bugün

Bir sorunsal.

ilk önce size çaresiz hissettiren durum ve nedenleri ortadan kaldırmaya çalışmalısınız hatta bu hususta cevrenizden yardım isteyebilirsiniz.

Ne yaparsam olmuyor kurtulamıyorum bu histen diyorsanız belkide bu his psikolojik bir rahatsızlığın sonucu olabilir. Bi psikoloğa gitmenizde fayda var.
Varsa bir dostun git kafanı omzuna yasla, yoksa kendine sarıl.
Aç kur-an ı kerim oku. Bak o zaman çaresizlik diye bir şey kalıyor mu.
Zevk aldığın şeylere yönelinmeli biraz kafa dağıtılmalı -ne kadar mümkün olur bilemem ama - çaresiz hissetiğin o anın üstünden vakit geçtiğinde farklı pencerelerden bakmaya daha uygun bir zaman olucaktır. Çaresizim diye bir yere, bir kişiye açıkçası bir şeye saplanıp kalmamalı. Belki de yaşanılması gereken bir gün, bir ay, bir ömür var. insan mutsuz, bitmiş ve umutsuz kaldığında yani beklediği bir gemisi kalmadığında geçmişte yaşıyor keşkelerde boğuluyor ilerde yine keşke dememek için bugün harekete geçin. Mümkün azizim mümkün sadece kendini ve çevreni fark et.
yapabileceğin herşeyi yaptığın halde tıkandığın için çaresiz hissediyorsan, sabırla beklemelisin. belki imanın sınanıyordur bilemezsin.
Valla düşündüm düşündüm düşündüm ama bir şey bulamadım. Üzgünüm dostum sana yardımcı olamayacağım. Çaresizlik zor bir şey. Kendimden bilirim.
işi gücü siktir edip ıssız, sessiz güneş görmeyen bir yerde Yatıp uyumak saatlerce. En azından bir süreliğine bilinci kapatmak, yok olmak. Karanlıkta kaybolmak.
alıntı;

Adamın birisi Hz. Ali'ye gelerek dedik ki:
“O kadar dertliyim ki, çok sıkıntım var…”
Hz. Ali:
“iki soru soracağım, cevabını verip dermanını bulacaksın.”
Adam: “Sor ya Ali”
Hz. Ali:
“Dünyaya geldiğin zaman bu dert seninle birlikte mi dünyaya geldi?”
Adam: “Hayır.”
Hz. Ali: “Dünyadan giderken bu dert seninle birlikte olacak mı?”
Adam: “Hayır.” dedi.
Hz. Ali sözünü şöyle tamamladı: “Seninle birlikte gelmeyen ve giderken de seninle birlikte olmayacak olan bir dert, senin bu kadar zamanını almamalı. Sabırlı ol. Yeryüzündekilere çok ümit bağlama.
şalterleri indirmek.
Güzel bir çikolata alıp, tadını çıkara çıkara yemek. En doğrusu bu.

Çikolatadan sonra aklına parlak bir fikir gelmezse de beklemek.

Bazen de yapılması gereken, hiçbir şey yapmamaktır.
Uyumak inadına uyumak. Alışma sürecini hızlatmak.
Kıyıda koşmaya başlayıp ayakların yere değmeyinceye kadar durmamak. Yüzerek devam etmek, çok yorulana kadar, nefessiz kalana kadar.

görsel
yaratana sığınmak. ve bir de eğer anlatmak ile rahatlayacağınızı düşünüyorsanız, anlatınca takma kafana deyip başka bir şey demeyene değil de, çaresizliğinize çare olmak için, sırf sizin yüzünüzün gülmesini isteyen sevdiklerinize anlatın. ve yine bir ek olarak, umudun hep var olduğunu anlatan, sırlarla dolu mucize ve rahatlatıcı etkisi olan inşirah suresini okuyabilirsiniz. gerçekten iyi geliyor.
Elinden geleni yaptığından emin olduktan sonra çaresizlik hissettiğin durumun birgün başından gideceği umuduyla zamana bırakmak.
Kendini rahatlatmak ilk sırada ama.
Sağlık olsun herşey geçici.
yak bir sigara.
ılık bir duş her şeyi "reset" eder.
Ömrüm hayatımda kendi iradesiyle ben çaresizim diyen biri varsa ne yaparsam yapayım fayda etmez-farkettim de kendimi çaresizlik kalıbına bile sokamam allah düşürmesin büyük konuştum- .
Aglarım ya da uyurum.
Meyhaneye gitmek.
bence hislerin en korkutucu olanıdır. sanki vücudun aşağı çöküyormuş gibi hissedersin, ellerin ayakların titrer.

yapılması gereken ise, o durumu çözene kadar titremekten başka hiçbir şey yapamayacağım için çözüm bulabileceğim insanlarla en azından bir konuşurum. kaçınılmaz bir şey ise en azından ne olacağını bilerek girmek daha iyidir.
gözlerim dolar bu anlarda. tek ve en iyi yapabileceğim şey gözyaşlarını serbest bırakmak oldu. kimseye de fark ettirmedim gözyaşlarımı. ondan sonra da en sevdiğim şeyi yaparım yürümeyi. ama normal bir insan gibi değil delicesine o çaresizlikten böyle kaçabilecekmişçesine.

fakat bunlar yeterli olan şeyler değil. ya zaman çaresizliği dindiriyor yada o çaresizlik yaşanmaya devam ediyor sadece sancıları hafifliyor.
Uzun uzun saçmalamaya gerek yok.
Yapılması gerekenler: uyumak ve kabullenmek.
her gün yeni bir gün ve unutma bu hissi senden once milyonlarca insan yasadı.