bugün

baş tacı hoca. an itibarıyla teketek te bilgi saçıyor.
türkiyenin kaliteli tarihçilerinden biri.
"maalesef ermeni" seklinde ifadeler kullanabilen, once kanaate varip ardindan ona gore belgeleri-bilgileri duzenleyen ve yayan propaganda aracidir kendisi. Bilgi degil manipulasyon. ve zaman zaman da apacik yalan sacar etrafina. Hemen orneklemek icin bir alinti yapalim. Alinti Ayse Hur'un yazisindan. Bu yazida T. Akcam'in Halacoglu'na elestirileri konu ediliyor:

--spoiler--
"resmi türk tezini savunmak amacıyla kaleme alınmış bir çalışmada, satılan malların bedelleri emval-i metruke komisyonları tarafından sahiplerine gönderilmiştir. nitekim iskân mahallerine varan muhacirler, kendilerine aktarılan bu paralarla işlerini kurmuşlar ve bölgeye uyum sağlamışlardır", iddiası ileri sürülür. (yusuf halaçoğlu, ermeni tehciri ve gerçekler, s. 69.) (bu tezi ileri süren kişi 1989-1992 yılları arasında başbakanlık osmanlı devlet arşivleri genel müdürlüğü yapmış ve 1993 yılından beri de türk tarih kurumu başkanıdır. yazar, iddiasına kanıt olarak da üç adet osmanlı belgesi sunmaktadır. ilginç olan şudur ki, iddaya kanıt olarak gösterilen bu telgrafların hiçbirisinin içeriği açıklanmamış, belgelerden herhangi bir alıntı yapılmamıştır. aslında yapsaydı görülecek olan şu idi: bu üç telgraf da tek bir olaya ilişkindir ve konunun muhatabı olan 3 ayrı yere aynı gün çekilmiştir. üstelik telgrafların, ermenilerin bıraktıkları malların satışından elde edilen gelirlerin, kendilerine iade edilmesi sorunu ile hiçbir alakası yoktur. (...)görüldüğü gibi, telgraflar sadece eskişehir'den ermeni mallarının satışından elde edilen bir miktar paranın, tehcir sırasındaki hükümet masraflarının karşılanması ile ilgili olarak halep'e yollanmasına ilişkindir. osmanlı arşivlerinde genel müdürlük yapan, arşivdeki her kayda ve her belgeye, her an ulaşma şansı olan bir kişinin ermenilere gittikleri yerde, geride bıraktıkları malların karşılıklarının kendilerine verildiğine ilişkin tek bir belge bulamamış olması ve konuyla alakası olmayan bazı belgeleri kasıtlı olarak çarpıtarak kullanması bile tek başına birçok şeyi anlatmaya yeter."

taner akçam söz konusu kitabında, tehcirin ermenilerin imhası amacına yönelik olmadığını iddia etmek için sıkça kullanılan bir argümanı da sorgulamış. ilk kez kamuran gürün'un ermeni dosyası adlı kitabında (s. 88) dile getirdiği, ardından yusuf halaçoğlu'un ermeni tehciri ve gerçekler kitabında (s. 62'de 205 no'lu dipnot) tekrarladığı iddiaya göre Tehcir sırasında bazı memurların suiistimalleri olmuştur ama özel soruşturma kurulu oluşturularak suçlu bulunanlar örfi idare mahkemelerine sevkedilmiş, 1397 kişi hakkında soruşturma açılmış ve bunların büyük bir kısmı, idam da dahil olmak üzere, çeşitli cezalara çarptırılmıştır'.şimdi tekrar taner akçam'dan okuyalım: "Halaçoğlu'nun 'ağır cezalara' çarptırılmasina kanıt olarak gösterdiği 12 belgenin tek tek içeriklerine baktığımızda, bu belgelerin hiçbirisinin ermenilere yönelik suç işleyen memurların yargılanmaları ve ceza almaları ile ilgili olmadıkları görülür. belgeler, ermenilerin geride bıraktıkları mallara yönelik, yağma, hırsızlık, rüşvet ve zimmete mal geçirme gibi suçlarla ilgilidir ve çoğu da zaten yargılama sorunu ile alakalı değildir. (...) yukarıdaki belgeleri "divan-ı harp'te yargılanma" ve "ağır cezalara çarptırılma" örnekleri olarak sunan halaçoğlu, yaptığı çarpıtmalarda bununla da yetinmemekte ve ermenilere karşı faaliyetleri nedeniyle övülen devlet memurları hakkındaki belgeleri bile iddiasına kanıt olarak sunmaktan çekinmemektedir. örneğin bir belge, cemal paşa tarafından görevden alınmış bir kaymakamın talat paşa tarafından övülerek yeniden göreve iade edilmesiyle ilgilidir. (...)bu belgenin, ermenilere karşı suç işleyen devlet memurlarının 'idam da dahil değişik hapis cezalarına çarptırılmasının' örneği olarak sunulması bilim adına bir ayıp, bir cinayet telakki edilmelidir".
--spoiler--

Ayni halacoglu, 2007 yilinda da, Kayseride bulunan bir toplu mezari incelemek icin isvec'ten bir tarihciyi davet eder. Hesap, 'uluslararasi bilim adamlariyla birlikte' yapilacak bir kazida, anadoludaki ermeni mezaliminin kurbani turklere ait bir toplu mezari ortaya cikarmaktir. Profesor gelir, 23 Nisan'a denk getirilen tarihte sehrin mulki erkaniyla birlikte toplu mezar yerine gidilir. Ancak yabanci profesoru birada bir sok beklemektedir, zira mezar coktan acilmis, icerisinde cesitli 'on calismalar' yapilmistir. Hatta profesore gonderilen fotograflarda gorunen kimi bulgular dahi ortada yoktur. Belli ki mekan amaca uygun olarak onceden 'ayarlanmistir', hatta belki de etrafta bulunan uc bes hac temizlenmistir. Adam hakli olarak sinirlenir, apar topar ulkesine geri donup zehir zemberek bir basin aciklamasiyla rezilligi tum dunyaya duyurur. Boylece Turk Tarih Kurumu, turk tarihciligine essiz bir onur madalyasi daha kazandirmistir. (olayin ilk asamasinda turk basininda cikan bir haber icin bkz. http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=219318 )

Ha bu adami sevmiyorsam, bu ermeniperver oldugum anlamina da gelmiyor. Sadece tarihci namusu denen seye, objektiflige inaniyorum. Ermeni soykirimi ile ilgili olarak su entryme bakabilirsiniz cok merakliysaniz: (#5125447)
eski TTK başkanı. yine TTK yayınlarından anadolu'da aşiretler, cemaatler, oymaklar adlı kitabı satışa çıkmıştır.
http://www.anadoluasiretleri.com/
zırt deyicinin, pırt deyicisi.
üretmektedir. ürettiği bilimsel değer bazılarının yarasına menfaatine dokunabiliyor. tarihçilerin yapması gerekeni belgelerle kayıtla yapıyor. şaşırıyorlar tabi. şahsına laf atanlar laf atmak ziyade kendileride bir şeyler üretsinler ki hak verelim.

takdir ediyoruz.
halil berktay adlı çok okumuş cahile, canlı yayına bağlanarak ayarın kralını vermiş, canlı yayında tartışmaya çağırmış ancak halil berktay'ın maçasının yememesinden dolayı karşılık bulamamış, belgelerle konuşan, gerçekleri belgelerle insanların suratına suratına çarptı diye kimilerinin pek sevmediği büyük tarihçidir. aynı canlı yayın da halil berktay adlı, kurtuluş savaşına türkler'in anadoluyu ikinci işgali diyen insan üstü varlıktan iftiralarını kanıtlamasını istemiştir. bunun karşısında diyecek tek sözü olmayan halilcik bilindik cümlelerini kullanmıştır. bir diğer kurbanı ise baskın oran adlı anadolu'da türk gören masum köylüdür. kendisini de ayar manyağı yapmıştır.
büyük adam.
halil berktay'ı itin götüne sokmuştu balçiçek pamir'in söz sende isimli programında.telefonla bağlanmıştı programa.halil bey oturduğu koltukta kala kaldı.halaçoğlu aslanlar gibi kükrerken, kendisinin miyavladığını dahi göremedik, duyamadık...
an itibari ile sevan nişanyan adlı kişi ile tartışan ancak tek kale maça döndüğünden zevk alamayan tarihçi. sevan nişanyan adlı zaat sadece "yalaannn söylüyorsun" gibi iniltiler çıkararak yaban taklidi yapmakta.
bilimsel ahlaki yerle bir eden resmi tarih bulbulu. Zira bu Halacoglu 'hoca'nin Profesor David Gaunt'u bir toplu mezar incelemesi icin Mardin'e davet edip, adam henuz Mardin'e gelmeden mezari 'temizletmis' olmasina, veya ermeni soykirimina karsi tek bir sayfada 3-4 kez farkli farkli belgelermis gibi referans verdigi seylerin aslinda tek bir belge olmasina bakilirsa, tarihcilik ahlakindan nasiplenmis oldugunu soylemek zordur. Dolayisiyla gosterdigi belgelerin yalan olmasi da mumkundur gercekten, sasirmam. ulkede tarihcilik adi altinda gercegi egip bukerek sozde 'vatan savunmasina' girismek makbul sayiliyor ne de olsa.

Halacoglu'nun ilgili vukuatlari icin bkz. http://www.suryaniler.com/haberler.asp?id=250 & http://www.taraf.com.tr/makale/728.htm

edit: bu arada referans verip kaynak gosterdigi telgraflara bakildiginda da iddia ettigi icerikle alakasiz telgraflar oldugu gorulmustur. adam bildigin bilimsel sahtekar. farkinda degilim, daha once konuyla ilgili yukariya bir enrty girmisim. Taner Akcam'dan ayrintili alinti orada.
teke tek programında sevan nişanyan'a ayar üstüne ayar vermiş olan profösör. Görüşlerine katılırım katılmam o ayrı, lakin adam çok net belglerle konuşuyor, sevan nişanyan adeta yaban edalarıyla yalaaaaan diye haykırıyor, hoca bu sefer al o zaman fransız arşiv belgesi diyor, tekrar yalaaaaaan geliyor nişanyandan. hoca rus belgeleri diyor bu sefer, birazcık utanıyor çarpıtıyorsunuz diyor, hoca bu sefer neyi çarpıtıyorum göster diyor, tekrar başa dönüp yalaaaan diyor nişanyan. Bu kısır döngü bitmez.
dün akşam teke tek programında nişanyanı ayar manyağı yapan profösör.
kendisi bu gece sözde ermeni soykırımı hakkında genç bakış programında konuşmaktadır.
ve der ki;

doğu anadolu'da kürtler yaşıyorsa ozaman ermenileri kürtler öldürmüştür.

doğu anadolu'da ermenileri türkler öldürmüşse ozaman kürtler türktür.
Washington'daki Ermeni arşivlerini açın, size 20 milyon Euro vereceğiz diyen, cesur tarihçi. Tabi yine de arşivler açılmamış, sonuç alınamamıştır.
akp hükümetinin görevden aldığı adamdır. ermeni lobisinin baskıları yüzünden orhan pamuklar omuzlarda vatan severler yerlerde. gerçi altın çamura düşse de altın o başka.
başbakan ve canan arıtmanla ortak noktada buluşmuş. dördüncü gelse de okeye dönseler,

http://tinyurl.com/yemczrd
söylediği her şeyi belgesi ve kanıtıyla birlikte söyleyen, dayanaksız veya ideolojik konuşmayan değerli tarihçimiz. Ancak insanlar gerçekleri kabul edecek kadar gelişmiş değil, tüm mesele burada.
okumamışın cahili ne kadar tehlikeliyse, okumuşun cahilinin daha tehlikeli olacağını anlamamızı sağlayan, kafatası uzmanı.
kendisi masal profesörüdür.
sevan nişanyan'ın * ötüyorsun, tiyatro oynuyorsun, yalancı gibi hakaretlerine karşın efendiliğini muhafaza etmeyi başarabilmiş bilim insanı. bir de kendisi için resmi söylemci diye bıdı bıdı ederler. sevan nişanyan o programda türkiye cumhuriyeti için utanmaz demiştir. resmi söylemci, milliyetçi hatta faşist bir insan bu sözün üstüne kaç kez coşardı acaba? halaçoğlu coşmadı, üslubunu da bozmadı. belgelerini konuşturdu. doğruları konuştukça da kudurttu. sevan nişanyan'ın hakaretlerinin nedeni budur. halaçoğlu'na helal olsundur.
geçmiş ttk başkanlarından olan tarih profesörümüz. maalesef medyada çoklukla bilimini icradan çok, polemiğe girmek ve sık sık da resmi tarih müdafaası yapmak durumunda kalmıştır. oysa polemik programı olmayan programlarda, polemik konusu mevzuları da anlatsa, tartışma üslubundan ve demagojiden uzak olarak ve bilimsel yaklaşımlarla bilgi de verebildiği bazı programlarda tarafımızdan müşahade edilmiştir.
tarih dalında ihtisas sahibi profesör doktor. ermeni soykırımı iddialarını iddiacıların götüne sokmuştur. orjinal aydın diyebileceğimiz birkaç kişidendir.
bu ülkenin yetiştirdiği önemli aydınlardandır.
yaşayan en iyi tarihçilerden olduğu gibi, küresel siyaseti ve stratejileri de okumayı iyi bilen bir türk entelektüeli. özellikle ermeni meselesinde yaptığı katkılarıyla tüm türkler'in dünyaya hitler gibi gösterilmesinin önüne geçecek anti-tezlerin de sahibidir.
"zincirleri kıramıyorsam, en azından kemiririm" hayat felsefesine sahiptir.