bugün

anılar canlanır, siktir olsun gitsin aklımdan dediklerin. yine mi titreme girdi vücuduna? eskiden de olurdu. ilaçlar aldı o titremeyi. bir de radiohead dinlememek. bir de o kızdan uzak durmak. hatırlıyor musun öğlen 12 de kahvaltını yapan o uyuşuk halin, televizyonda street spirit'in klibini gördüğünde nasıl ağlamıştı? nasıl titremişti...
ölmek, küllerden yeniden dirilmek. sadece allah'la olur.
dinlenilen şarkıya göre etkisi değişicek olaydır. zira radiohead genişletilmiş evrendir. her tarzı içinde barındırır.

yüksek dozda idioteque almak: vücutta ani titreşimler ile meydana gelen bir coşma oluşacaktır. kişi istemsiz bir şekilde hareket etmeye başlayacak, kafasını sağa sola sallayacaktır.

yüksek dozda let down almak: bir nevi uçmaktır. uyuşturucu gibi değildir elbette. burda fark gözlerini kapatan birinin çevresinde dünyanın sanki dönüyormuşçasına izlenim vermesidir. umut ile yitiklik arasında gider gelir bünye.

yüksek dozda creep almak: bir nevi aşk ile dolmaktır. yine de bir orhan babanın bir teselli ver şarkısından daha fazla etki yaratmayacaktır.

yüksek dozda street spirit almak: bir nevi alemin kralı olmaktır. vücudun eriyip gitmesi, kapı altlarından geçip merdivenden akması, güneşin altında buharlaşmasıdır. dünyevi olaylar tarafından açıklanamayacak birşeydir.

yüksek dozda pyramid song almak: dünya üzerinde yapılmaması gereken, mümkünse "tehlikeli bir uyuşturucu maddedir" olarak tanımlanması gereken olaydır. bünyede bir tepkisizlik oluşur. gözler boşluğa bakmaya başlar önce. herşey tanımsızdır. oda yatak ev araba kadın meyve telefon müzik yağmur kar çamur bisiklet... hiçbirşeyin anlamı yoktur. uzun bir yolda kayıp giden zaman içerisinde hareket eden vücut vardır. sızlanmaya başlar önce. "istemiyorum" dercesine bir tepkidir bu. ancak her saniyesinde bu tepki kendini farklı bir hazza bırakır. acı ve haz bir aradadır. dişler sıkılır, yüz buruşturulur. thom yorke un sesi ile yavaştan rahatlanır. artık sımsıcak olmuş bir sobanın önünde mayışmış kediler gibi olmuşsunuzdur. ne insanlığın, ne bombaların, ne kazaların, ne ölümlerin anlamı olur gözünüzün önünde. gözleriniz yaşarır sonra yavaştan. bir hüzün dalgası alır titretir vücudunuzu. patlayıp ağlamak istersiniz deliler gibi. "ulan neden!?" diye çığlık atmak istersiniz. o 5 dakikada vücudun aşk dışında yaşayabileceğitüm duyguları yaşarsınız hissederek. *
intihar ettirebilitesi yüksek grubun şarkılarını dinleme eylemi. aman dikkat edile.
bazen nefes alamamayı getirir.
hani -alerjik-astımı olanlar kesin anlayacaktır beni- aslında nefes alıyorsunuz da, vücudunuz bunu kabul etmiyor ya da ciğerleriniz beyninizden ayrı-habersiz- çalışıyor gibi gelir. heh o işte.
derin derin nefes alınır. ı ıh hala ciğerlere hava gitmiyordur sanki.
olsundur. yine olsa yine yapılır.-mütemadiyen deriz o zaman. olur o olur.-
climbing up the walls un dozunun fazla kaçırılmaması şiddetle tavsiye edilir.