bugün

kova kapağını direksiyon yapıp araba sürmek.
(bkz: webcam de mahsun kırmızıgül dinleyip kopan çocuk)
gibi durumlardır.
anneye kızıp 1 gün boyunca tuvaletini yapmamak, bunun devlet meselesi haline gelmesi ve zorla yaptırılmaya çalışılması. bunun üzerine onlarında lazımlığa oturmasını istemek, sırayla anne, baba ve amcayı lazımlığa oturtmak sonra da "ama bana pantolonumu çıkarttırıyorsunuz, sizde çıkarın!" demek, karşılık olarak da amcadan "kusura bakma amcacığım o kadarını yapamam." cevabını almak...
babaannemin aldığı civcivleri, dışarıda kaybolmasın diye boynuna ip takıp gezdirmek.
boş bir bardağın içindeki hava çekilerek ağza yapıştırıldı. bir müddet sonra da dudakların kenarları koca bir daire şeklinde kan toplardı ve morarmaya başlardı. top sakal gibi dururdu.
diş doktorunun her yemekten sonra dişlerini fırçala uyarısına uymak.
(akabinde sakız çiğnedikten sonra, portakal yedikten sonra vs. hemen dişleri fırçalamak.)
apartman girişindeki zillerin tamamına basarak kaçmak.
Neden yaptıklarını bilmeden kız kıza öpüşmek ve 'Kimseye söyleme sakın tamam mı?' demek.
yağmurdan sonra apartımanın arka bahçesindeki toprak kısmın su ile dolmasıyla oluşan çimenli çamurlu su birkintisine amazon nehri muamelesi çekmek. dahada macera olsun diye piton yılanı yerine yağmurdan sonra iyice toğrak dışına kaçan solucanları atmak... ve mecera başlıyoorr!
malzemeler :
1. sümük
2. zeka küplerinin parçalanmasıyla elde edilen küçük kutucuklar
yapılışı :
önce evin en kuytu köşesine sinilir. ardından burun karıştırma işlemine başlanır ve ele geçen madenler bu kutucuklara konulur. isteğe bağlı olarak üzerine sos eklenp servis edilir. afiyet olsun !
( kahrolsun cidden yapardım. )
(bkz: çocukken yapılan psikopatlıklar)
(bkz: çocukken yapılan acayiplikler)
(bkz: çocukken yapılan saflıklar)
(bkz: çocukken yapılan abukluklar)
(bkz: çocukken yapılan salaklıklar)
(bkz: çocukken yapılan deneyler)
(bkz: çocukken yapılan aptallıklar)
(bkz: çocukken yapılan sapıklıklar)
*
he bir de kiremitleri taşla ezip tükürerek kına yaptığını sanmak. *
sakızı sündürüp burna yapıştırmak.
karınca toplayıp,yüzebiliyorlar mı diye bir bardak suya atmak.
keşke hasta olsam da üzülüp benimle ilgilensinler diye Allah'a dua etmek.
silgi tozunu biriktirip buzluğa koyup tekrar silgi olmasını beklemek.
karanlıktan aşırı derecede korkmak. her gece seni yatıran anne ya da babayı alıkoyup sen uyuyana kadar yanında durmasını sağlamak. uyanıklık yapıp kaçmasınlar diye de bluzlarından,kazaklarından sımsıkı tutmak. çocukluk işte.*
- Çamurdan pasta yapmak.
- Kiremitleri toz haline getirip toz biber yapmak.
yeşil otlarla duvara yazı yazmak.
Küçük çaplı ses bombası yapardım. Kibritleri ucuca çapraz şekilde koyup üstüne küçük bir taş parçası iliştirirdim. sonra büyük bir taşı üstten bıraktınmı, bumm.
3 kornerin bir penaltı olması,
topu atanın alması,
yan apartmanda oturanlarla mahalle maçı yapmak.
bir parça ekmek bırakıp, annenizin '' ye onu arkanda ağlar'' dediğinde sabah gidip ekmekliğin tabanını ıslak mı diye kontrol etmek.
Salatalık bir arkadaşı olup salatalık ile uyumak onunla konuşmak, oyunlarına dahil etmek gibi delice saçma abukluklardır. *
yere düşen gıda maddesini üfleyip yemek. mikropları üfleyerek def etmek.
Sevmediğim insanların ayak parmaklarını ısırmak gibi abuk sabuk hareketlerdir. *
koltuktan koltuğa atlarken aradaki cam sehpayı görmemek demek , kendini mike powell sanmak demek.