bugün

diğer toplu taşıma araçlarında olduğu gibi metrobüste yaşanmış insanı yaran diyaloglardır. örnek:

m: her zaman muhalefet amca
y: yanındaki daha makul amca

m: şuraya bak metrobüsü ortadan geçirmişler her durağada köprü yapmışlar ne gerek var boş yere masraf yap metrobüsü kenarlara köprü falan da yapma koy iki durakta bir tane
y: evet abi doğru söylüyorsun
.
.
y: e abi o zaman burda inenler karşıya nası geçicekler

m: ııı geçmesinler a.q.
başıma gelen diyolaglardandır. ilk metrobüs deneyimimdi. görevliye sefaköye nasıl giderim diye sormuştum. biraz ters yaptı ufak bi tartılmadan sonra bindim metröbüse gidiyorum fakat akşam altı suları bok gibi kalabaklık var. milletle akraba çıkıyosun. neyse arkamda tikky bir kız göte göte vermişiz yolculuk ediyoruz. oda durumundan memnun bende. fakat memnun olmayan biri var! hemen önümde oturan- oturma sanşını yakalamış nası yaptıysa- amca. pos bıyıklarıyla esmer gözlükleriyle bana bakıyo. anlamadım tabi niye bakıyo ikide bir. anladımki benim pipi adama biraz yakınmış. yani fazla yakınmış. resmen adamla ayak üstü ilişkiye giriyorum yaa!

+evladım bakarmısın?
-buyur amca ?
+rahatmsın?
-(ne diyo lan bu ne alakası var amk bakışı) bunada şükür amca.
+ben rahat değilim ama!
-(jeton düşer) niye amca?
+yaslıyosun ulan bana?
-amcacım rahat değilsen kalk ben oturiyim sen bana yasla. oturmak uğruna seninkiyle muhattap olurum fark etmez.
+mavi ekran.

yarmışmıdır bilmiyorum ben ve duyanlar yarılmıştı.
metrobüs şirinevler durağında orta yaşlarda hanım ablamızın binmeye yeltenmeden önce şöföre sorduğu sual az da olsa yardırmıştır. daha çok dumurlardan dumura sokmuştur.

+şöför bey perpa'dan geçer mi?
-hönk ?!?!?! geçiyor hanımefendi.

minübüs mü lan bu?
not: ekşiden alıntıdır. koptum yemin ederim.

bir akşam vakti.
iş çıkışı saatleri.
herkes yorgun,
son enerjilerini metrobüste hayatta kalabilmek için saklıyorlar.
kimisi ekmek derdinden eve dönüyor,
kimisi sevdiğinin peşine gidiyor,
kimisi okuldan dönüyor,
istanbul kendi halinde bir metrobüse doluşmuş.

velhasıl, zincirlikuyudan itibaren avcılar yönüne doğru full kapasite dolu gidiyor metrobüs. en arkadayım ve hiçbir yere tutunmadan gidiyorum zira fizik bilgim mükemmel olduğu için hızlanma ve fren anlarında etrafımdaki insanlara etki tepki prensibini uyguluyorum ve ayakta kalıyorum.

her şey müthiş giderken halıcıoğlunda bir abi bindi metrobüse. ama yarım bindi, bir bacağı dışarda kaldı. kapı da bacağına sıkıştı, metrobüs hareket etmeye başladı ve herkes bağırıyor :

- kaptan bacak kaldı dışarda kaptaaaan !!!1

ayvansaray'a kadar böyle giden abimiz, ayvansaray'da kapı açılınca bir dışarı çıktı yol vermek için inenlere.

işin garip tarafı şu ki 3 kişi indi aşağıya, bu abiden önce 2 kişi bindi, ama adam binemiyor. yok ayağını dahi atamıyor içeriye adam. mantıken bu adamın buraya binebilmesi lazım ama ben de bakıyorum etrafa milim dahi ilerleyecek yer yok.

+ abi ilerlesenize ya niye binemiyorum ben ?
- yer yok nereye ilerleyelim kardeşim ?
+ nasıl yok abi 3 kişi indi burdan ya durun ya

bir yarma hareketi ile araya girme çabası ama yine başarısız.

+ ulan 3 kişi indi burdan, 2 kişi bindi bu demek oluyor ki 1 kişilik yer var, hakkımı yiyenin allah belasını versin açılsanıza lan ! demin bindim ben niye şimdi binemiyorum ya ?!

o sırada metrobüsün kapısı kapanır, adam ağzı açık bakmaktadır dışarıda kaldığı için, o sırada zirvede bitirir olayı :

- matematiğinizi sikiyim sizi okutan hocayı da sikiyim puuuu allah belanızı ulan

peşine de taaaak kundura ayakkabıyı metrobüse sallar peşimizden, çat diye camdan vurur ve hala küfür etmeye devam eder, ahahahahaha.

ulan hiç de unutamıyorum.