yüzme bilmeyen insanlar

acınası insanlardır. her daim bir yanları eziktir. hele ki canım ülkemizde yüzme bilmeyen birinin olması akıllara durgunluk verir. imdi kimse kalkıp; efendim parası yoktur gibi salak saçma bir savunmaya geçmesin. ulan belediye havuzlarında en güzel şartlarda aylık 50 tl. ezikler. her yanı deniz, göl, baraj gölü, nehir olan memlekette yüzme bilmemek ne demek.

sankı havuzun içinde doğmuş yazar o şekil havası var bilmemek değil öğrenmemek ayıp hem sanane la.

tipleri kayık olursa sorun yaşamayacak insanlardır.

Yuzme bilmeyen insanlardir.

En asil duygulara sahip olan insanlardir.

koca gemiler yüzerken şaşırtan insanlardır.

deniz tatili yapmalarına anlam verilemeyen insanlardır. sonra gider bi kaşık suda boğulur bunlar .

Fakir ama gururlu insanlardir.

Hemen öğrenmeleri gereken insanlardır.

belki de küçükken boğulma tehlikesi geçirmiş insanlardır.

bende bilmiyorum yüzme, korkumu yenemiyorum çünkü küçükken ciddi bir boğulma tehlikesi atlattım. haa denize havuza gitmiyorum değil. gidiyorum boyumun yettiği yere kadar gidiyorum o kadar. hem suyun içinde elinizi ayağınızı çırpmaktan ne anlıyorsunuz. akıl işi değil azizim.

tatile gidemeyen alt gelir kesiminden olması muhtemel insanlardır. ha tatile gidipte hala simitle sosisle yüzüyorsa çok ayıp ediyorlar.

Denize en çok atılan insandır. Yazıktır.

içlerinde hep bir özgüven eksikliği olan insanlardır. ya iskelede tek başıma yürürken ayağım kayarsa ya havuza düşersem vs. korkularıyla yaşarlar. bu korkular olmasa bile söylersem benle dalga geçerler mi lan tereddütü ordan pis pis sırıtır ve 'tabi biliyorum yüzme abi ya bilmeyen kaldı mı bu devirde?' cümlesinin ağzından kaçmasına yol açarak daha büyük bir çıkmaza sürükler kişiyi... kısacası öğrenin yüzmeyi amk korkacak ney var? bir kere öğrenin müptelası olacaksınız kendimden biliyorum ayrıca (bkz: su çok güzel gelsene)

denizi olan bi şehirde yaşıyorlarsa malın teki olan insanlardır. şahsen ben rizeliyim fakat samsun'da yaşıyorum. evet bir şey değişmiyor ama yüzmeyi babamın ve arkadaşlarının 11 yaşında beni tekneden atmasıyla öğrendim. ha size de böyle öğrenin demiyorum fakat en azından leğende yüzün ne bileyim küvet olur lavabo olur. öğrenin olum!

o yüzden kurbanda Hep sakatlıklar yaşıyor bu ülke.

normal insanlardır. herkes denizi sevmek zorunda değil.

çok dert edinilecek bir bilgisizlik değildir.

Ulan her yaz tatilde uc bes insana yuzme ogretiyorum sevabina. Zor, imkansiz, bu saatten sonra olmaz gibi bir algi yerlestirmeyin kafaniza.

Ogretiyorum diyorum ama Aslinda bi bok ogrettigim de yok cunku her insan yuzme bilir arkadaslar. Bilmedigini sananlarin sorunu yuzmek degil, suda nefes alabilmektir.

Yeni baslayan biri icin suyun altinda 6-7 saniye kalmak bile mucizedir. Batamazsiniz. Agzini burnunu tikayip suda batmaya calis, olmaz. Su seni kaldirir. Niye bogulamiyorum amk diye tribe girersin. Girerken bi bakmissin olmeden suda bata cika keyif yapiyosun ki ilk baslayanlarin yasadigi mutluluk, o deneyim yuzlerine yansiyo, guzel bi his, onu gormek de guzel.
6-7 yasindaki cocuklar bile su altinda 20 saniyeye yakin kalabiliyorlar. Battiginda agzini kapatip su yutmaz, ciktiginda da nefes alirsan bogulmazsin. Hatta kendi kendine bile ogrenirsin.

Suya dusunce korkup panikleyip agzini burnunu acip nefes almaya kalkarsan legende de bogulursun.

Deneyin. Yuzmek sifadir. Stil, teknik isi farkli ama yuzmek kolaydir.

Peygamber sünneti olduğu için aralarına dahil olduğum.

işte gerçek şeytancı olmak böyle bir şey.

çok sevdiğim beni eğlendiren güzel insanlardır. hatta yüzmek yerine oturup simitli kolluklu teyzeleri izlerim. şnorkel bile takıyorlar çok eğleniyorum onları izlerken kuran çarpsın. yerim sizi ya.

Bir ay öncesine kadar ben de bilmiyordum. Toplamda 1 aylık bir eğitimin ardından çakı gibiyim şu an. Öğrenmeden önce insanlar o kadar zor bir eylemmiş gibi anatırlardı ki bana yüzmeyi, kursta her an çok zor hareketler yapacağımızı sanmıştım.

Mesnevi'de yüzme bilmemekle ilgili bir hikaye vardı. Hikaye şöyle;

Bir nahivci gemiye binmiş gidiyordu.
Gemiciye bir soru sordu.
“Sahip misin nahiv bilgisine”
Gemici de sordu nahivciye,
“Bilmem ki, nahiv de ne? ”
Dedi ki nahivci gemiciye,
“Ömrünün yarısı hiçe gitti desene.”Aradan zaman geçti, fırtına başladı.
Gemi bir girdabın ortasında kaldı.Gemici nahivciye seslendi.
“Efendim yüzme bilir misin? ”
Nahivci cevap verdi.
“Ben yüzme bilmem” dedi.
Dedi ki gemici nahivciye,
“Ömrünün tamamı hiçe gitti desene.
”Bilginle böbürlenme sen sakın.
Böbürlenip de,
Hak gözünden düşmekten sakın.
Ağaçlar kalem olsa ayetine bak.
Orada ilmim sınırsız diyor Hakk.Çok biliyorum deme sakın.
Çok demektir tamama yakın.Böbürlenmeden eski durumuma göre,
Çok şey biliyorum diyebilirsin.
Böbürlenmeden eski durumuna göre,
Çok şey bildiğine sevinebilirsin.
Olmaz günahı, böbürlenmesiz sevincin.Mevlana söz eder bu hikâyede mahiv den.
Mahiv yokluktur, yok olmadır benlikden.
Yokluk bilgisi, fenafillah da derler buna.
Bunun için son vermelisin tüm olumsuzluğuna.
Ulaşmalısın dünya sevgisi ve benlik yokluğuna.Benliğin arzuların diriyse eğer,
Denizin dibinde bulursun yer.
Ölmüşse benliğin arzuların.
Deniz taşır seni batmazsın.insani özellikleri aşmışsan eğer.
Hz.Allah’ın gönlünde bulursun yer.
Hakikat sırları denizinde batmazsın.
Bunun için Allah’da yok olmalısın.

Nahiv:
"Arapça ilimleri, on iki ilimden ibarettir."
Bu ilimler; nahv, sarf, arûz, kâfiye, lügat, garaz, inşâ, hatt, beyân, meânî, muhâdara, iştikâk.

herkes bilecek diye bir kaide yoktur ama yine de bilse iyi olur kendisi için.

yunanlar değildir. net. bunun dışında henüz öğrenmediği için de olabilir, evet.

Toplum içine nasıl utanmadan çıktığı merak edilen insanlardır.

insan utanır.