bugün

8'e giden ilkokullu kızların sevgililerinden ayrıldığında facebooklarına yazdıkları fixed cümle.
bok var erkenden gideceksin. her ne sebepten olursa olsun arka tarafında nasıl bir senaryo ile bu dünyaya geldiğini, kimlerin senin için neler yaptığını, ne kadar sevildiğini unutma. ancak ölümün kıyısına geldiğinde hayatın değerini anlarsın. ayrıca hayatın bir tiyatro olduğunu unutma, fazla ciddiye alırsan bu hisse kapılabilirsin. hiçbir olay kendinden ve sevdiklerinden vazgeçmeye değmez, bu cümleleri kurmaya sebep olan her ne ise onu hayatından derhal uzaklaştır sevgili dostum. en boktan hayat bile kendi isteğiyle hayatını bitirmiş ve huzura çıkmış ervahtan kral kadar üstündür.
böyle iğrenç bir dünyada daha fazla yaşamak istemiyorum bok çukuruna batmış tüm ümitler tükenmiş. insanlar petrolü kanla değişiriyor her gün binlerce bebek katlediliyor. tecavüz arttı hırsızlık arttı şiddet arttı boğuluyorum artık düşünmekten neden elimizden hiçbir şey gelmiyor.
bu ve bunun gibi fikirlerde olanlara 3 doz halil cibran tavsiye ediyorum. özellikle ermiş'i okuyun.

hadi yine iyisiniz beleşe kondunuz, ilki benden aq:

--spoiler--
Coşkun bir ırmağın aktığı Kadishe vadisinde iki küçük dere karşılaştılar ve konuşmaya koyuldular.

Derelerden biri dedi, “Nereden geliyorsun dostum; ve yolun nasıldı?

Ve öbür dere yanıtladı, “Yolum güçlüklerle doluydu. Değirmenin çarkı kırılmıştı ve beni suyolumdan ekinine veren çiftçibaşı ölmüştü. Bütün gün oturup tembelliklerini güneşte pişirmekten başka bir iş yapmayanların pisliğine belenmiş, debelendim durdum. Ama senin yolun nasıldı, kardeşim?”

Ve öbür dere yanıtladı ve dedi, “Benim yolum bir hayli farklıydı. Hoş kokulu çiçekler ve utangaç söğütler arasından geçerek tepelerden aşağı süzüldüm; kadınlar ve erkekler gümüş kupalarla suyumdan içiyor, küçük çocuklar pembe ayacıklarıyla kıyılarımda dolaşıyorlardı. Yolum neşe ve tatlı şarkılar içinde geçti. Senin yolunun böylesine mutlu olmaması ne yazık.”

O an ırmak yüksek sesle seslendi ve dedi, “Gelin, gelin, denize gidiyoruz. Gelin, gelin; daha fazla oyalanmayın. Benimle olun. Denize gidiyoruz. Gelin, gelin; bana kavuşunca gezintilerinizi unutacaksınız, mutlu ya da hüzünlü. Gelin, gelin. Ve siz de ben de anamız denizin yüreğine kavuştuğumuzda geçtiğimiz yolları unutacağız.”
--spoiler--
Evet paran yoksa, yakışıklı veya güzel değilsen hiçbir anlamı yok. Çünkü günümüzde tüm insanlar paraya tapıyor. Tanrının onlara sert bir tokat atması şart.
Ben çirkin, yeteneksiz ve fakir olduğum için intihar etmek zorundayım. Korkmuyorum cehennem diye birşey yok.
Hem anormal bir vucütla hemde çirkin ve fakir olunca haklı bir serzeniş.
Okula gitmek istemiyorum ile benzer yapıdadır. Karşıt bireyin kullandığı bu tümce onun en ağır yüküdür. Yaşamaya devam etmesi ironiktir.
içinde bulunduğum durum. ölmek de istemiyorum ama yaşamak da istemiyorum. Bu ne sikim hayat be çalış çalış nereye kadar. Bir betonla örülü siktri boktan beton yığınının altında altımızdan kanalizasyon pislikleri akarken üst ve ya yan dairede başka bir mahrem bambaşka bir hayat varken... insanlar neden bu kadar iç içe ve bu kadar kopuk yaşamak zorunda? Sikerim böyle hayatı insanlardan nefret ediyorum. Sokakta gördüğüm her insan tedirgin ediyor içimi sıkıntı basıyor kalabalık gördüğümde. insanlar çok tehlikeli özellikle beton yığınılarının içinde asfaltın üzerindeyken. Bu kadar insan niye var. Üremeyin lan artık üremeyin. Bu kadar pislik niye var. Bu kadar pislik insan niye var.
Ölümün kıyısına geldiğin zaman ölmek istemiyorum ile yer değiştireceğin cümledir.
ben yaşamak istemeyenin yerine de yaşayabilirim. bu dünyada mutluluk ziyan olmuyor. sizin yaşamadığınız mutluluğa talibim.
Pc başından kalk bir hava al yürü biraz iki insan yüzü gör geçer.
(bkz: tatava yapma yaşa git)