bugün

çok acıtır...
üstüne bir de kanatır...
yer ile yeksan eder bünyeyi, bununla da yetinmez kahreder... *
umrumda olmayandır. çünkü yenisi vardır.
yanında kocası, karnı burnunda görülen platonik aşktır. sen ise hala üzerinde metal tişört, yırtık pantolon, altında yarış bisikletin ve uzun saçlarınla takılmaktasındır parklarda bahçelerde.
baştan fena koyar. döner bir aynaya bakarsın ben ne yapıyorum diye.
sonra durur düşünürsün, lan benim hayatım bu diye.
basar gidersin.
eğer karşı taraf kendisine aşık olunduğunu biliyorsa sizi gördüğünde gözlerinizin içine bakar yeniden ve yeniden aşık eder kendine... ve bir de aklından geçirir "hala bu mal bana aşık mıdır?" diye.
çok acı verici bir olay.
gelip geçer ammaa deler geçer. * *
platonik aşk; tek taraflı başlamıştır, tek taraflı yaşanmıştır ve tek taraflı olarak son bulması daha kısa sürmüştür; yani aşk acısı sizden yıllarınızı alıp götürememiştir. dolaysıyla karşılık bulunmadığından, tek taraflı sevilen sevgiliyi görünce yaşanan hüzün, kalp kırıklığı pek de can yakıcı olmaz.
yüzünün sağ yanındaki sivilceler yoktur artık. karnında bir tane ve elinde bir tane çocukla hastane bahçesindedir. sen de ufak kızını getirmişsindir. gel hadi benden bir sigara iç.
ölsen daha iyi olcağın durumdur. hele bir de başkasıyla gördüysen, koy götüne rahvan gitsin. başka yapacak bir şey yok. ne kadar çabuk atlatılırsa o kadar iyi.
(bkz: aşk tesadüfleri sever)
Kendinizi manav gibi hissedebilirsiniz, nitekim o bir kız değil patatestir aslında. * * *
tüm anılar üzerinde deprem etkisi yapar.
çoğu zaman bu sallantılar artçı olsada kimi zaman kıyamettir ve yıkar geçer.
iç gıcıklayıcı olup bir okadarda anıların beyne reset çektirme olayıdır. hatırda kalan anıların çokluğu o eski aşkın beyinde çok özel bir yere yerleştirildiğinin kanıtıdır, unutulan aşklar ise yanıbaşınızda dahi olsa hiç bir anıya mahal vermez.
göze eskisi kadar çekici gelmez ve "ben nasıl aşık olmuşum ki buna?" yorumu muhtemeldir.
Bu ne lan yıllar bana yaramış ondan çalmış dedirtir. Gerçek olmasa bile.
insana vay be dedirtiyor. ancak bir zamanlar fark edilmemiş ve değişmiş size kaçamak bakışlar atması. aklından neler geçirdiğine dair ipuçları verebiliyor.
uzun yıllar öncesinde yaşanmışsa sadece gülüp, geçilir. "ay ben bunun nesini sevmişim" denilip, hayret edilir.
ancak yıllar sonra artık ona aşık olmadığınızı ya da ondan hoşlanmadığınızı anladığınızda gerçek yüzünü görebildiğiniz, en azından ''gözümde büyüttüğüm gibi değilmiş.'' dediğiniz, bir zamanlar hayatınızın top 10'inde zirveyi uzun süreliğine işgal etmiş aşktır. ya bir müddet zihninizi meşgul eder yine, ya da artık hiç aklınıza gelmez.
Akla zarar.
hiç ama hiçbir şey hissettirmez. sadece hafif bir hayalkırıklığı. ben bunu mu sevmiştim lan duygusu.
şöyle bir uzaktan 20 saniye izlenip derin bir iç geçirip sonra hayatında yaptığı gibi yola devam edip gitmektir..
yüzünde tatlı bir tebessüm bırakır .
bugün başıma gelen hadise. sokak bomboştu. çok alakasız bir yerdi ikimiz içinde. yüzüne baktım. saçını boyatmış. değişmiş.şaşırmadım. ama gene de ilk görüşte tanıdım. kalbimde kötü olmadı. 2 saniye yüzüne baktım hemen çevirdim başımı. sonra yan profilden o da beni gördü. gözümün açısıyla anladım tanıdığını. telefonla konuşuyordu o sırada hararetli bi şekilde. bi anda sustu telefondakine. şaşırdı. aramızda 2 metre vardı. ben yüzümde ibne bi gülümseme ile yoluma devam ettim. 3 yıl önce bi daha karşılaşmak için canımı verecekken bugün ayağıma gelmiş fırsat hiç bir anlam ifade etmedi. sokak boştu.
üç yıl önce ben buna mı aşık olmuşum dedirten hadisedir.