazgeçmek istemez, bırakamaz.. intihar etmiş diyorum. yaşamı tamamen fırlatıp atmış ve s.çtığımın dünyası kavramını tam anlamıyla özümsemiş, bunalmaktan bunalıma girmiş ve tek çözümü ölümde bulmuş oln o insan. işte o ölümsüzlüğü düşlememiştir. ölümsüzlüğün yokluğunu en realist adamdan daha iyi kavramıştır. hoş şimdi sorsan ben de ölümsüz değildir kimse derim ya da bunu düşünen gören tecrübe den herkes söyler. ama ölümsüzmüşçesine yaşarız. yolda gördüğümüz körü yada aç adamı görmezlikten geliriz. ölmeyecekmişiz gibi, hiç kaybetmeyecekmişiz gibi din min herşeyi geçtim insan için kendin için yapacağın ufacık bir iyilikten kaçarak yaşarız. ölümsüz gibi yaşayıp yaşarken öldürmektir bu kendini. vicdanını. merhametini. insanlığını..
Planaryaların ölümsüz olduğu görüşü ileri atılmıştı birkaç gün evvel. belki bir planarya olsaydım ölümsüzlüğün tarifini yapardım.
insanın yaratılıştan beri yegane arzusu olmuştur. adem de her ne kadar havvaya kanmış olsa da yasak ağaçtan yediği meyveyi ölümsüzlük emeliyle yemiştir. onun zaafları ve insanoğlunun en büyük zaafı, isteği olmuştur ölümsüzlük. zengini, fakiri, yaşlısı, genci vs hepsinin hayalidir. her ne kadar ölümden korkmasada kişi ölüm geldiğinde illa ki isteyecektir.
sadece bir kişi ölümsüzlükten vazgeçmiştir. intihar eden kişi. etmeye teşebbüs eden yada düşünen demiyorum eden diyorum zira birtek o anlamıştır içine s*çılası şu dünyanın boktanlığını ve ölümün kaçınılmaz son olduğunu. şimdi sesler yükseliyor: ''ne diyosun birader sanki biz bilmiyo muyuz?''
biliyoruz.
bende biliyorum ölümsüz olmadığımı.
sende biliyorsun bir sonu olduğunu.
ölümsüz gibi yaşıyoruz. ölmeyecek gibi hiç bitmeyecek gibi hiç birşey bırakmadan gideceğimizi düşünmeden yaşıyoruz. karşıdan karşıya geçecek bir kör ya da aç dolaşan yaşlı bi adam gördüğümüzde gösterdiğimiz umursamazlık kadar ölümsüz olacağımızı düşünmeden hareket ediyoruz. ölümsüzmüşçesine yitiriyoruz. zaman varken kazanmaktansa hep kaybediyoruz. vicdanımızı, merhametimizi, zamanımızı yitiriyoruz. insanlığımızdan vazgeçiyor insanlığı bitiriyoruz.
modern bilim üzerinde çeşitli metodolojiler geliştirmektedir;

ilki; hücrelerin çoğalmasının durmaması için, genetik olarak değiştirilmeleri gerekirliği.
organların yedeğinin alınması.. bu da ilki gibi, yaşlanmayı geciktirici faktörlerden.
vücut içlerine yerleştirilmek istenen, hastalıklarla savaşta kullanılacak küçük robotize doktorlar.
düşününce, kötü bir şey gibi geliyor. sen yaşayacaksın da geride kalan ne olacak? çoluk çocuk, torun torba hepsi gözünün önünde, birer birer ölecek. onların acılarını çekeceksin kim bilir ne zamana kadar.
birgün azrail de ölür demektir!!
ölümü öldüremediğimiz sürece karşılaşacağımız acı gibi gözüken tatlı gerçektir.
nihai hedeftir.
zombiler için açılan süzlük. *