bugün

yobazın sadece din yobazı olmadığını da hatırlatan çabadır. öyle ya, bazı yobazlar da kendi yaşam tarzını dayatıyor, etrafında başka türlü giyinen, düşünen kişileri görmek istemiyor, aynı sınıfta eğitim almaya bile tahammül edemiyor kendisi gibi yaşamayan kişileri.

bu yobazlar bir de başkalarının kafasının içini görüyor, başkası "yok, ben öyle düşünmüyorum" diyor ama beyin kontrolü mekanizması var bu yobazlarda ve diyor ki: "hayır öyle düşünüyorsun, senin böyle yaşama amacın siyasi, rant sağlayacaksın bundan".

kendi yobazlığını bilmeyip başkalarına yobaz diye çemkirenler var işte böyle.
kendi dogrularini ifade etmeyi belli bir grup icin empoze cabasi olarak nitelemek, bastan ayaga tahammulsuzluk ifadesi ve histerik bir ruh halinin gostergesi yani yobazligin ta kendisi. kisiyi konumunda kabullenmek, fikrin ifadesine ait ozgurluk alaninin en net tanimlarindan biri. elbette bu konumun belirlenmesi de yine kisinin kendini nerede konuslandirdigi ile birebir irtibatli.

burada asil olan yobazlik tanimidir. fikrin ifade edilmesi ile ifade edilen fikri tek gercek gorup baska fikirlere tahammulsuzluk soslu yokluk damgasinin vurulmasi arasinda beliren cizgide tartisilir yobazlik. yoksa sadece belli bir zumreyi yaftalamak yine o yaftacinin yobazligina delildir, hangi fikirden olursa olsun...
misyonerlik. yobaz misyonerliği.
(bkz: empoze cabasi)*