bugün

derste uyumuştum tenefüse çıktığımda uykulu uykulu tuvalete gittim böbreklerimde ne varsa boşalttım elimi yıkarken baktım içerisi kız dolu siz ne yapıyorsunuz burda amk dedim çığlık atmaya başladılar dışarı çıktım kapının üstüne baktım kız tuvaletine girmişim.
kuşkusuz sesli seks yapmaya sevgilimi ikna etmektir.
Aslında yaptığım rezillik değil ama içine düştüğüm rezillik. Gelin anlatıyorum : Yıllarca arkadaş olduğum ama platonik olarak aşık olduğum kıza mesajla ilanı aşk edilir. Bu aşüfte çoğu benimde arkadaşım olan erkek ortamında mesajlarımı hepsine okutur, gırgırını yapar. Erkeklik gururu yerlebir. (tabi daha ne orospuluklarda yapıldı ama yazamam. ) Bu kevaşenin ismini isteyen mesaj kutusunu yeşillendirsin.
en büyük degil ama rezilliklerimden biridir. bugün otobüste kızıl sakallarına vuruldugum gözümde adeta yunan tanrısı olan kişiyi bahçede arkadaşıma anlatırken resmen kendimden geçercesine bastıra bastıra o kızıl sakalları demem ve resmen yunan tanrısı olan kişinin hemen arkamda oldugunu farketmemle yerine dibine girmem bir oldu.
2006 yılında istanbul-izmit treninde yaşanan olaydır.

zaten toplasan 4- 5 kere trene binmişliğim vardır.

koü de okuyan kız arkadaşımla birlikte yola çıkmıştık.

o zamanlar trende sigara içiliyordu.
biraz yol aldıktan sonra birer sigara yaktık..

sigaralar bitti. arkadaşım izmariti yere attı ve söndürdü. ben camdan atmayı tercih ettim.

pencereden izmariti bırakmamla, rüzgarın etkisi sayesinde tekrar içeri girmesi bir oldu. önümüzde oturan çiftin üstüne düştü.

bu masum çift aynı bizim gibi sarmaş dolaş, kendi hallerinde, mutlu mesut oturuyorlardı.

kız birden çığlık atmaya başladı.
sevgilisi aval aval bakıp olayı çözmeye çalışıyordu...

3. - 4. saniye oldu çocuk hala tepkisiz olayı izliyordu kız yanıyorum diye çığlık atıyordu.

5. - 6. saniye derken dayanamayıp olaya müdahale etmem gerektiğini fark ettim.

kafamı koltukların arasından uzatıp izmariti görmeye çalıştım.

biraz bakındıktan sonra kısa marlboro soft paketimden çıkan izmariti gördüm.

tam da kızın kucağında, pantolonunun ağında duruyordu.

ikinci bir şok yaşadım en düşmemesi gereken yerlerden biriydi orası.

7.sn.. 8.sn oldu.

hızlı karar vermeliydim. çocuğa baktım o hala dumur olmuş olayı izliyor.

9.sn..

sonunda kararımı verdim.

kolumu ikisinin kafasının arasından uzattım 'Pardon' diye seslendim ve çiftleri birbirinden ayırdım.

sonra kızın kucağındaki izmariti aldım.

sessizlik.

kızın çığlıkları kesildi.

tatlı bir tebessümle çifte bakıp ''çok, çok afedersiniz!'' dedim.

ikisi de yüzüme ters ters bakıp kafasını salladı.

sonrasında yerime oturdum izmariti yere attım ve yolculuk bitene kadar ayağımı üzerinden kaldırmadım.

o sırada benimki gülme krizi geçiriyor..
kadıköyde içip içip ortaya yerine kusmak. ama ne kusmak. belki alışıldık bir durumdur ama ben rezil olduğumu hissettim sonra.
Okul tuvaletine sıçmak.
Arkamda ingilizce öğretmeni varken -aramızda 1 metre bile yok - akla gelebilecek tüm küfürleri bağıra bağıra etmem.
Öğretmen arkamda dururken omum hakkında atıp tutmuştum.
Yanlışlıkla fortlamam. hazırlığın ilk günleri tam kapının önündeyim sınıfa giricem baktım arkadan biri bana sesleniyor mk makinadan mert akşama batağa çağırıyor ayıpsın hacı çıkışta sizdeyim diyip kafamı tam sınıfa çevirmeden içeri girmeye çalıştım böyle bir sıcaklık oldu sağdan soldan ''yuh,oha,çüş'' tepkileriyle ne oldu lan derken bir baktım kızı baya baya taciz ediyorum kıza ayrı arkadaşlarına ayrı rezil oldum aq içlerinden biride çıkıp utanmadan ayaka üstü s.. demesi tuzu biberi oldu.