bugün

Zor bir senenin başlangıcıdır, lisenin ilk yılında son seneden daha fazla zorlanırsın yani bence, 10 saat ingilizce var hiç ingilizce bilmiyorsun, matemetik bütün ygs konuları lise 1 dedir. Fizik kimya biyoloji yine öyle.
lisenin ilk günü başkan olduk. (bkz: sınıf başkanı)
Mal gibi herkesle samimiyet kurmaya calistim. Yeni baslayanlara tavsiye asla ama asla milletle samimiyet icin ilk adimi atmayin pisman olursunuz.
Hatırlamadığım gündür. o denli sıradan bir gün.
ilk günden mini eteğe bacağa doydum.ama bir yıl sonra o ablaların hepsi mezun oldu ve dönemimdeki herkes pantolon giydi neredeyse.
babamla gelmiştim amk. tabi uzak, 1 saat yol çektik her gün. ilk günümde babam geldi okul bahçesine bırakıp gitti 4 sene bir daha gelmedi.

okuldan yazlık açık mavi lakost verdiler kışlık bir de koyu lakost verdiler uzun kollu. bir de polar vardı. ulan babamdaki kafaya bak ! mavi kısa kolluyu giydirdi üstüne mavi uzun kolluyu giydirdi üstüne de poları giydirdi. öldüm sıcaktan amk öldüm !
ilk gün ilk lise kavgamı ettiğim gündü bi üst devredeki kızla konuşuyordum hem yavşıyordum sonra bundan hoşlanan oğlan 4 kişi ile beni tuvelete çekti 4 kişi bi güzel dövdüler sonra dayı oğullarını aradım ee onlarda meslek liseli okul çıkışı bi güzel dövdürmüştüm.
uzakta olduğu için kazandığım anadolu lisesine gitmek yerine yakınımda ki düz liseye gittiğim için sınıf arkadaşlarımdan daha üst düzeyde olan matematik bilgimle ilk dersimizin matematik olması bir araya gelmişti ve o sırada o tam sayıları o rasyonel sayıları nasıl akıldan çatır çatır çözmüştüm. hey gidi günler lan şimdi matematik bölümünde 4. senem sınıfım 2 .
43 kiloydum bana uygun uniforma bulamadim ve siparisim gelmedigi icin bir hafta geç basladim okula.Herkes kaynaşmis hoca da kiz erkek karisik oturtmus milleti, muhafazakarim ya gittim bi kizin yanına oturdum.hoca yanlis yere oturdun diyerek hatami farketmemi bekledi mallıgım tuttu farketmedim.sonra da hazirlik sınıflarını derecelendirmek icin yapılan ingilizce sınavı sonuçları açıklandı ve sıfır aldigimi öğrendim. kötü bir gündü.
ilk lise günümde geçen seneden kalmışlar vardı bi' havalar bi' tavırları vardı biz de süt çocuğuyduk tabi.

(bkz: endüstri meslek lisesi)
Okula babamla gitmiştim. içeriye bir girdim sakallı sakallı adamlar şehirde hiç görmediğim tipler işte o an endüstri mesleğin ne olduğunu anlamıştım. ben anadolu teknik olduğumdan bizim tarafta daha düzgün tipli insanlar vardı oda ayrı bir konu.
Ortaokulu okuduğum okulda başladığım için pek değişiklik hissetmediğim gündü. Tek değişiklilik, bulunduğum sınıfın değişmesiydi o kadar. Sene 1997.
kizlar üstüme atlamisti falan dedim bismillah deyin kizlar daha ilk gunden grup yapamayiz sonra liste yaptim 3erli 3erli çok zordu anlatamam, benim yarin olcak yok ben falan zordu.
yazarların 40 sene önce liseliliği ilk tattığı gündür.

ceketi giyip tutmuştum okul yolunu. ceketin içinde kayboluyordum. hava aşırı sıcaktı ama ceketi çıkarmıyordum. yürüyodum okula doğru. yürüdükçe ortaokuldan arkadaşları görüyodum. yavaş yavaş birikerek yürüyoduk. ilk gün polisler vardı amk okulunda. ellerinde mp 5 dedikleri silahlarla çevreye korku salıyorlardı. bunların ne işi var aq sorusundan önce burası neresi sorusunu sordum kendime. sonra hogwarts'taki gibi isimlerimiz falan okundu. seçmen şapka çoktan seçmiş amk. önde hoca arkada 30 kişilik öğrenci grubu sanki ortak salona gidiyomuşuz gibi sınıflara gittik. gerisini hatırlamıyorum. ama bayılmadım.
leş gibi bi gündü. izmirin eylül sıcağında yeşil ceketle gelinmişti okula. adeta bir süzmelik abidesiydim. zaten daha da giyilmedi o ceket. ayrıca son sınıftaki ve yeni mezun olmuş sakallı abileri görüp lan oha nası bi ortam burası diye de ürkülmüştür. daha ilk günden sanki 10 yıldır tanışıyormuşçasına sıkı fıkı olan tipler görülür daha da bi depresyona girilir. pencereden okulun sikko manzarasına bakılıp 4 sene bitecek öyle ya da böyle denilir.
sınıfta sağa sola "hangi cehennemden geldin?" diye sorardım, e tabii ergenlik halide bir başka oluyor canım.
lanet gündü.

tanımadığım insanlarla usanmadan tek tek dalga geçtim, zaten haftasına 2-3 tanesiyle kapışmıştım.

çok hırçındım çook...
ilkokuldan iki arkadaşımla aynı sınıftaydık herkes utangaç kimse birbirini tanımıyor falan biz sınıfın göbeğine oturup tüm sınıfı etki altına aldık. Kimse konuşmuyorken biz baya samimi olduğumuz için baya dikkat çekmiştik. Güzeldi lise günleri.
Kavgacı bir şekilde kendimi ispat etme çabaları. Biri bişey desede çaksam ağzına gibisinden. Neyse ki çok geçmeden düzeldim.
lisedeki eziyetlerin başladığı gündü. hayatım boyumca tüm sıkıntıları lisede çektim. ayrıca yanımda oturan kişiyle 15 gün konuşmadım.
benimki güzel sanatlar lisesiydi. üst sınıflar koro halinde istiklal marşını söylemişlerdi, hayatımda dinlediğim en güzel istiklal marşıydı. hiç bu kadar güzel söylendiğini duymamıştım. tüylerim diken diken olmuştu. sonrasında başka şarkılar da söylediler, harikaydı. benim bölümüm resimdi. atölyede yanyana sıkış tepiş dizilmiş şövalelere dizilmiştik. ayaktaydık çünkü o sıra atölyede bir üst sınıf müzikçilerin de dersi vardı. modelin elinde bir müzik aleti vardı. kocamandı, onu da ilk defa görüyordum. gittim sordum bu ne diye, beşinci defada anca anladım, kontrbasmış.
Arabayla gitmiştim. üst sınıflara okulun en güzel kızını sormuştum. Sonrasında gidip kızla konuşmaya çalışmıştım. Güzel gündü.
etek giydiği tek gündür. bir daha öyle bir manyaklık yapmadım.
sıcak bir gündü. herkesin mavi gömleğinin koltukaltı kısmı su gibi terliydi. hangi sıraya geçeceğimi bulmaya çalışıyordum. geçtikten sonra da istiklal marşı, müdürün, müdür yardımcısının açılış konuşması derken 2 saat ayakta bekledik sonra dağıldık. çok değişik dimi?
tıpkı ilkokul 1'deki gibi kaynaşma dönemidir. arkadaşlıkların dostlukların yeni yeni başladığı ve kurulduğu gündür.