bugün

köşe yazısı(18.12.2013:
''lafı eğip bükmeyelim.
okyanus ötesi yönetime el koydu.'' olan yazar.

akapeye karşı kimse bir şey yazamazken bu kadarcık yazmak bile yeter düşüncesiyle yazılmış yazısıdır.
çok bile yazmıştır.
bu organizmanın yazar olduğu türkiye de yolsuzlukta olur, her bir haltta olur.

yarın hala çıkıp ben köşe yazarıyım falan diye yazı yazmaya devam edecekse, benim yeğen var 12 yaşında, onu da yazı işleri müdürü yapın diye göndericem.

ben demiyorum bak, 12 yaşındaki oğlan. nitekim zeka seviyesi daha üstündür.

bir de yılmaz özdil i her gün feysbuğunda paylaşan ergen arkadaşların bildirimlerini kapattım, kafam rahat.
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/25404231.asp

bugün yine güldürerek sikmiş köşe yazarı.

(#22297310)
dün olanı değil, yarın olacakları yazması gereken köşe yazarıdır.
kendisini hiç sevmem, bir çok görüşünü de çok abartılı ve gereksiz bulurum, ancak şu yazı da duygularıma tercüman olmuştur.

kararı ilk duyduğumda ne alaka lan, kim bu çömez adam demiştim. o kadar babaların geçtiği yerde bu çocuk otururken çok badireler atlatılamayabilir diye geçiriyordum içimden. özdil de yazmış bugün.

inşallah biz haksız çıkarız, selamı alltınok öyle bir yönetim gösterir ki biz utanırız ancak görünen köy de bu. bu alemde o kadar kurt çakal olduktan sonra, sen sürüden ayrılmış koyun gibi kalırsın ne yazık ki, senin de başını yerler.

http://www.hurriyet.com.t...arid=249&hid=25419090
gazeteci değildir, köşe yazarı hiç değildir. 10 yıl sonra unutulur gider ama Ahmet Hakan, Yiğit Bulut gibi isimler hala hatırlanmaya devam edecektir.
çok beğendiğim emniyet müdürü yazısı sizlerle.

EMNiYET MÜDÜRÜ

Hüseyin Çapkın.

Polisti. istanbul’a gelmeden önce, Mersin, Antalya, Gaziantep, Adana, Bursa, izmir gibi büyükşehirlerde emniyet müdürlüğü yapmıştı, mesleki tecrübesi zirvedeydi.

*

Celalettin Cerrah.

Polisti. istanbul’a gelmeden önce emniyet müdürlüğü yapmıştı ama, hiç büyükşehirde görev yapmamıştı.

Sorumluluğunu üstlendiği şehirler en fazla 250 bin nüfusluydu. Maalesef, istanbul Emniyet Müdürü’yken, sinagoglar, banka, konsolosluk havaya uçtu, Hrant vuruldu.

*

Geriye doğru gidersek… Hasan Özdemir, polisti, istanbul’a gelmeden önce Ankara, Samsun, Mersin, izmir gibi büyükşehirlerde emniyet müdürlüğü yapmıştı. Kazım Abanoz, polisti, istanbul’a gelmeden önce Emniyet Genel Müdürlüğü istihbarat Daire Başkanı’ydı.

Ramazan Er, polisti, Diyarbakır, Adana, Ankara gibi, kalabalık büyükşehirlerde emniyet müdürlüğü yapmıştı.

Kemal Yazıcıoğlu, polisti, izmir emniyet müdürlüğü yapmıştı. Orhan Taşanlar, polisti, izmir ve Ankara’da emniyet müdürlüğü yapmıştı.

Necdet Menzir, polisti, Diyarbakır ve Kocaeli gibi büyükşehirlerde emniyet müdürlüğü yapmıştı. Mehmet Ağar, polisti, Ankara’da emniyet müdürlüğü yapmıştı.

*

Hamdi Ardalı.
Polisti. istanbul’a gelmeden önce emniyet müdürlüğü yapmıştı ama, hiç büyükşehirde görev yapmamıştı.

Sorumluluğunu üstlendiği şehirler en fazla 400 bin nüfusluydu. istanbul Emniyet Müdürü’yken, ne Çetin Emeç kaldı, ne Turan Dursun, ne Hiram Abas, hepsini vurdular istanbul’da… Dolandırıcılık, uyuşturucu, suç patladı. Hamdi Ardalı hac’dayken, istanbul Adliyesi bile tarandı.

*

Ve şimdi, Selami Altınok.

*

Polis değil. Vali bile sayılamaz. Çünkü, alt tarafı bir senedir valilik yaptığı Aksaray’dan başka valiliği yok.

istanbul’un Aksaray semtinin nüfusu, valilik yaptığı Aksaray şehrinden daha kalabalık… istanbul’da hiç görev yapmadı. Görev yaptığı Anadolu ilçelerinin en büyüğü, 60 bin kişi filan.

*

Yukardaki kariyerleri ve neticelerini tekrar incelemenizi rica ederim. istanbul’u üniversite olarak kabul edersek…

izmir, Ankara, Adana, Mersin, Bursa gibi büyükşehirler, lisedir. Liseyi bitirmeden, üniversiteye geçemezsin. Büyükşehir tecrübesi olmayan emniyet müdürleri, kontrol edemez, kaçınılmaz olarak, istanbul’da faciaya yol açar.

Polis olmayan emniyet müdürü ise, resmen intihardır.

*

Selami Altınok’u küçümsemek manasında söylemiyorum…

Bizzat kendisi “tanımaya çalışıyorum, farklı bir teşkilat, fazla ilgilenmediğim bir teşkilat, öğrenmeye gayret ediyorum” diyor. Daha ne desin?

*

Yanılmak umuduyla…

Ama maalesef, yanılmayacağımdan emin olarak yazıyorum. Malum şahısların koltuğunu ve çocuklarını korumak için, 17 milyon insanın emniyeti, güvenliği, hayatı riske atıldı.

Yılmaz Özdil
babacan gazeteci kişisi.
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/19614987.asp

6 ocak 2012 tarihli yazısında, tüm kürt halkının vebalini üstüne almış olan yazar. um ki öbür dünya vardır, yoksa da bu dünyada çek vebalini.
Dobra dobra her düşüncesini söyleyen ,yazılarını bir zevkle okuduğum. Geçen yıl okulumuzda Genç Bakış programına katılan usta yazar.
kendini ifade ediş biçimi fazlasıyla ergenlik kokan gazeteci yazar.
birçok noktada aynı şekilde düşünüyoruz ama sevmiyorum kendisini. atarlı diyeceğim, ama değil. sadece atarlı olmaya çalışıyor. saldırmaktan başka yaptığı yok.
hele yazış biçimine hastayım. lan ben ergenkene öyle yazardım, daha karizmatik hissederdim yeminle.
özdilin bugünkü yazısında güzel bir yere temas etmiş lakin olayın dramatikliğini zirvede bırakma düşüncesi onu yanlışa itmiştir. dediği 5 fingers ankara casusu adlı film iki oscar almamış aday olmuştur. (Best Director, Best Writing, Screenplay)
kaynak: http://www.imdb.com/title...044314/awards?ref_=tt_awd
kalemi keskin yazar. haklı yazar, okunası yazar. hükümetin korkutamadığı yazar. doğruları savunan yazar.
Hurriyet gazetesinde kose yazarligi yapan ve adi cok duyulmus kitaplar kaleme almis olan duyarli bir vatandasimizdir.
(bkz: yılmaz yozdil)

bu ismiyle çok daha güzel gelmektedir kulağa.
buyuk saygi duydugum, her gorusune imzami attigim yazar...
bazen çok doğru söylemiş kalemine sağlık, bazen de bildiğin saçmalamış yahu dediğim yazar..
insandır..düşüncelerini özgürce söyleyebilmeli her insan gibi..
beraber yürüdük bu yıllarda kitabında ne kadar balık hafızalı bir toplum olduğumuzu yüzümüze vurmuştur..
hep aynı tarzda yazılar yazan vasat yazardır, sözlük yazarı olsa karması -2000 lerde olurdu, tamam hükümeti eleştiriyorsun da neden hiç cehape hakkındaki kirli iddiaları kaleme almıyorsun, yoksa seni de mi satın aldılar.
hürriyet gazetesi köşe yazarı.

daha düne kadar her türlü dini cemaat ve gruplara habis duygular besleyen ve aleyhte yazılar yazan, görüşler beyan eden yılmaz özdil, "düşmanımın düşmanı dostumdur" mantığından hareketle gazetesindeki yazısında gülen cemaatinden "özel" hizmet talep etmiştir.

dolayısıyla şimdi... paralel arkadaşların memlekete bir büyük "hizmet" daha yapmasını bekliyoruz. "kimlerin, nasıl oy çaldığını, sandıkta hangi yöntemlerle dümen yapıldığını" gösteren telefon kayıtlarının da internete düşürülmesini rica ediyoruz!

yazının tamamı için; http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/25760980.asp
http://www.fanatik.com.tr...YazarDetay_355272_152.htm

''Aralarında Fenerbahçe davasının da bulunduğu, Balyoz, Ergenekon, askeri casusluk, Odatv davaları hakkında, bizzat başbakan Tayyip Erdoğan ‘paralel’ sıfatını kullanmıyor mu? Bu davaların ‘hukuksuz’ olduğunu söylemiyor mu? Başbakan’ın başdanışmanı paralel’ler için “Kumpas kurdular” demiyor mu? E bu durumda... Hem hukuktan bahsedip, hem hukuksuzluktan mı kupa istiyor Trabzon?''

***

boş tenekeden bile daha düzgün ses çıkardı...

demiş ki bey efendi, başbakan'ın kendisi balyoz'un ergenekon'un düzmece olduğunu söyledi şike davası da aynı şekilde düzmecedir.

o halde, eğer sen buna inanıyorsan, her gün youtube'a yüklenen ses kayıtlarının da montaj ve düzmece olduğu yalanına da inanıp bu hükumetin yolsuzluğa bulaşmadığını da savunacaksın demektir.

''aziz yıldırım'ın şikesi kumpas oluyor da hükumetin yolsuzluğu neden kumpas olmuyor?'' diye sorarlar adama, sen de cevap veremezsin.

ayrıca, gezi parkı sürecinde her kesimden taraftar kendi, görüşleri doğrultusunda meydanlara çıkmıştır, bu bir.
ikincisi ise, erdoğan bayraktar'ın ''ince ayar'' temalı konuşmasına tüm trabzonspor taraftarları gerektiğince cevabını verebilmiştir.
biz bile kıçı kıytırık şu sözlükte gelen tepkilere karşılık tarafımızı belli ettik, hakkımız olanın siyasilerce sahiplenilmeyecek bir şey olduğunu alıntılarla da vurguladık.

(bkz: trabzonspor un kupası için ince çalışma yapıyoruz/#14211226)

trabzon'u ve trabzonspor'u sadece internetten, televizyondan takip edenler onlar hakkında bir şeyler kaleme alırken daha iyi araştırma yapsınlar lütfen.

ayrıca yılmaz özdil, trabzonspor'un başarısızlığını doğrudan 2010-2011 sezonunun şampiyonluğunun muhabbetinin sürmesine bağlamakta.
bu ise düz mantıkla idare eden oturan baykuş hesabı bir şey.

eğer o sezon trabzonspor'un hakkı teslim edilseydi başarıların devamı gelecekti değil mi?
geleceğimizi çalanların hırsızlığı konuşulmazken, 2010-2011 sezonu şampiyonluğunun konusunun sürmesi bu gibi köşe yazarlarını rahatsız etmektedir.

hatta bu durumlarda onlar şuradan dem vurur, bak işte akhisar'a bile yenildin, hocanı gönderdiler, huzurunuz kalmadı filan.

ulan milyonluk eşek, ben davamı 3 kuruşa, 2 maça ya da bir sezonluk başarısızlığa satmam.

- bunlar hürriyet gazetesinin şikecileri kurtarmak ve aklamak amacıyla görevlendirmiş olduğu birkaç yazardan biri, diğeri ahmet hakan... başlarında ise ertuğrul özkök.
bana göre popülisttir kendisi.cumhuriyet yanlısı,cemaat ve hükümet karşıtı bir köşe yazarı olup hürriyette yazması çok ilginçtir.bir sonraki durağı alo fatihin yanı olabilir şaşırtmaz.
bordomavi.net'in hırsız sevici yılmaz özdil'in fanatik'teki köşe yazısına cevabı;

http://www.fanatik.com.tr...YazarDetay_355272_152.htm

''Ya evet, okuduğumu anlayamadım.

Şu Hürriyet gazetesi yazarlar ne alem herifler. Şimdi geyik muhabbetin üstadı Özdil'in yazısına ne demeli. BM-Traftarlarının siyasetten medet umduğunu ve siyasetcilerin bize kupa vermesini arzu eden bir camia olarak lans etmesi 'manidar': ''Trabzon’un siyasi sadakaya ihtiyacı yok''.

Yani lafı buraya getiriyor: Trabzonsporlular AKP'ye sulanıyor, çünkü kupa istiyorlar.

Siyasete ve medayaya rağmen hakkımızı almaya uğraş veren bu BMN camiasını hiç mi bilmezsin be 'Bordo Mavili Özdil'?

Şikecilerle yat kalk, onların içini dişini bilirsin, ama kaçtane aklı başında Trabzonsporlu bir şahısla sohbetin var? Sanırım hiç.

Anlaşılan aynı Ahmet Hakan gibi 'sözde' Trabzonsporlu. Çünkü Trabzonsporlu camiayı biraz bilseler ve bu davayı kimlerin nasıl yürüttüğünü bilseler, bu davamıza - özellikle BMN'ye - destek olması gerektiğini anlardılar.

Ama nerde?

Trabzonspor'un hakkı yenilince hiç ses çıkartmazlar, sonra aman efem, yakışıyor mu şimdi Bayraktarlık vs.....

Asıl Şikebahçeliler hükümet ve tüm diğer siyasi oluşumlardan medet umduğunu ve bulduğunu görmezden gelerek. Asıl Hürriyet gazetenin kahraman ilan ettikleri aziz hükümetin arkasına sığındığını (komplo, cemaat vs) es geçiyor. Asker kaçakcılığından senin kahraman azizin nasıl yırttı? Erdoğan mı 'kişileri ve kurumları ayıralım' dedi, Bayraktar mı? Sen miydin azize son seçimde 'yoldaş' olan?

Kör müsün be adam. Yoksa 'manidar'mısın.

Rayting, dimi?''

http://forum.bordomavi.net/showthread.php?t=45259
''gokhankocl''nin paragraf paragraf yılmaz özdil'in hırsız seviciliğine karşı cevabı.

http://gokhankocl.wordpre...14/02/12/yilmaza-cevabim/
prof.dr. hakan kulaçoğlu'nun ''büyük şike koalisyonuna'' karşılık yazısı;

http://hakankulacoglu.com...ol/yeniyazi/473-sioalioni
aziz yıldırım ve ekibinin şikesini meşru kılmak için özel olarak görevlendirilmiş birkaç yazardan biri.
güncel Önemli Başlıklar