bugün

insanlar size paranız için değer verir. ve aynı zamanda o zenginliği korumakta zordur. çünkü dünya şartları değşiyor ve teknoloji ilerliyor. ve en önemliside aç gözlü kapitalist şirketlerin pazar payları her geçen gün artıyor. bu yüzden ayakta kalmak epey zor olacaktır.
Hayalin yok.

Bi çok zenginin intihar ettiği sebeptir.

Çünkü isteyipte yapamayacağın birşey yok.

Bir hedef bir hayal yok bu çok büyük bir kayıp.
Insanların, Hiç derdinizin olmadıgını düşünmesidir.
Kızlar tarafından sömürülmektir.
eve akşamları eliniz boş ve çulsuz olarak dönseydiniz anneniz sizi kapıda yine gülümseyerek mi karşılayacaktı bilememek.
Durumu sizden düşük insanların laf sokarak sizi kıskanması, baba parası yiyosun tabirlerine maruz kalmak.
Kimin gerçekten yanınızda olduğunu , kimin sahip olduklarınız için yanınızda olduğunu asla bilemeyecek olmaktır.
sürekli fakir yalakalarla muhatap zorunda kalmaktır. yazık.
hayatta olmayan dezavantajlardır. para her şeyin ilacıdır.
havalı ise arkadaşları tarafından fazlasıyla dışlanmak.
başı sıkışanın senden borç istemesi, hesap ödeme gibi anlarda "bu ibne zengin bırakın ödesin" rollenmelerine girilmesi vs.
onun dısında pek bi dezavantaj görünmüyor dışardan.
olmayan dezavantajlardır. görüldüğü gibi tüm yazılanlar azıcık parası olanların tahmin yürütmeleri ya da züğürt tesellileridir.
ıslatır.

(bkz: yine ıslandım inanır mısın)
"Neden kirayı ödemiyorsunuz? " diye sorulunca "çünkü eşşeğin ziginden" diyememektir.
hayatın eğlenceli ve tatlı pek çok anına şahit olamamaktır.

zenginlik ölçüsüne göre değişir tabi de, mesela kahvehane kültürü, kokoreçin dumanlı isli hali, sahilde kayalıklara otorup cepteki son parayla alınan sigara- bira tadı, otobüste şahit olunan diyaloglar...

bunlar gibi neler neler uzağında kalır herhalde zengin olanın.
ve en acısı da...

beş paran yokken senin yanında olduğunu gördüğün, kardeş bildiğin insanları kolay kolay tespit edemezsin çok zenginsen eğer.
paranın ağırlık yapması.
bakkaldan ekmek alıp paranın üstünü bozuk para olarak alınca lanet olsun diyorum bazen. şıngır şıngır ediyor cebim.
Okul servisinin neşeli havasını tadamamaktır. Zira babamla çok zıt düşmüşlüğümüz vardır bu konuda,büyüdükçe bu para nerden geliyor diye araştırmaya başladığınızda da bulacağınız cevaplar canınızı yakabilir. Aile toplantılarında bileklerine kadar altınlı,boyalı badanalı kadınların asil sohbeti etmeye çalışmaları ve bunu yapamamaları esnasında çok sıkılmanız da büyük bir dezavantajdır.Siz meyve suyunuzu püskevitinizi alıp parkta yemek isterken,size klas olarak tanımlanan kasıntı mekanlar dayatılır ve daha sayamayacağım binlerce durum sizi bir binanın tepesinden paraları savurmaya kadar götüren delilik hali söz konusu olabilir.Yani zenginsen,yaklaşma.
bu akşam ne desem diye kararsızlığa düşmek tir.
sahip olmak istenilen bir şeyi arzulama duygusunun diğerlerine göre daha az olması. Bir telefonu almak için 2 yıl para biriktirmezler örneğin, aldıktan sonraki tadı da bilmezler, yaşamazlar.
bozuk para verememektir.
-hayatında kaç para kazandın oğlum? sorusuyla karşılaşabilmektir.
-ulan ben daha liseye gidiyorum.
sevdiğin kızın fakir olması durumunda türk filmi benzeri sahneleri yaşaması muhtemeldir.
lüks bir araba ile e5 üzerinden beşiktaş'a giderken metrobüs yolcularından biri seni görür ve;

baksana orospu çocuğunun altında ki arabaya diye küfürü yapıştırır.

aslında çokta sikimde de yinede söylemekte yarar var.
eğer zenginseniz ve çok para harcıyorsanız; hatta çok değil, para seviyenize göre az olsun, ama diğer insanlardan yine de çok harcıyorsanız işiteceğiniz laf;

-o. çocuğuna bak parayı buldu saçıyor pezevenk!

ama eğer hiç harcamaz, yada o koca paranıza göre hayli az harcarsanız bu sefer;

-yuh! pzvenkteki paraya bak insan biraz harcar ko...mn çocuğu!

yani zenginseniz ne yaparsanız yapın daima eleştiri oklarına hedefsiniz...
when everything is constant teoremiyle düşünüldüğünde: daha hızlı araba kullanmak, daha çok hesap ödemek, daha bi kalabalıkta olmak, daha çabuk unutabilmek, daha çabuk başlayabilmek, şeklinde sayılabilecek şeylerdir.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar