bugün
- gta 68
- ramadan fahriden10
- ekrem imamoğlu ile kafayı bozan ak partililer20
- yeni akit'in yılın haber sitesi seçilmesi10
- ekrem imamoğlu'nun hain olması15
- türkler ve araplar aynı ırktandır9
- chplilerin din düşmanlığı10
- sadece reis de liderlik vasfı olmaması8
- latife makbule veya zübeyde isminin azlığı9
- psikiyatri servisinde tanışılan kız11
- 15 temmuz da hz muhammed istanbul daydı8
- dördüncü murad9
- v a m p i r o v9
- true nun çaylak olması14
- batının türkiye hayranlığı12
- şeriatçı olduğunu kimseye söyleyemeyenler23
- erdoğanın 300 milyar dolar serveti olması13
- chp liler neden ingiliz düşmanı değil46
- ekrem imamoğlu'nun bir sevgilisi olduğu iddiası30
- sırrı süreyya önder35
- aşık olmanın avantajları14
- üstad kadir mısıroğlu14
- arda güler12
- tayyip erdoğan ın artık kabak tadı vermesi10
- chp nin olmazsa olmazı9
- evli erkek9
- evli erkeklerle ilişkiye giren kadınlar8
- fotokopici bi erkek9
- osmanlı yı yeniden kuracağız21
- yazarların sahip olmak istedikleri süper güçler18
- bir evlilik ne zaman bitmeli10
- uyudun mu yazan kız15
- iyi insan olmanın hiçbir işe yaramaması21
- hıdırellez9
- iyi geceler15
- depresyondan kurtulamamak10
- 4 mayıs 2025 fenerbahçe beşiktaş maçı38
- silivri'deki yapraklar alkışlıyor mu15
- gerçeği aramak10
- şeytan13
- bir sonra ki halife kim olacak14
- hırsız vaaaaaaaaaar12
- hiçbir bant o yolsuzluk dosyasını kapatamaz13
- özgür özel'e atılan osmanlı tokadı16
- o kadın polisimiz başörtülüydü20
- kader doğuştan yazılı bir şey midir12
- ali koç11
- 13 yıl önceki fotoğraflarınız11
- 4 mayıs özgür özele saldırı30
- en sevdiğiniz sözlük ahmeti8


entry'ler (1835)
Hayat...
50 yaşındaki karının meme uçlarına utanmadan bakan, üstüne utanmadan düşünen, hatta üstüne hiç sıkılmadan yorum yazan kişiden çok daha doğaldır.
(bkz: edep yahu)
(bkz: edep yahu)
Baba oluyorum lan sözlük...
Babamdan bi haber...
Evlat sahibi oluyorum be sözlük...
Evlatlıktan bi haber...
Bir yanım buruk...
Babamdan bi haber...
Evlat sahibi oluyorum be sözlük...
Evlatlıktan bi haber...
Bir yanım buruk...
Sessiz kalma ne olur bu kadar...
Sessizliğinin içi nasıl karanlık!
Sabah olunca sen de gideceksin...
Gündüzler de karanlık sensizlik kadar...
Sessizliğinin içi nasıl karanlık!
Sabah olunca sen de gideceksin...
Gündüzler de karanlık sensizlik kadar...
insanın içinde patlar o balon....
Adam olamamış çocuk beyanıdır...
Yaw hele bi *iktir gittir.
Adam olamamış çocuk beyanıdır...
Yaw hele bi *iktir gittir.
Bugün benim doğum günüm sözlük...
Cenabet yaşımdan kurtulduğum gün bugün...
Öyle zor öyle yorucu bir yaş ve seneydi ki anlatamam...
Tüm kötü yaşanmışlıklatın üstüne, çok çok güzel şekilde girdim yeni yaşıma, her sene onlarca hediye alan ben bu sene sadece 1 hediye aldım... Hayatımın en güzel hediyesini aldım... 1 ay sonra eşim olacak 'yarim' biblomu yaptırmış. Şok oldum... Benden bir tane daha var...
Bir milyoncularda satılan çin işi küçük biblolardan, ama ben... Valla ben...
Beni olduğum gibi kabul etmiş... Şanslıyım...
6 sene önce doğumunda ağladığım yeğenim bana bügün 'iyiki doğdun' dedi... Sen ne ara büyüdün de beni mutlu edebilecek kadar birey oldun... Sukur seni bize verene....
Sanırım kendi cocugumdan bunu duyana kadar en güzel doğum günündü....
Pasta bile kesmedim ama walla çok mutluyum sözlük...
Cenabet yaşımdan kurtulduğum gün bugün...
Öyle zor öyle yorucu bir yaş ve seneydi ki anlatamam...
Tüm kötü yaşanmışlıklatın üstüne, çok çok güzel şekilde girdim yeni yaşıma, her sene onlarca hediye alan ben bu sene sadece 1 hediye aldım... Hayatımın en güzel hediyesini aldım... 1 ay sonra eşim olacak 'yarim' biblomu yaptırmış. Şok oldum... Benden bir tane daha var...
Bir milyoncularda satılan çin işi küçük biblolardan, ama ben... Valla ben...
Beni olduğum gibi kabul etmiş... Şanslıyım...
6 sene önce doğumunda ağladığım yeğenim bana bügün 'iyiki doğdun' dedi... Sen ne ara büyüdün de beni mutlu edebilecek kadar birey oldun... Sukur seni bize verene....
Sanırım kendi cocugumdan bunu duyana kadar en güzel doğum günündü....
Pasta bile kesmedim ama walla çok mutluyum sözlük...
Masif panel aynı ağaç türünden küçük kesitli masif odun parçalarının yani lamellerin tek parça ya da uç uca ekli parça halindeyken özellikle lifleri paralel olacak şekilde birbirine kenarlarından boyuna ve enine yönde tek tabaka halinde yapıştırılmasıyla elde edilen levhalar olarak tanımlanmaktadır. Hem masif olması nedeniyle hem de fire malzemelerden üretilmesiyle tercih sebebidir.
kullanın şiddetle tavsiye edilir.
Piyasada masifpan olarak da adlandırılır. Ceviz, meşe, kayın, çam sıklıkla bulundurulan türleridir. iroko ya kadar üretilmektedir.
kullanın şiddetle tavsiye edilir.
Piyasada masifpan olarak da adlandırılır. Ceviz, meşe, kayın, çam sıklıkla bulundurulan türleridir. iroko ya kadar üretilmektedir.
yöneticilerine; 'neredesiniz aq..?' diye sormak istediğim düşünce yazma hedesi.
(bu arada sormuş da bulundum, cevap verecekseniz özelden verin, bir de yalnız gelin yiyosa...)
Sözlük aleminde sıçmak isteyen buraya toplanmış sanki aq. lan oğlum az sahip çıkın lan şu boka.. sol frame mi falan bi silkeleyin böyle olmaz..
gerçi kime anlatıyorum, ne para kazandınız ki say say bitmiyor...
siz bu entry e bir sebep bulup 'silik' edersiniz...
tüyü de üstüne dikersiniz.
(bu arada sormuş da bulundum, cevap verecekseniz özelden verin, bir de yalnız gelin yiyosa...)
Sözlük aleminde sıçmak isteyen buraya toplanmış sanki aq. lan oğlum az sahip çıkın lan şu boka.. sol frame mi falan bi silkeleyin böyle olmaz..
gerçi kime anlatıyorum, ne para kazandınız ki say say bitmiyor...
siz bu entry e bir sebep bulup 'silik' edersiniz...
tüyü de üstüne dikersiniz.
Yurtdışı tatilinde sevgili ile markete gidilir. Alış veriş yapılıp kasalara doğru ilerlenir. Kasa sırasında beklerken fark ettik ki; Adamlarda naylon poşet yok, sadece geri dönüşümlü ketenden poşetleri var onları da küçük bir ücret karşılığında satıyorlar.
Alışverişten sonra sevgilim sorar;
- E bunlar da naylon poşet yok ise, çöplerini nasıl atıyorlar...
Seviyorum ben bu Türk kafasını, seviyorum ben bu kızı.
Alışverişten sonra sevgilim sorar;
- E bunlar da naylon poşet yok ise, çöplerini nasıl atıyorlar...
Seviyorum ben bu Türk kafasını, seviyorum ben bu kızı.
Bugün fark ettim ki; 'türk' kelimesinin baş harfini küçük yazınca altını çiziyor... ilk önce 'ne var laaan..!! dedim... Paşa paşa büyük harf ile yazdırdı bana... Sonra da 'aferin lan' dedim...
Kendimden de utandım o ayrı.
Kendimden de utandım o ayrı.
Yurtdışı tatilinde sevgili ile markete gidilir. Alış veriş yapılıp kasalara doğru ilerlenir. Kasa sırasında beklerken fark ettik ki; Adamlarda naylon poşet yok, sadece geri dönüşümlü ketenden poşetleri var onları da küçük bir ücret karşılığında satıyorlar.
Alışverişten sonra sevgilim sorar;
- E bunlar da naylon poşet yok ise, çöplerini nasıl atıyorlar...
Seviyorum ben bu Türk kafasını, seviyorum ben bu kızı.
Alışverişten sonra sevgilim sorar;
- E bunlar da naylon poşet yok ise, çöplerini nasıl atıyorlar...
Seviyorum ben bu Türk kafasını, seviyorum ben bu kızı.
Bilmem hatırlar mısın?
Çok küçük yaşlardayken ben, seni uyarmıştı arkadaşların; ' senin belanı bu çocuk tüttürecek diye'
Tekmelenen bir wc kapısında takılı kaldı sevgi ile saygı arasındaki incecik yapraklar... içeride nasıl huzursuzdum bilir misin?... Hatırlar mısın?
ya saçımı traş ederken burnum akıyor diye attığın fırçayı o bağırmaları... yanında ki dayıma haklı olduğunu gösterme çabalarını hatırlamadın mı?
Ben sigara içebilecek kadar büyümüşken okulun ortasında yanağıma ve de futbol hayatıma attığın o tokadı, pardon şamarı... o acıyı...?
ilk kez sigara ile yakalandığımda sana, beni evden kovduğunu... ben gitmeyince senin evi terk ettiğini, üstüne şehri terk etmek zorunda kaldığımı...
Odtü'den profesör diye, dersimize girip herkesin içinde attığın fırçayla beni yerin dibine soktuğunu...
Gözümün içine baka baka yalan konuşup, sırf evladınım diye insan yerine koymadığın anları...
Daha öğrenciyken ben, senden para almanın ne kadar zor olabileceğini o zamanlarda acıtarak anlattığını...
Hayatta hepsini geçmişken bugün, okul yıllarında beni kıyasladığın çocuklarla artık kıyaslayamadığını...
Bana kızdığında anneme, anneme kızdığında hepimize kan kusturduğunu...
Bu dünyanın en cahilce ve de acizce suçlamasını hiç de hak etmeyen birine yaptığını...
Senin karşında hiç bir fikrimize değer vermediğini... hatta sormadığını...
Abime yaptıklarından sonra hiç de utanmadan 'ben hiç bir şey yapmadım' açıklamalarını, yalanlarını...
Yediğim herhangi bir boku hiç vakit kaybetmeden herkese anlattığını...
ticaret hayatına yeni başlamışken, küçük hatalar yapmama izin vermediğini... Haliyle bugün bile radikal kararlar alamadığımı...
özel hayat konusunda bana hiç bir şekilde bir gramlık bile saygı göstermediğin ergenlik dönemlerimi...
söylesene baba hatırlar mısın... ben söyleyeyim senin yerine... sen benim yaptıklarımı tekrar etmekten... onları defalarca kez anlatmaktan vakit bulup da bunları hatırlamazsın...
Dedemin cenazesine gittiğinde onunla küs olduğunuzu... bir hiç uğruna 100 yaşındaki adamı sana dargın şekilde defnettiğinizi...
Hatırlamazsın dimi...
ben hatırlarım senin de yerine... ama korkma sana hatırlatmam bir kez daha... çünkü sen haklı çıkarsın... çünkü sen en son sözü değil, en çok sözü söylersin...
Kaç kez aylarca küs kaldık seninle... gençliğimin yarısı sana kırgın ya da dargın geçti... Korktuğumdan değil... Anlamadığımdan kaçtım hep senden...
Bugün de aynıyım... Kaçıyorum senden...
Sen bunları hatırlamayacaksın yine bugün... Belki içinden geçireceksin haftaya 'babalar gününde bile aramadı' diye...
Evet aramadım... aramayacağım da...
Yukarıda yazan sebeplerden dolayı değil ama... ben onları her daim hatırlasam da sen görmezsin benim hatırladığımı... göstermem sana..
Göstermem çünkü; görmen gereken ve de hala göremediğin son bir şey daha var aklımda, yarınlarımda...
Seninle son konuşmamızda kurduğun tek bir cümle... unutmadım... unutmayacağım...
ve sana da unutmayacağımı sessizlik ve hissizlik ile anlatacağım...
her zaman evlatlar hata yapmaz... bazen babalar da özür diler... Gurursuz olduğundan değil... Baba olduğundan be...!!!! Baba olduğundan...
Sen özür dilemeden, benden sana bu dünyada evlat olmaz.
Bir kalem daha aldım elime... Bu sefer hikayemde sen yoksun baba...
Çok küçük yaşlardayken ben, seni uyarmıştı arkadaşların; ' senin belanı bu çocuk tüttürecek diye'
Tekmelenen bir wc kapısında takılı kaldı sevgi ile saygı arasındaki incecik yapraklar... içeride nasıl huzursuzdum bilir misin?... Hatırlar mısın?
ya saçımı traş ederken burnum akıyor diye attığın fırçayı o bağırmaları... yanında ki dayıma haklı olduğunu gösterme çabalarını hatırlamadın mı?
Ben sigara içebilecek kadar büyümüşken okulun ortasında yanağıma ve de futbol hayatıma attığın o tokadı, pardon şamarı... o acıyı...?
ilk kez sigara ile yakalandığımda sana, beni evden kovduğunu... ben gitmeyince senin evi terk ettiğini, üstüne şehri terk etmek zorunda kaldığımı...
Odtü'den profesör diye, dersimize girip herkesin içinde attığın fırçayla beni yerin dibine soktuğunu...
Gözümün içine baka baka yalan konuşup, sırf evladınım diye insan yerine koymadığın anları...
Daha öğrenciyken ben, senden para almanın ne kadar zor olabileceğini o zamanlarda acıtarak anlattığını...
Hayatta hepsini geçmişken bugün, okul yıllarında beni kıyasladığın çocuklarla artık kıyaslayamadığını...
Bana kızdığında anneme, anneme kızdığında hepimize kan kusturduğunu...
Bu dünyanın en cahilce ve de acizce suçlamasını hiç de hak etmeyen birine yaptığını...
Senin karşında hiç bir fikrimize değer vermediğini... hatta sormadığını...
Abime yaptıklarından sonra hiç de utanmadan 'ben hiç bir şey yapmadım' açıklamalarını, yalanlarını...
Yediğim herhangi bir boku hiç vakit kaybetmeden herkese anlattığını...
ticaret hayatına yeni başlamışken, küçük hatalar yapmama izin vermediğini... Haliyle bugün bile radikal kararlar alamadığımı...
özel hayat konusunda bana hiç bir şekilde bir gramlık bile saygı göstermediğin ergenlik dönemlerimi...
söylesene baba hatırlar mısın... ben söyleyeyim senin yerine... sen benim yaptıklarımı tekrar etmekten... onları defalarca kez anlatmaktan vakit bulup da bunları hatırlamazsın...
Dedemin cenazesine gittiğinde onunla küs olduğunuzu... bir hiç uğruna 100 yaşındaki adamı sana dargın şekilde defnettiğinizi...
Hatırlamazsın dimi...
ben hatırlarım senin de yerine... ama korkma sana hatırlatmam bir kez daha... çünkü sen haklı çıkarsın... çünkü sen en son sözü değil, en çok sözü söylersin...
Kaç kez aylarca küs kaldık seninle... gençliğimin yarısı sana kırgın ya da dargın geçti... Korktuğumdan değil... Anlamadığımdan kaçtım hep senden...
Bugün de aynıyım... Kaçıyorum senden...
Sen bunları hatırlamayacaksın yine bugün... Belki içinden geçireceksin haftaya 'babalar gününde bile aramadı' diye...
Evet aramadım... aramayacağım da...
Yukarıda yazan sebeplerden dolayı değil ama... ben onları her daim hatırlasam da sen görmezsin benim hatırladığımı... göstermem sana..
Göstermem çünkü; görmen gereken ve de hala göremediğin son bir şey daha var aklımda, yarınlarımda...
Seninle son konuşmamızda kurduğun tek bir cümle... unutmadım... unutmayacağım...
ve sana da unutmayacağımı sessizlik ve hissizlik ile anlatacağım...
her zaman evlatlar hata yapmaz... bazen babalar da özür diler... Gurursuz olduğundan değil... Baba olduğundan be...!!!! Baba olduğundan...
Sen özür dilemeden, benden sana bu dünyada evlat olmaz.
Bir kalem daha aldım elime... Bu sefer hikayemde sen yoksun baba...
emekli olduğumda spartacus te kaç adet meme gösterildiğini, ha bir de kurtlar vadisinde kaç adet insan öldürüldüğünü oturup izleyip sayacam, ant içtim.
Emekli olduğumda; ilk iş olarak spartaküste kaç adet meme gösterildiğini bir de kurtlar vadisinde kaç kişi öldürüldüğünü oturup sayacam.
Demet akalın belanı versin denilecek sıçma şeysi.
Ruhu temiz, bedeni temiz, ağzı orospu olduktan sonra hiç bir bok olmaz efenim.
Sevmeyepilursun ama yiyecesun... Hade bakayiim.
Zorla yedirilir. Üstüne kara lahana çorbası içirilir.