bugün

hayat. evet kesinlikle hayatı ıskalamaya mahkum insanlardır çekingen olan kişiler ve nice güzellikleri, fırsatları kaçırırlar sırf bu yüzden. yani hayatı kaçırmış olurlar.
iş,aş,eş bulamak zora girer.
devamlı dikenin üstünde oturuyormuşsun gibi olur. utanınca sanki bir kazan kaynar suyun altında kalmış gibi terlersin. konuşamazsın. kendini ifade edemezsin. kendini ifade edemediğin için de insanlar arasında bir yer edinemezsin kendine. ortada bi yerlerde gezinirsin öyle boş boş. ama bu hayata saygısızlık olur. onun anlamını çözmen gerekir ki, senin de bir anlamın olsun.
çekingen olmak kişiden hiçbir şey götürmez. hatta bence herkeste biraz bu özellik olmalıdır. çok dışa vurmamalıdır her şeyi. biraz kendi içinde yaşamalıdır her insan. özgüveni olmamanın kişiye kaybettirdikleri vardır. hayatı kaybedersin bir kere. birey olmaktan çıkıp başka karakterlerin özelliklerine bürünmeye başlarsın ilk olarak. ama bu ikisi farklı şeylerdir. çekingen olmakta bir zarar yoktur bence. tabi öyle abartı şekilde değil ama, fazla ortada olmamalıdır birtakımlar.
kaybettirdiği sosyal bir hayattır. ama bazen çok sey kazandırabilir de. mesela çekingenliği, utangaçlığı erkeklere yakıştıran kadınlar vardır. sevmezler çok girişken erkekleri. hoşlandığını belli eden ama hamleyi yapamayan erkek, kadın için itici güç olabilir. olayı başlatanın kadın tarafı olması, ilişkiyi sıradanlıktan uzaklaştırır. elbette çekingenliği kadınlara yakıştıran erkekler de çoktur. o kadar da tu kaka değildir yani çekingen insan.
serbestçe dans etmek.
aslında çekingenlik diye birşey yoktur. sosyal fobi'dir o.
(bkz: sosyal fobi)
aşkını, mümkün olan mutluluğunu, hayallerini kaybedersin. bunlar yerinede pişmanlık ve keşkeler kazanırsın.
hoşlandığın kıza içinden en romantik cümlelerinle aşkını anlatırsın ; ama o kelimeleri sesli söyleyemezsin,"ulan ben niye böyleyim?" diye dertlenirsin, bi sigara daha yakarsın,sağlığını da yakarsın...
(bkz: bi arkadaşımdan biliyorum ben değilim)
sevdiğin kızı kaybedersin ,sen onu sevdiğini söylemeye çekinirken hop diye gelip alır götürürler kızı sen de çekindiğinle kalırsın.
(bkz: hayat)
doğru cevabı bildiğin halde sınıfta sana güleceklerini düşündüğün için cevabı arkadaşına söylersin o da doğru cevabı söyler hocadan aferini alır sende babayı alırsın efendim.
Sevdiğiniz kişiye uzunca süreye açılamazsınız. Yıl 1999, babam tayin olmuş ve yaşadığım şehir Kırklareli'ni terk ediyorum. 1 yıl boyunca açılamadığım ve sevdiğim kıza açılmaya karar verdim. Kaybedecek bir şeyim yoktu ve söylemesem içime dert olacaktı.

- Ben sana bir şey itiraf etmek istiyorum.
+ Efendim Hakan. Seni dinliyorum.
- Ben seni...
+ Gerisini söylemene gerek yok Hakan.
- Ama neden?
+ Çünkü bende seni seviyorum aptal herif!

Sanırım ne kaybedebileceğinizi anladınız. Ben de anladım da baya geç oldu.
kızlara hep sanalda açılırsın. reelde bir kişiliğin olmaz. *
Normalde sahip olabileceği bir sevgiliye sahip olamamaktır. Çok sevip acı çekebilir ama yüzüne bile zor bakar garibim.
düşüncelerini kaybeder. gittikçe yanlızlaşır.
en başta paradır. hatta her zaman paradır.
(bkz: hayat)
evet, cidden hayattır. en büyük hayallerimi çekingenlik, heyecan ve özgüvensizlik yüzünden kaybettim. kişisel gelişim kitapları okuyup, sosyal hayata adapte olmaktan başka çare yok. yoksa kaybetmeyi çoktan göze almışsınızdır...
girdiği çevrelerde geri planda kalmak.
zaten kayıpla başlamıştır hayata, tüm çekingenliği, hayatının yaşamının ona çektirdiklerindendir oysa.. bol şans.
zor arkadaş edinmek... zor iletişim kurmak... ortama zor alışmak... sürekli depresif bir hayat içinde bulunmak gibi eksi yönlerinin yanında her ay kontör yükleme gibi bir derdi ortadan kaldırması kendinizi avutabileceğiniz güzellikte bir durum. fakat liseden sonra muhtemelen kişi dış çevreye açılsa da artık çok geçtir. tek dostunuz elinizdir artık.
kendine öncelik tanıyamaması.
(bkz: özgüven)