bugün

tam bir palavradır hemde, hadi şiir yazdın o hava ne be kardeşim nazım mısın necip fazıl mı?
havalar 1500... sanırsın ki namık kemal, sanırsın ki ziya gökalp. olm biraz sakin ol lan ! sen bir b.k değilsin. şiirlerinde bununla doğru orantılı olarak değersiz ve anlamsız.
kötü şiir yazdığı doğrudur hatta şair de olmadığı doğrudur lakin kürt olduğu için kötü şair değildir, iyi şiir yazamadığı için kötü veya şair olmayabilir.

bazı kokuşmuşlar doluşmuş başlık altına onlara iltifaten, ahmed arif vardır bu coğrafyayı baştan yazmış şair gibi, şiir gibi şairdir.
yukarıda iki şiiri verilmiş örnek olarak. görüldüğü gibi hece ölçüsü yok, kafiye yok, uyak yok, anlam yok ! peki ne var lan ? amacın ne olm senin ? düz yazı yaz, makale yaz, şiir yazmak zorunda değilsin ki ? şiirden başka herbir şeye benziyor bu kıfayetsiz çabaların.
zap suyunun sesini başına koyuyordum şarkılarımın listesinin.
korkuyordum.
sonra iniyordum otobüsten...
çarşıdan bizim eve giden,
ömrümün en uzun,
ömrümün en kısa,
ömrümün en çocuk,
ömrümün en ihtiyar yolunu koşuyordum...
çünkü sonunda annem oluyordum
babam kokuyordum sonunda...

soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim, çocuk olmaktan...
ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam...

ben seninle bir gün Van`daki bir kahvaltı salonunda.
ben seninle (sadece bilmek zorunda kalanların bildiği) bir yol üstü lokantasında...
ben seninle, ağrı dağına mistik ve demli bir çay kıvamında bakan doğubeyazıt`ın herhangi bir toprak damında...
ben seninle herhangi bir insan elinin terli coğrafyasında olma ihtimalini sevdim...

ben senin,
beni sevebilme ihtimalini sevdim!

yaşayabilme ihtimali adlı şiirden bir bölümdür. sadece bu kısım bile etkileyici olduğunu gösterir. yılmaz erdoğan başarılı bir şairdir.

(bkz: bu da mı gol değil hakim bey)
hiçbir lahmacun da
o okul yolundaki üçüncü sınıf lokantadakinin
tadını vermeyecek bir daha
çok daha iyilerini yedim sonra
bizzat Urfa'da hatta
ama hiçbirinde
o kadar aç oturmadım sofraya...

yani tamam, ilk entryde dalga geçtik, eğlendik ama birader siz de iyi yazdığı 1-2 şiiri var, bari onları ekleyin buraya, yani bu nedir, amaç nedir, yargı nedir, kendisinin bkm tuvalet, pardon bkm mutfakta dediği gibi 'anafikri ne bu skecin?' yani hayatında birçok lahmacun yiyen bir kişinin açlığına övgü müdür? ama sonraları daha iyilerini yemiş, ne olacak şimdi?

tanım; yılmaz erdoğan kişisinin şair olup olmadığı hususunda kafalarda bir takım soru işaretlerinin ebediyen kalmasıdır.
yılmaz erdoğan şair değildir duygularını ifade eden bir gönül adamı olabilir.ama unutulmamalıki posta gazetesine şiir yollayanlarda duygularını ifade eder.
asimile türk gençliği, hakkında ne derse şaşırmayacağım. iddia ediyorum: izzet yıldızhan şiir yazsın; kitab'ı, cd'si yok satar. kimse okumuyor ki, millet yozlamış, kör cahil ! güne posta gazesetisyle başlayıp, akşamı facebook'Ta eden gençlikten ne beklersin ? ben söyliyeyim: hiç. bu ülke, Arif Nihat ASYA'yı gördü, şiirlerini okudu. şimdi ülkede tek şiir yazan adama bakın hele ! yazık yazık.. silkinin ve kendinize gelin.
http://www.youtube.com/watch?v=fCrxuboGJs8

siirde ki her etme diyisini burada yanlis yorum yapan arkadaslara diyorum, etme!!!
son zamanlarda türeyen serbest şiir* şairi yılmaz erdoğan; diğer serbest şiir şairleri gibi düz yazıyı alt alta satırlara dökerek şiir yazdığını sanan kişidir. hayır efendim palavra değildir; daha da ötesi bir aldatmacadır bu. düz yazının daha değersiz olduğunu düşünmenin yanılgısıdır.

yılmaz erdoğan'ın yazdıkları etkileyicidir, evet ama şiir olmasına karşıyım. bunu lisedeki* serbest şiir yazan arkadaşlarıma da söyledim; "beni kıskanıyorsun" tiriplerine girdiler. hayır arkadaşım, adam gibi yap kafiyeni, sanatını vallahi alkışlarım. kıskanıyor olsam olmamış derim, olmuş olmuş da şunları parafraf halinde yazamaz mısın?
Herkes Kendini Şair Bilir Oldu Malesefki Bir Takım Güçleri Arkasına Alarak Şairim Diyenler Şairlerse Eğer Her Vatandaş Bir Şairdir.
(bkz: şairin tanımını bilmeyen yazar)

http://www.tdk.gov.tr/TR/Genel/SozBul.aspx?F6E10F8892433CFFAAF6AA849816B2EF05A79F75456518CA&Kelime=%C5%9Fair
hakikatin kendisidir, yılmaz erdoğan olsa olsa medya şairi olur ancak. kaldı ki işin ehli hiçbir otorite de onu şair olarak kabul etmez. o ve onun mantalitesindeki diğer şairler sanat gayesi güderek yazmazlar. eserin edebî olması gibi bir hassasiyetleri yoktur. varsa yoksa romantizm hatta hatta duygu sömürüsü ve bol bol göz yaşartıcı melankoli.

halkın duygusallığından faydalanır, albüm ve kitaplarını sattırırlar bu yolla. ne kadar da güzel bir ekmek kapısı değil mi canlar?
dil dökmeye de değmez ya işte alan razı veren razı. adam sanatçı olmasa da dinleyeni çok. peh peh peh!
şiir anlayışı 100 sene öncesinden kalan beyinlerin anlayamadığı anlamak istemediği şair.
doğrudur.düzyazıyı iyi yazar ama araya üçnokta koyarak enter'a basmak her satır sonunda;şairlik değildir. duygularını iyi ifade eder ama, Ahmet Haşim Fuzuli Nazım Hikmet şairse Yılmaz Erdoğan biraz daha alt mevkide olmalıdır.
serbest şiirden haberi olmayanlar var aramızda. o zaman orhan velide şair değil. şiir diyince neden kafiyeli sözleri alt alta dizme çabasına girişilir hiç anlamam zaten.
edebiyattan bihaber kişi söylemi.
"şimdi sen gidiyorsun ya, herkes sana benzeyecek..."

ben sırf bu dize için şair derim bu adama.
bu ülkede herkez herşeyi çok biliyor zaten oturulduğu yerden yorum yapmış olmak için veya sevmediği için karşı tarafın başarısını görmezlikten gelinmesidir. şair palavrası denilen kişinin şiirleri birçok insan tarafından ezbere bilinmektedir ve bu şiirler çoğu insanın yazamayacağı kelimeler ve cümlerle doludur. şiir nedir bunu öğrenmeli öyle eleştiri yapılmalıdır.
(bkz: sana bakmak)
(bkz: yağdıkça)

kendisinden çok hazzetmesem de, hakkı teslim edilmelidir.
şiir uyakdan ibaret olsaydı...
uludağ sözlükteki ortalama bir yazarın entr lerinin alt alta getirilmiş halidir yılmaz erdoğan şiiirleri. (sıksam olacak ama benzemekten korkmaktır yılmaz erdoğan'a).
Dağda ölen PKK lılara Şehit diyen zihniyetten...

Yazarda yönetmende olmaz
dogrudur.başarısız kopyacı bir yazardır.sanıldıgı gibi alt'ta yazan şiir kendisine ait degildir. kimi cahiller bu şahane şiirin ona ait oldugunu sanmakta ve ucuzca hayran olmaktadır.

--spoiler--

# zap suyunun sesini başına koyuyordum şarkılarımın listesinin.
korkuyordum.
sonra iniyordum otobüsten...
çarşıdan bizim eve giden,
ömrümün en uzun,
ömrümün en kısa,
ömrümün en çocuk,
ömrümün en ihtiyar yolunu koşuyordum...
çünkü sonunda annem oluyordum
babam kokuyordum sonunda...

soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim, çocuk olmaktan...
ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam...

ben seninle bir gün Van`daki bir kahvaltı salonunda.
ben seninle (sadece bilmek zorunda kalanların bildiği) bir yol üstü lokantasında...
ben seninle, ağrı dağına mistik ve demli bir çay kıvamında bakan doğubeyazıt`ın herhangi bir toprak damında...
ben seninle herhangi bir insan elinin terli coğrafyasında olma ihtimalini sevdim...

ben senin,
beni sevebilme ihtimalini sevdim!

yaşayabilme ihtimali adlı şiirden bir bölümdür. sadece bu kısım bile etkileyici olduğunu gösterir. yılmaz erdoğan başarılı bir şairdir.

--spoiler--