bugün

"havva'nın anlamı adem'in anlamı demek...havva adem'e bir dipnottur ama öyle bir dipnottur ki gerçek metnin anlaşılması için şarttır. havva ilkin bir gölge idi . bu yüzden bir diyalog kurulamıyor bir eser ortaya çıkmıyordu. ağaç vardı ama meyva yoktu . çiçekle yaprak arasındaki fark henüz bir renk farkından ibaretti . insanın varoluşu henüz tek yanlıydı ve insan enfüs duvarıyla çevriliydi.ortada afaktan eser yoktu . bu yüzden hakikatin hakikat olduğunu kanıtlayacak bir karşıt yoktu .insan ve gölgesi henüz toydu .sınavdan ve ateşten geçmemişti . bir mutluluk vardı ama bu mutluluk henüz tunçlaşmamıştı, tabii sertlik ve dayanıklılığına kavuşmamış bir mutluluktu . baki olanın kanatları altında her türlü tehlikeden korunmuşluk vardı .adem'in adem , cennetin cennet olabilmesi için atılan ilk adımdı havva'nın gelişi...her şey son ucuna gitmek zorundaydı . cenneti bulmak için yitirmek gerekiyordu."

sezai karakoç / yitik cennet / diriliş yayınları

okunup idrak edilesi bir sezai karakoç eseridir yitik cennet.
cecilia samartin'in yazarı olduğu küba devrimiyle hayatı değişen insanları baş karakter nora'nın dilinden anlatan kitap. olayları içselleştirmenizi sağlayan, akıcı , çok güzel bir dile sahip. özellikle kitap okumayı sevmeyen insanların yeni bir başlangıç yapmasına sebep olabilir.
Yer yer gözleriniz dolarak okuyacağınız bir roman. Kapağındaki yazıya baktığınızda hüzünlü bir son bekliyorsunuz ancak alicia ve tony için olan son diğerleri için pek geçerli olmuyor. Büyük kitap boyunca umutsuza okudum o kapak yazısı yüzünden.