yemek yapan sevgiliye arkadan sarılmak

(bkz: yemek yapan sevgiliye arkadan saldırmak)

(bkz: ayıp). yaşı tutmayanlar ve malzemesi olmayanlar olabilir.

kulağa çok hoş gelen önermedir.

o yemek yarıda kalır ve sevişmeye başlanır.ocakta yemek unutulur sonra tencere yanar, yangın çıkar, itfaiyede yetişemez. siki sikine cehenneme gidersin. öbür tarafta taşşak konusu olursun.

romantik film klişelerinden olsa da içerisinde olunca hoş gelendir.

abi yönetmen dayama dedi.

ardından erkeğin, hatununun boynunu öpmesiyle sonuçlanacak eylem.

romantik bir hareket .

görsel

sekse hazırlık pozisyonudur.....tam da böyle göt çatalına dayarsın çubuğu....offffff....misss.....

sinsice cacığın tadına bakmak için yapılmış olabilir.

O ne güzel bir andır. Sevgi belirtisidir.

an itibariyle eline kepçeyi verip "al şu çorbayı karıştır" denmelidir. neye niyet neye kısmet.

Dostum arkadan sarıldığın an tüm olay değişir.
Yemek falan hikaye olur.

Mutfaktan yatağa, yataktan şafağa.

filmlerde izleyip izleyip heves ediyorsunuz, bırak allasen ya.

Balık burcu kişisi başlığı.
Edit : yoksa kimse bu kadar hayalperest olamaz.

en çok hayal ettiğim şeydir. gerçekten insana tutku verir. tutkulandırır insanı. sonrası malum tabi.

... bize gelmişti, makarna yapacaktı, malzemeleri falan gelmeden önce hazırlamıştım. her şey hazır gibiydi ta ki evde yağın ve tuzun eksikliğini hissedene kadar. bir insan her şeyi hazırlar da yağın ve tuzun olmadığını unutur mu?
hayatım, yağ nerde, tuz nerde? diye sordu. o an içimden "lan?" deyip dışımdan bi dakika bakıyorum hayatım dedim ama boşa bakındım ortalıkta ne yağ vardı ne de tuz.

neyse, üst kata çıktım, üst kat yabancı değil evde de kimse yok, çay bardağına biraz yağ aldım biraz da çay altlığına tuz döküp getirdim. buyur dedim, gülüştük. bunların olmadığını bilmiyor muydun? dedi. unutmuşum aşkım dedim.
sonra bütün malzemeleri hazırladı. mutfakta sohbet etmeyi ikimiz de çok seviyorduk, o anlatıyordu ben dinliyordum.

makarnayı tavaya döküyordu, yanına yaklaşmıştım, çok seviyordum be, en sevdiğim kızın karşımda bana yemek yapmak için uğraş vermesi... tanrım ne kadar da mutluluk vericiydi!

sarılmak istedim, boynundan bi kere öptüm, sarılmak için iyice yaklaşınca o arada ne oldu tam hatırlamıyorum bir şeyler oldu ve makarnayı tavaya döktükten sonra sıcak sudan ayağıma döküldü, bi güzel yandı ayağım.. havaya fırladım, bütün romantizm ve sarılma falan o anda öldü, kaç kere özür diledi hatırlamıyorum ama önemli değil diyerek geçiştirdim, gittim yeni çorap giydim ayağımı soğuk suya tuttum, geçer gibi oldu..

sarıldı.
özür diledi.
ayağını yaktım dedi..
"önemli değil bitanem benim" dedim içten, samimi bir şekilde ve gözlerinin içine bakarak..
oturduk makarnamızı yedik..

edit: çok şükür bugün de eksilendik.

bu kadar büyütülecek bir durum değildir emin olun.

ev fantezisidir bu, sonra makarnaya ketçap atarak yersiniz.

öğrenilmiş bir davranıştır. teşvik ve pekiştirme amacı da güdülür. kanmayın. sarılacak kadar vakti varsa gelsin kendi pişirsin pezevenk, ben ona sarılayım.

klişe ama güzel.

kepçeye dikkat.

her sevgiliye yapılmaması gereken eylemdir. zira sevgilinizin tiki varsa ebenizin silkilme tehlikesi olabilir.
ayrıca hayal ettiğiniz kadar da güzel bir aktivite değildir. hayatında hiç sevgilisi olmamış ergenlerin hayalleridir.

Sevgilimiz galip arkadan sarılacak mış! Bize de anca anamız gelip bagırır "topla şu saclarını yemek yaparken" diye. Adaletine tüküreyim dünya!