bugün

Bazen yaşadığım üşenme çeşidi.

kalp atışlarını düzende tutmak bile yeterince zahmetli geliyor. Düşünmek bile zahmetli anasını satim.

intihar etmek daha zahmetli.
nefes almak, su içmek, yemek yemek, uyumak, uyanmak, yürümek, koşmak, işe gitmek, ders çalışmak, temizlik yapmak, insanlarla konuşmak gibi eylemlerin tümüne üşenen insanın yaşamaya üşendiğinden bahsedilebilir.
bir de yaşadığından nefret eden insanların, bunalımda olan insanların yaşamaya üşenmesi vardır ki, gerçektir. nefes almak gerçekten zor ve yorucu gelir insana...
bazen sabah kalkmak bile istemezsiniz telefonunuz ya da alarmınız çalarr çalarr ve çalar.duymazsınız ya da duymak istemezsiniz.hayat o an durmuştur.
bakıyorum saatime, 18.30.. ne yapılabilir ki o saatte? ne bir şeyler okumak geliyor içimden ne de herhangi bir şey izlemek. sevdiceğe mesaj atsam... yok lan, daha yeni tartışmışız ne diyeceğim ki? beklemek lazım biraz daha. ders çalışsam olur mu acaba? çalışamam ki şimdi onunla aramız bozukken.. yapamam yani, aklımda o varken.. yemek yesem karnım tok gibi.. susadım galba ama mutfağa gitmek için 10 adım atmaya mecalim yok.. müzik dinlemek de istemiyor ki canım..

oturuyorum hala bunları düşünürken, saat olmuş 18.45.. o an bırakıyorum kendimi, düşünmüyorum artık hiçbir şey.. artık ne sevdicek var aklımda ne tartışmalarımız ne yemek ne dersler ne de televizyon.. dedim ya bırakıyorum kendimi.. zorunlu olmasam nefes bile almayacağım. yorulduğumu hissediyorum ama uyuyamıyorum da. uyusam rüya görürüm, istemiyorum rüyaları. yalnızım o an. sadece ben varım, tek bir kişi bile yok ve tabi ki onların hayatımdaki etkileri de.. bir başımayım dünyada işte..

gözlerimi dikmişim bir noktaya, bakıyorum sadece. birden kapı açılıyor. şaşkın gözler görüyorum karşımda, ablam. saate bakıyorum 19.30. "ne yapıyorsun sen böyle" diyor. önceden de bu şekilde yakalamış beni defalarca, korkuyor aslında. bir sorunum olmasından, üzülmemden, bir şeyleri kafaya takmamdan korkuyor. canımın acımasını istemiyor o. "hiçbir şey" diyorum gülümseyerek. onu da üzmeden yalnızlığıma dönmeyi bekliyorum sonrasında.. herkesten uzak, üzülmeden, tek başıma.. bekliyorum işte, kalabalığın içindeki yalnızlıktan kurtulmayı.. bekliyorum, yaşamaktan üşendiğim, beni her geçen gün daha çok üzmeyi başarabilen bu hayatın son bulmasını...
Yaşamak için bir sebebiniz kalmamışsa yapmak zorunda olduğunuz işlere üşenmektir.*
rahmetli anneannemin deyişiyle " evladım siz dünyaya geldiğinize pişmansınız zaten".
rahmetli babaannemin dediği gibi"sizin gibisine dünya kalabalığı derler".
öylesine yaşamak, hayat nereye sürüklerse orda soluk almak da denilebilir.
hayattan bıkmaktır. canından bezmektir.
insanın yaşamak istemediği ama ölmeye de üşüendiği yaşama çeşididir. Bu ruh haline en iyi çözüm uyumaktır. Çünkü bu tip insanlar intihar etmeye bile üşenirler en iyisi bir tam uyku hapı alıp iki gün kesintisiz uyumak olmalıdır.
evet evet zordur yaşamak hele zihni çok hızlı çalışan insanlar için nefes almak bile zor olabilir. zaman akar sürekli fikirler uçuşur bilirisin hayatın nasıl yaşanması gerektiğini ama yaşayamazsın.
Yerimden kalksam kalkmaya üşeniyorum otursam oturmaya. Yarın gezmeye gideyim diyorum yarın olunca gezmeye üşeniyorum. Bir sağdaki bir soldaki koltukta oturup günü bitiriyorum. Benden hiçbir bok olmaz. Ona da üşenirim çünkü.
Kendini yerlere atıp öylece kalası geliyor insanın bazen. Biri beni kaldırsa da hayata döndürse diye bir umutla.
depresyonun güzel tanımlarından biri olan vaziyettir.
Ölmeye üşenmekle birleşince korkunç bir ikili oluyorlar.

Böylece ne yaşayabiliyorsun, ne ölebiliyorsun.

Eğer bu durumdan mustaripsen, boktan bir hayat seni bekliyor dostum.
bazen yemek yerken bile üşendiğim oluyor. ulan neden acıkıyorsun acıkma işte başıma iş çıkarma benim yat zıbar zaten yapılmayı bekleyen onca iş var seninlemi uğraşıcam.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar