bugün

daha zor günlerin geleceğini bilir. ayrıca zor günlerinde yanında olanların değerini de bilir.
Tabi ki sabır.
zor günlerle başa çıkmanın verdiği zevk.
kendisini kendisinden başka hiç kimsenin kurtaramayacağı. her şeyin gelip geçici olduğu, dertlerin sonsuza kadar sürmediği.
tanrı yanımızda ve başımıza gelenlerden daha güçlüyüz.
tanrı yanımızda değil ve başımıza gelenlerden daha zayıfız.
görsel
metanet sabır ve gurur bir araya gelince cesaretimiz ortaya çıkıyor.
Aslında hep yalnız olduğun gerçeği ile tanışıyorsun.
Rüyanda ak sakallı dede görmeyecek sana kurtuluş yolunu söylemeyecek, köşeyi dönerken çarpışma sonucunda bir bilgeyle karşılaşmayacak, yoldan geçerken zengin birinin hayatını kurtarıp sana kartvizitini uzatıp ihtiyacın olduğunda gel deneyecek, hiç ummadığın anda beklediğin telefonlar gelmeyecek olduğunu bilmeleridir. Bir acı öldürmüyorsa daha güçlü kılardaki mantık acının sizi sinsice öldürmesidir.
Her durumda yalnızsındır. Zorun zoru, dibin dibi vardır. Bugün ayağa kaldıran yarın çelme takabilir.
Sonra dedimki kendime, korkma... ben yanındayım.
Gün gelir etrafında kimse kalmaz, bütün gün düşünürsün nerede hata yaptım diye aradan günler geçer seninle zamanında paran var diye veya bir çıkarı olduğu için seninle takılan gereksiz insanlara dost demişsindir, işte bundan sonraki hayatında bunun için insanların samimiyetine inanmazsın onlara kardeşim bile demeye korkarsın ne bileyim en azından ben öyle düşünüyorum.
görsel
"Feinne me'al'usri yüsren
inne me'al'usri yüsren."

her zorluğun yanında bir de kolaylık var.
yunus/12: insana bir zarar dokundu mu, yanı üzerine yatarken veya ayaktayken veya oturmuşken bizi çağırır. Ona zarar veren şeyi kendisinden giderdik mi, sanki kendisine dokunan o zarardan dolayı bizi hiç çağırmamış gibi davranır. Sınırı aşanlara, yaptıkları işler işte böyle süslü gösterilir.

durum tam olarak böyle. biz insanlar ikiyüzlü, dayanıksız ve nankör yaratıklarız.

başımıza gerçekten kötü bir şey geldiğinde hemen panikler, korkuya kapılır; umutsuzluğa sürükleniriz. hatta çoğu zaman ölmek isteriz. küskün bir çocuk gibi sessiz sedasız köşemize çekiliriz. genelde ağlarız, Allah'a yalvarırız, dua ederiz, tövbe ederiz; belki yemin ederiz. bu kötü hâl hiçbir zaman geçmeyecek endişesiyle kendimizi yer bitiririz.

sonra işler düzelir. sanki o per perişan kişi biz değilmişiz gibi bağlanırız dünyaya. ölümden korkar hale geliriz tekrar. yalvarışlarımızı zaten unutmuşuzdur. yeminlerimizi ezeriz ufak ufak. bu mutlu hâl sonsuza kadar sürecek zannıyla günleri çar çur ederiz.

Allah affetsin, gerçekten iğrenç yaratıklarız.
insanların boş beleş önerilerine kulak tıkamayı bilmesidir.
ne kadar güçlü olduğu ve daha da güçlü olacağıdır.
görsel
Aranan cevabın yaşlı bir amcadan geleceğini kim tahmin edebilirdi ki...
görsel
Zor gün diye bir şey yok hepsi beynimizin bize oyunu. insanları sktr edin. Kendinize değer verin. insanlar buna zorluyor sizi. Emin olun o zaman daha değerli olacaksınız sevgiler.
görsel
halen geçmedim geçince yazarım.
Her şey kişi için zorlaşıyorsa ya hayatı trajik imkansızlıklar içerisindedir ya da gelişmemiş bir toplumda gelişmemiş bir ülkededir.

Dünyanın her yerinde aynı zorluklar yok.

Rastgeleliğin getirdiği dayanılmaz ağırlık ve acı.

Bunu da zaten kimse bilmez. Bu yüzden yığınların acıları birbirine çok benzerdir.

En acısı da benzersiz bir acıya sahip olmaktır...
Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı asla unutmaz.
Mızmızlanıp, ah vah etmek zaman kaybıdır.
Ayağa kalk ve geleceğe odaklan.
Beni öldürmeyen acı güçlendirir. inşallah ölmem.