4 senemi verdiğim sevgilimin benden ayrılalı 1 ay olmasına rağmen gözümün önünden yeni sevgilisiyle el ele geçmesi. aklımdan çıkaramadığım ender olaylardandır. her gün biraz daha kazınır aklıma. her gün biraz daha nefret ederim.
Tercihler.kabus gibi. Açıklansada kurtulsak.
lan nasıl anlatmaya başlanır pek bilmiyorum ama, o zamanlar lise 3 e falan gidiyodum, yaklaşık 5 yıl geçti üzerinden. teneffüste arkadaşlar bahçede otururken çağırdılar, gittim ve o anda daha önce hiç olmadığı kadar mutlu oldum. neden bilmiyorum.ilk görüşte aşkın varlığına o gün inanmıştım resmen.neyse... tanıştık falan kız okula yeni gelmiş. muhabbet etmeye başladık ama nası desem sanki daha önceden tanışıklığımız var gibi. birbirimıze bişeyler anlatıyoz falan. arkadaşlar aklımızda bile değil sadece biz varız sanki orda. daha sonra teneffüslerde karşılasınca kantine gider otururduk. gel zaman git zaman sevgili olduk. teklif etme falan cinsinden hiçbişey olmadı. telefonlar alınmış. aşk sözleri üstü kapalı iğneleme cinsinden söylenmiş. ve sevgili oldugumuzu kabullendiğimiz günü hiç unutmam. 7 haziran saat 17:58. o kadar mutluyduk ki lan anlatamıyorum. cafeye gider otururduk tavla oynardık ama oyun zarları birbirimizin zarları elinden almaya çalışmasıyla geçerdi. o kadar masum severdik. fazla sürmedi bir hafta sonra mesaj atmamaya başladı. sebebini kavrayamamıştım ilk başlarda.
durmadan bunu rahatsız etmeye başladım, mesaj attım dönmedi, aradım açmadı, evine bırakmıştım bi kere. daha dogrusu mahallesine demem daha dogru olur. korku var tabi liseliyiz daha... mahallesine gittim saat 22.00 civarına kadar aradım bunu telefonu kapalıydı ama deli oldum. gitmedim eve. bizimkileri aradım arkadasımda kalcağımı söyledim.yarım saat kadar sonra iletim raporları gelmeye başladı. hemen aradım. bu kez açtı. napmaya çalışıyon dedim. cevap vermedi. bağırdım çağırdım, sonra kısık bi sesle nolursun beni seviyosan yapma böyle gibisinden şeyler söyledi.
tamam dedim kapattım. sonraki gün karne günü ayın 16 si veya 18 i. okula karnesini almaya gelmedi. gelirde konuşurum diye umutluyum tabi. sonra bunun arkadaşlarından abisinin dügúnü olduğunu hazırlık yaptıklarını. düğúnün ne zaman olduğunu falan ögrendim. 2 gün sonrada düğún akşamı gittim salona. tabi dağılmışım. yanımda iki arkadaşım zor tutuyo beni ayakta. beni gördü bu. yanındaki kızlar yanıma geldi. seni burda istemiyo git vs. şeyler söylüyolar. ben tabi alkolün verdiği cesaretle atıp tutmaya başladım. illa gelicek. neyse ikna ettik kızı düğün salonunun arkasında park gibi bi yer var oraya gittik oturduk. inanın çok gaddar biriyimdir ama orda gözümden yaşlar süzülmeye başladı. ağlıyo demezsiniz ama görseniz. yaş geliyo ama mimiklerim gayet yerindeydi diye hatırlıyorum... orda yanaklarıma elini dokundurdu. eğer hatırlayabilirsen konuştuklarımızı yarın (hep gittiğimiz bi park) parka gel dedi. sevincten zaten ne var ne yok unuttum.
sabah oldu ölü gibiyim. heycandan uyuyamamışım. kafam çakırdı bi yandan. bunlara rağmen sabah erkenden kalktım, mesaj attım. kaçta gelirsin diye. saat 3 için sözleştik. o zamana kadar bunun sevdiği ne kadar ot bok varsa aldım hazırlığımı yaptım bekliyorum. 15 dakika geç kalmıştı. gözüm yolda kaldı tam olarak bu olsa gerek. gelmiceğini düşünmüştüm hatta kızmıştım kendime. seni atlattı olum nasıl yedin diye. ama sonunda gördüm. yüzünde tebessüm dahi yoktu.
öyle görünce çiçekleri uzatmaya yeltenmedim bile. öylece kaldı elimde. oturdum. geldi yanima oturdu. neden diye sordum. cevap vermedi. sadece göğsüme başını koydu. ağlamya başladı. hani kelimeler boğazına düğümlenir, genzin yanar, için acır. öyle oldum işte. canın kadar sevdiğin ağlıyo omzunda. sustum bişey soramadım bi saat kadar oturduk orda öylece. saçlarını okşadım. kokusunu içime çektim sadece. hiç konuşmadan. sonra gitmem lazım. sana her şeyi anlatıcam dedi. arkasına dahi bakmadan gitti. çiçeklerle kaldım öyle ortada.
ertesi gün en yakın arkadaşı geldi yanıma. (seni nasıl buldu lan diye merak ederseniz eğer benim arkadaşın bi cafesi var hep orda takılırız yıllardır.) noldu dedim. x yolladı beni dedi. kendi niye gelmedi dedim. gelmek istemedi dedi. ee anlat bakalım dedim. demez olaydım. kız dünyaları başıma yıktı. kuzeni var bu kızın onu seviyomuş benim kız.sen yanlış anladın onu falan diyo bana. meger bizim kız arkadaşına anlatmamış hiçbişey. bende artık iyice zıvanadan çıktım tabi. kızı bi güzel azarladım. kovdum. akşam oldu, kendimi tutamıyorum. 4 5 tane bira aldım başladım içmeye. 3 tanesini içtim kafam çakır oldu. artık kızı aramanın vakti gelmişti diye düşündüm.güya sövüp sayıcaktım. zaman içinde bunun evinide ögrenmiştim tabi. gittim evin önüne ilk açmadı. mesaj attı nevar diye. aşaga gel dedim buna saat 8 9 suları. yaz ayında çok geç sayılmaz bilirsiniz.bu geliyorum dedi ben yine ümitlendim tabi...
aşağa geldi apartmanların arasında bi boşluk vardı oraya girdik. bu başladı saydırmaya. yok sen ne laftan anlamaz insanmışsında, öylede böylede. hiç susmuyo ama. ağzını kapadım. sevmedin mi lan hiç dedim ama bagrıyorum bildiğin. sona hiç beklemediğim cevabı aldım. hala seviyorum dedi. dondum kaldım. arkadaşının onca söylediklerinden sonra beklemiyodum... arkadaşının söylediklerinin aynını onada söyledim. oturduk orda bi bank vardı. (şu an yok ) hiç yüzüme bakamıyo ama kıpkırmızı yüzü. anlat dedim buna. biraz sustu sonra döküldü ağzından bir bir baklalar...
o en yakın arkadaşı vardı ya. onun benden 1 yaş büyük kuzeni benim kızı seviyomuş. çocuk da hastaymış. ilik kanseri. arkadaşı benim kıza bunları anlatıyo. bizimkide napsın garip, çocuk hasta diye kabul ediyo çocukla vakit geçirmeyi. sana söyleseydim izin vermezdin falan diyo bana. yine izin vermiyorum dedim. bu kez kız harbi harbi siktiri çekti bana.bütün bi yaz tatili konuşmadık görüşmedik. çıktığımız ilk günden beri ona defter yazardım. anı defteri.zaten herşeyi bu kadar net hatırlamamın sebebide o defterdir. ayrılınca bırakmadım yazmayı. ve çift saatleri sayardık bununla.(16:16 vs.) onuda hiç bırakmadım. şu an 1246. her gün yazdım. yaz tatili bitti, biz bu lavukla aynı ortama denk geldik. bulunduğum ilçenin futbol takımında oynardım o zaman 3. ligde. bu da aday kadroya çağırılmış. lan dedim bu kanser değilmiydi...
hemen koşa koşa ali abinin yanına gittim sağlıkçı. (3. lig deyip geçmeyin sağlık taraması falan yapılır muhakkak ayda bir falan. kilo boy oranı incelenir vs.) abi dedim böyle böyle bi lavuk geldi idmana bu uşak kanser.nası aldılar. adam lan oglum sen manyakmısın dedi bana. çocuk benden daha sağlıklı ve dinçmiş meğer. lan çıldırcam ama. bide çocuk tanımıyo beni. muhabbetleri bilmiyo bana yalaklanıyo ipne. onuda bin türlü pislik yapıp takımdan attırdığımıda belirtmek isterim * ben ögrendiklerimi hafızaya kazıyıp ertesi gün doogru benim kızın yanına. durumu anlattım böyle böyle. kız inanmıyo. yazın istanbula gitti tedavi gördü falan diyo. ipne ve kaşar kuzeni bir olup kandırmış benim kızı. ipnenin babası almış gotürmüş bunu memleketlerine yazın. çocugun babası anası ögretmen tatil geldimi gidiyolarmış zaten her sene memleketlerine. hemen koşa koşa ali abinin yanına gittim sağlıkçı. (3. lig deyip geçmeyin sağlık taraması falan yapılır muhakkak ayda bir falan. kilo boy oranı incelenir vs.) abi dedim böyle böyle bi lavuk geldi idmana bu uşak kanser.nası aldılar. adam lan oglum sen manyakmısın dedi bana. çocuk benden daha sağlıklı ve dinçmiş meğer. lan çıldırcam ama. bide çocuk tanımıyo beni. muhabbetleri bilmiyo bana yalaklanıyo ipne. onuda bin türlü pislik yapıp takımdan attırdığımıda belirtmek isterim * ben ögrendiklerimi hafızaya kazıyıp ertesi gün doogru benim kızın yanına. durumu anlattım böyle böyle. kız inanmıyo. yazın istanbula gitti tedavi gördü falan diyo. ipne ve kaşar kuzeni bir olup kandırmış benim kızı. ipnenin babası almış gotürmüş bunu memleketlerine yazın. çocugun babası anası ögretmen tatil geldimi gidiyolarmış zaten her sene memleketlerine. bunlarıda o kaşar arkadaşı olmasa kanıtlayamazdım. kızı sıkıştira sıkıştıra anlattırdım sonunda...
imkansızları ve keşkeleridir.
şiirdir.
lise 3. sınıf. Cahit Sıtkı'nın otuz beş yaş şiir kitabı bir arkadaş tarafından şiir yarışmasında kazanılmıştır.
kurcalamak için elime aldım, rastgele bir sayfayı açıp okumak geldi içimden. ve o şiir bu şiirdi:

dün güzel bir kadın geçti
kabrimin yakınından
doya doya seyrettim
gün hazinesi bacaklarını
gecemi alt üst eden.
söylesem inanmazsınız
kalkıp verecek oldum
düşürünce mendilini
öldüğümü unutmuşum.

(bkz: dalgın ölü)
kız anlattı bizimki de inanmak zorunda kaldı tabi. lan sonra barıştık ama nasıl mutluyum varya görseniz... ilk bi kaç gün böyle çok yakın olduk. aramız acayip güzel. ama sonra bişeylerin ters gittiğini farkettim.
lan artık benim sevdiğim kız yoktu sanki yanımda. benimle olan kız kesinlikle o değildi. eskiden yapmaktan zevk aldığımız şeyleri yaparken, her zaman gittiğimiz yerlere giderken yüzünde eskisi kadar mutluluk yoktu. hani ne bilim anlarsınız ya işte. anlıyo insan. yinede bozuntuya vermedim.bi derdi vardır ailevi falan diye.öyle biraz zaman geçirdik. ama gün geçtikçe uzaklaşıyoduk birbirimizden farkındaydım ama elimden bişey gelmiyodu. daha dogrusu onu isteksiz görünce içimden gelmiyodu hiç bişey yapmak...
birbirimizden uzak kaldığımız için kopmuştuk artık.bu böyle biraz geçtikten sonra artık dayanamadı sanırım ayrılmak istediğini söyledi. bende beni istemeyen birine yok ayrılamayız diyemezdim.aslında hiç istemezdim ama böyle olması gerekiyodu.

bi zaman olmayacağını onsuz yapamayacağımı falan düşündüm ama sonra futboldu şuydu buydu derken bi baktım unutmuşum onu. ama asla yazdığım defterimden yada tuttuğum saatlerimden vazgeçmedim.

bu olayların üstünden tam 5 yıl geçtikten sonra bile halen unutmamıştım.zaten o da hatırlatırdı kendini bi şekilde.
en son çıktığı biri oldugunu duymuştum ve artık bana ulaşamasın diye onu her yerden engellemiştim.

ama bu yeterli değildi. annemi (beni büyüten babannem oldugu için ona anne derim) hastaneye götürdüm ve rahatsızlığinın çok ciddi olduğunu ögrenmiştim. o gece onu aradım...

sevgilisi olduğunu bildiğim halde onu aramak istemiştim ne bilim bana hep iyi gelirdi o. telefonu açtı hiç garipsemedi. normal konuştuk. anlattım ne olduysa. dinledi, bana moral vermeye çalıştı.

nasıl anlatsam, sanki sevgilisi yokmuş. biz 5 yıllık sevgiliymişiz gibi konuştu.ilk baştaki kız geri gelmişti sanki.

telefonu kapattık.hastane işleri, şehir dışına gidip gelmeler, işleri toparlama derken bi ay kadar telefonlaşmadık. o görüşme dışında.

bir ay sonra pat bi mesaj geldi.sevgilim konuştuğumuzu öğrendi, seni arayacaktır illaki sakın tartışmayın, kavga etmeyin. arkadaşız de ne olur falan dedi ama bildiğin yalvardı.

ve beklenen telefon geldi sonunda.çocuk beni aradı. iki saat sonra falan.sen benim sevgilimle konuşmuşsun gibisinden bişeyler söylüyo. kızında bana dedıği gibi biz arkadaşız falan dedim. yanlış anlaşılmasın bu korkmak değil liseden hemen sonra iş hayatına atıldığım için çevrem geniştir ama hiç istemedim kavga çıkmasını.

neyse bu bana adımı falan sordu söyledim. güzel güzel konuştuk. kardeşim görúşmeni istemiyorum falan dedi tamam eyvallah dedik kapadık telefonu.

ertesi gün iş çıkışında yanımda çırağım var. bizim cafeye gidicez.
çalıştığımız yerden otoparka arabayı almaya gidiyoz. yolda bu çocuk yanında da zamanında kavga ettiğimiz mahallesinin abileri.

çağırdılar beni gittim. çocukla güzel güzel konuşuyoruz. neyse çocuk eyvallah kardeşim seni yanlış anlamışım demeye kalmadan bana arkadan sopayla güzel bi yerleştirdiler. paşa paşa dayağımızı yedik.

yine eyvallah çektik. gerekli yerlere gerekli uyarılar yapıldı. bir iki hırpalandılar falan. (hızlı geçıyorum buraları)
sonra aradan biraz zaman gecti. benimki bu cocuğa anlatmış her şeyi. ben onu çok sevdim falan demiş ayrılmıslarr. bu olaydan bir ay kadar sonra falan bu benim eski fotoları begenmeye başladı instagramdan. onunla alakalı fotoları özellikle.

bende numarasını ekledim. whatsapp falan bakim dedim. bi baktım ki benim durumlara cevap niteliğinde şeyler yazıyo. bi kaç sefer daha böyle oldu daha sonra mesaj attı.cevap attım sadece ''neden'' yazdım, sacma sapan seyler anlatmaya basladı. gecerli sayabilceğim 1 tane bile sebep yoktu yaptıklarını açıklayabilicek.

bu sefer hırslarıma yenik düştüm ve bundan intikam almalıyım dedim...

buna inanmış gibi güvenmiş gibi yaptım ve konuşmaya devam ettim. onu eskisi gibi oldugumuzu inandırmaya çalıstım.ve bunu başardım. ban eskisinden daha cok güvenip daha cok seviyo gibiydi.
ama içimden gelmedi ona ihanet etmek. onu kandırmak. bunu ona yapamadım. vicdanım el vermedi. bizden birşey olmaz daha tarzında bir konuşma yapıp yollarımızı ayırma kararı aldık.istemedi ama olması gereken buydu. bana yaptıgı onca ihanetten sonra tekrar olamazdık biz. unutamicaktım hiç bir zaman. ve unutmadımda. eger bunlar olmasaydı. 7 haziran 17:58 de tam 6 sene olucaktı...

en son bir düğünde gördüm öylece bakıyodu. bir şey anlatmak istersiniz de anlatamazsınız kelimeler düğümlenir ya boğazınıza öyle bakıyodu işte.

benim yaşadıklarımı yaşadıklarımı yaşadığı için sevinmem gerekiyodu belkide. ama sevineedim. kalbim sıkıştı. mideme kramplar girdi...
sigaraya devam..