bugün

lades kemiği.
birini çok sebepsiz seviyorum. sevmemek için binlerce sebebim varken hem de. vazgeçilmez'in kelime anlamı onda vücut buluyor sanırım.
köpeklerin dişlerini kontrol etmek. ne zaman yolda bir kopek gorsem elimi agzina sokar umarsizca dislerine bakarim.
Sebepsizliğin kendisini sevmek.

Yazarlar böyle şeylerden beslenir.
Para harcamak. Güzel bir muhitte güzel bir mekanda oturup en sevdiğim insanla pahalı pahalı yemekler içmekler.. en sevdiğim sebepsizlik.
kalabalığın içinde tek başına sigara içerek yürümektir.
Yılanlar

görsel
Depresyon topuzu.
'Nothing' kelimesi, küçük morlukların üstüne bastırınca oluşan hafif acı.
o yılanı ben de çok sevdim. geçerli sebebim var: ben öyle güzel bir yeşil görmedim.
Metilfenidat alıp uyuyamamak.
Otel odaları.
hasan cihat örter başlığındaki entryleri okumak,
insanların sürekli tartıştığı konuları hortlatmak.
renkli kalemler.

hayır hiç kullanmıyorum, buna rağmen alıp diziyorum masanın üzerine. niye sevdiğimi çözemedim ama masamda olmalarını görmek iyi hissettiriyor.
Şahsi fikrim, yeryuzunde sebepsiz sevilen bir varlık olamaz. Çıkarsız sevmek olur olsa olsa.
Oyuncak ayi.

Hepimiz oyuncak ayilarimizi sebepsiz sevmeye baslamiyor muyuz ki ?
(bkz: pink floyd)
Parkta bahçede otobüste annesinin kucağından bakan bebeğe çeşitli komiklikler şakalar yapmalar.
Kalemler.
Kol saatleri.
Parkta köpeklerin birbirleri ile oynadıkları anlar.
Küçük oyuncaklar. Böyle süpriz yumurtadan falan çikan ama birleştirmesiz, tek parca oyuncaklar. Hastasıyım.

Hee birde batman
Defter.
Güzel bulduğum istisnasız bütün defterleri alıyorum işin garip yanı çoğuna hiçbir şey yazmıyorum. Garip ama öyle.
(bkz: çocuklar)
ipek ve satenin tenimden kayarken bende bıraktıgı his.