bugün

ayrılık vakti insanın tuhaf duygular içine girmesi durumudur.
genelde aileden ayrılmak, sevdiğin arkadşlardan ayrılmak, mutlu olduğun yerden ayrılmak vesaire durumlarda baş gösterir.*
giden sizseniz ardınızda da sevdikleriniz kalıyorsa suçluluk hali,
giden sevdiklerinizden biriyse mağdur durumda olma halini uyandıran hüzün...
tatile gidiyorsan eger oyle bi huzun soz konusu bile değildir. *
acaba yanıma 200 kiloluk bir adam oturur yolculuk bok olur mu düşencesinin akla gelmesiyle bünyeyi kaplayan hüzündür. *
yilda bir defa gidilen dogup buyudugunuz sehir ve orda yasayan aileden ayrilmanin arefesiyse eger, butun kirici sözlerden, anlamsiz trip ve tavirlardan dolayi vicdan azabi cekmektir. bekle ki gecsin koca bir yil daha. hep sözler verilir ic ses tarafindan. ulan bir daha asla boyle olmayacak denir.
otogarda sigara ustune sigara yakmaktir. yolcu etmeye gelen aileye, mutluluk tablolari cizilmektedir oysa icinden neler gider. iki tarafta bilir bunu fakat moral bozmamak adina eglenceli sohbetle gecirilmeye calisilir son 15 dakika.
muavinin buz gibi sesi gelir, haydii bilmem nere yolcusu kalmasin!
bu bitis düdügüdür yeni baslangic icin. agir adimlarla binilir otobuse cam kenarina gecilir. surattaki suni gulumseme devam etmektedir. son kez bakilir sevdiklere. o an fotograflanir hafizaya. otobus ilermeye devam ettikce tam suraya bir öküz oturmus hissi uyanir. gözler ufaktan dolmaya baslar. koca bir tatilin muhasebesi yapilir. ah ulan ah bi deli cesareti gelse surda, kaptaan cek saga inecem denilebilse.
kişinin şehir dışında okuması ve okuduğu şehirde sevgilisi olması sonucu bol bol hissedeceği hüzün.
evden gelirken aileden ayrılmanın hüznü, eve giderken sevgiliden ayrılmanın hüznü.
ayrılık vakti sevdiklerine son bir kez bakarken 'gidipte dönememek,dönüpte bulamamak' cümlesiyle farkında olmadan gözlerinden dökülen yaştır.
bilimsel adi panik-ereksiyon'dur. yolculukta uyurken ereksiyon olan kisilerde gorulur. yiyecek-icecek servisi sirasinda panikle uyanilarak farkedilir. saklamasi zordur, zaten goren gormus; salla basini al maasini.

ama cozumu var;
(bkz: istenmeyen ereksiyon/#3809949)
mesleği askerlik olanların sürekli yaşadıkları durum. her izinde, kaçınılmaz bir "geri dönüş" olduğunu bilen insan, sürekli bir hüzünle geçirir günleri. ayrılık vakti geldiğinde ise uğurlamaya gelenlerin yüzlerine bile bakmaya cesaret edemez. ağlamaktan korkar.
hayatım yollarda geçmişti. hayatım umutlarla.

biraz sonra kalkıverecek bir otobüs.
biraz sonra kanatlanıverecek bir kuş.

yerim yurdum...
nerdeyim? kime aitim?
ah. geri dönmem lazım. evim...
özlem...

yol varsa...
vakit darsa...
hüzün kalsa...

hiç vedam olmadı benim senden başka.
ve her yol bir umuttu aslında...
(bkz: eyvah yine mi yol)
ayrılacağınız yerde sevdikleriniz varsa çöker bu hüzün. 'ya bir daha göremezseniz' hüznüdür bu daha çok.
bazen de çok sevilen bir yerden ayrılırsanız bile gelmez, en azından hüzün cok siddetli değildir ama gidilen yer burası kadar sevimli değildir. * * *
sizi el sallayıp uğurlayacak kimsenin olmamasından kaynaklanan hüzündür.
varış anında sizi sarıp sarmalayacak kol varlığıyla bertaraf edilebilir.
kelimeler yetersiz kalır ya hani bazen. ne desen boştur, vakit ayrılma vaktidir... sen gidiyo olsan da sanki ruhunu orda bırakmışsındır. hele bir de sevdiğinse seni yolculayan, işte o an bir garip hisseder insan. birileri geride kalmıştır ve hüzündür sana yol boyunca eşlik eden...
nereye gidildigi, nasıl gidildigi önemli olmadan içine düşülen duygu yogunlugudur.aslında gerçekten anlatılmaz yaşanır.terminaller, beklenen otobüsler, özellikle birbirinden ayrılan onca insanı etrafınızda görüğünüz zaman yaşadıgınız anlatılmaz duygudur.

yılmaz erdogan şiirleri aklınıza geliverir;

bu yol nereye gider?bir kugunun boynuna dokunurken,
yol bir yere gitmez içerde, düz saçlara uğrar akşam üstü
her plansız ürperişin sonu hüsran ve hüsran çok sanat müziği bir kelimedir.
yol bir yere gitmez, o bir durma biçimidir...
en hoşça kalınamayan anlarda, pencere kenarı yalnızlarının hüznüdür.
Yolculuk öncesi çöken hüzün yolculukta yaşanılan kusma hissi.
Yolculuk bitse de rahata erişilse..
Alıştığın ortamı ve oradaki insanları bırakmanın vermiş olduğu hüzündür belki.
Belki arkasında bırakmak istemedikleri vardır.