bugün

Manuş baba dinleyenlere sağlam sövüyorum .
Seviyorum bu huyumu .
yanlış anlaşılırım kaygısıyla Yaya yolunda bekleyen erkeklere yol verip kadınlara yol vermemem.
Kahve yapmadan ders çalışamam. motive olamıyorum. gerçi ben hiç motive olamıyorum ama konumuz bu değil
Incelemek. Dikatimi ceken herhangi birseye dakikalarca takili kalip bakiyorum dikkatimi ceken sey ortadan kayboluyor sonra bi bakiyorum gozlerim ayni yonde kalmis ama ben farkli birsey dusunuyorum . Ne menem bi sey aciklayamiyorum bile.
telefon calmasıyla uyandıgımda arayan kişiye yeni uyandıgımı belli etmemek için derin ugraslar veriyorum. Nedendir bilinmez. Engelde olamıyorum.
evde tek kalınan bir anda kulaklığı takıp son ses müziğe kendi çapında eşlik ederek kendi kendine mini bir konser vermek.
Lisede 7-8 saat aç kalsam aklıma yemek gelmezdi şimdi 3-4 saat sonra acikiyorum dayanamıyorum.
evden çıkarken kapalı olduğunu bildiğim halde ütü , ocak kontrol etmek. ve bunu tekrar tekrar yapmak.
Yolda yürürken dalları aşağıya kadar uzanan bir ağaç görürsem mutlaka o dala ya da yapraklarına kafami değdiririm. Nedenini bilmiyorum ama sanki böyle yapınca ağacın ve doğanın ruhuna değmiş gibi hissediyorum.
insanlara gereksiz fazla güvenmek.
oturdugum yerde uyuyorum
bildigin bazen gece uyanıyorum yatakta oturup devam ediyorum uyumaya.
Yola çıkacağım zaman emniyet kemerini her zaman önden bağlarım ama yolda makas atarken bile istemsizce sinyal veriyorum kurallara uyarak uymamak gibi bişey bu .
uyurken bi anda uyanıp telefonu kontrol etmek.
iyice delirdim.
kaldırımda yürürken bordo rengi taşlara değil de hep gri renkli normal taşlara basmayı tercih ediyorum..
Zaruri olmasa da vapura binmeden duramıyorum.

Kafam atıyor bazen eminönü-kadıköy, bazen beşiktaş-kadıköy...

Seçim yüzünden konya'ya gideceğim. O olmasa adalar yapacaktım. Neyse eylül'de yaparım.
sağ elimle kapıya çarptıysam sol elimi de bilerek çarpıyorum, bir ayağım halıya değdiyse diğerini de değdiriyorum, şizofreni başlangıcı mı bu ne aklımı oynatıcam
Duzen hastasi insanlar olur ben onlarin tam tersiyim. Masam her zaman daginiktir cunku düzenli olursa calisamam. Bardaklari tek sira halinde asla yan yana koyamam. Kitaplarimi kitapliga karman çorman dizerim cunku cok fazla duzenli ve simetrik şeyler gorunce rahatsiz oluyorum.
Müzik dinleyerek yürüyüş yapmadan bir günüm geçmiyor.

iyice alışkanlık etti.
çalışırken sakallarımla oynarım. sakallarım uzun değilse dudaklarımı soyarım o zaman da kanıyor. o yüzden sakallarımı kısa tutmuyorum.
Üç harflilerden çok bahsedince o gece karabasan basması ama garip huyum bu değil garip olan çok bahsetmem dua edin burda bahsetmiyorum.
Birini çıplak halde kesinlikle kaşıyamam.

illa ki üstünde kazak atlet vs. Bir şeyler olmalı yani elim direkt derisiyle temas etmemeli.

Tırnaklarımın arasına derisi doluyormuş gibi hissediyorum.

Yazarken bi tuhaf oldum.
Yere düşen kalemimi ıslak mendille silmek.Temizlik hastalığı bir nevi.Okulda yere düşen şeyleri ıslak mendile buluyorum.
Herhangi bir meslek söylediğinde

"Hiçbir iş yapmıyorlar .... bin, deli para" tepkisini vermem.
Ev terliğini saniye bile olsa biri giyse (annem de dahil) asla giymem.

illa yıkanacak.
eşit davranmaya çalışmak. taşa, toprağa, bedenime. iki elimi ve iki ayağımı kullanabiliyorum.