bugün

bu başlığı yazarken yaya kelimesinin garipliğini yeni farkettim. ulan bunca yıldır boşuna yaşamışım, 5 dakika düşündüm "ulen yanlış mı oldu?" diye, hala ya biri çıkıp "yayayı ne lan ?" bakınızı verecek diye korkuyorum o derece bu kelimeye yabancılaşmışım.

neyse hocam ne diyorduk? alt geçit-üst geçit değil, şu şeritli olanları görünce yapanları diyorum. var böyle şoförler, her araba arası 2 metre dersek 7-8 araba geçer beklersin, sonra bu 7-8 arabadan 30-40 metre arkada başka bir araç vardır, siz geçebileceğinizi sanarsınız ama o inatla öndeki arabalarla farkı kapatmak ister gibi hızlanır. işte onun amacı öndeki araçlara yaklaşmak değil, bizzati sizi ezmek. böyle bir fantazileri var onların, henüz soramadım hiçbirine ama 1-2-3 olur da her defasında bu kadar olmaz lan. muhakkak ezme amaçları var.

bu arada 2. paragrafın girişi ne s.kik olmuş. bir an matematik sorusuna saracaktım. "öndeki araçların ortalama hızı 60 km ise, en sonda ezme amacı güden araç, 100 km hızla giderse kaç yayayı ezerek öndeki gruba yetişir?"
türk trafik yasasini tanimayan söförlerdir.

yayanin gecis üstünlügü kagit üzerinde de olsa "vardir". avrupa da yaya gecidinde birisine carptin mi o bindigin arabayi uygun bir yerine iteleyebilirler. hele almanya da...türkiye de de yakinda alisir sürücüler yaya gecidinin "kutsalligina"...birkac kaza olur, kazayi yapan adamin hayati kayar ama digerleri alisirlar. bu isler böyledir.

yalniz yaya gecidinde "carpilan" adam olmamak icin gene de dikkat etmek lazim.
yayaları bonus olarak gördüklerini düşündüğüm sürücülerdir.
her yaya 100 puan olsa, çocuklu bayanlar 500, bastonlu yaşlılar 1000...
(bkz: şeytan dürtmesi)
yaya geçidinde sollayan şoförlerle birlikte ıslatıp ıslatıp dövülmesi gereken tiplerdir.

adam normal hızda gelir yaya yoluna kadar, siz de şoförün size yol verdiğini sanıp tam adım atarsınız ki hızlanır sıyırır sizi godoş.
aman yaya geçmeden bir an evvel geçeyim öndeki araçla boşluğu doldurayım tabakhaneye tabaklarımı yetiştireyim derdindeki şoför. hatta yaya geçidinden yaya geçerken durdu diye öndeki aracı uyarıcı korna basmak ya da söylenmek gibi davranışlar da vaka-ı adiye neredeyse. şoför koltuğuna oturdun bir anda elit, üstün insan oldun dangalak.
hiçbir suçu olmayan annelerinin kulaklarını çınlatan şoförler.
kendilerini o kadar kanıksamışız ki; yaya geçidinde yol veren sürücü görünce gözüne far tutulmuş tavşan gibi kalıyoruz.
Neden refaha kavuşamayacağımızın ispatını sunan araba kullanıcılaridır.
sarı ışığın yandığını görünce de hızlanan kişilerdir.
Oruloğullarındandır.
bence yaya geçidini görmüyor, görse de ne olduğunu bilmiyor.
her gördüğümde analarına avratlarına gelmişlerine geleceklerine allah kitap demeden sövdüğüm ehliyet sahibi trafik canavarlarıdır. hele bir de bisiklet yolunda gidiyorsam sprint ile yakalayıp kavgaya kadar götürürüm bu işi. trafik birbirine girsin ipimde olmaz. böyle puştları trafiğe çıkaranda kabahat.
Kural kaide hak getire, yolları babalarının çiftliği sanan aymaz insan görünümlü canlılardır.
Sürücü belgesini aldıkları hatta ana rahmine düştükleri güne lânet ettirirler.
Kökleri kurusa ne hoş olur!
ayıp eden şöförlerdir.

yaya geçidi da 30 saniye dursan ölücen mi?