bugün

ikra ayetinde geçen cümle.
1. ayet. ikra(oku)
2.ayet. bismi rabbikellezi halag.(yaradanın adıyla oku)
Nerede ve ne zaman kitap okuma, ilim vs. üzerine konuşuluyorsa, muhakkak şu da söylenir: "Yüce dinimiz de okumaya büyük önem vermiştir. Nitekim, Kuranın ilk emri oku! olmuştur."

Doğrudur. Kuranın ilk emri okumaktır. Ne var ki, bu ilk Kurani kelimenin devamını okumayı, hemen her zaman ihmal ediyoruz.

Ümmi (okuma yazma bilmeyen) Peygambere (asm.) ve Onun elçiliğiyle hepimize gelen "oku!" emrinden kasıt nedir? Okuma - yazma bilmek midir? Mesela Hz. Peygamber bu emre muhatap olur olmaz okuma - yazma öğrenmeye mi başlamıştır? Değilse, "oku!" emrinden aldığı ders nedir? Hem bu emir, "Ne okuduğun, nasıl okuduğun önemli değil, yeter ki oku." anlamına mı gelir?

Bütün bu soruların cevabını bulmak için "ikra" ile başlayan bu ayetin devamını okumak gerekiyor.

"ikra bismi rabbikellezi halak." Yani, "Yaratan rabbinin adıyla oku."

Kuranın kastı rasgele bir "okuma" değildir. Muhakkak yazılı bir kitabı okumak da değildir. ister bir kitabı okusun, ister her cümlesi ve her bir harfi sonsuz hikmetler ve manalar yüklü olan şu kainat kitabını okusun "yaratan rabbinin adıyla" okumaktır.

Bu emrin ilk kez kendisine verildiği Hz. Peygamber (asm.) ayeti tam da bu manada okumuş; o andan sonra her anı ve her şeyi "rabbinin adıyla" okuma gayretiyle yoğrulmuştu. Öyle ki, Alman şair Rilken'in deyimiyle, "meleklerin bile hayran kaldığı" bir okumaydı bu. O, ümmi bir peygamberdi, okuma yazma bilmiyordu. Ama kainat kitabını, fıtrat kitabını ve Kuran-ı en güzel o okumuştu.
yüceler yücesi allah'ın melekleriyle aracılığıyla son peygamber hazreti muhammed'e (s.a.v) verdiği emirdir.

ne güzel emirdir ya rabbim...
okuma yazma bilmeyen cahil insanın, kendi uydurduğu şeyleri okuyomuş taklidi yapması. o kadar akıllı, zeki en azından okuma yazma bilen adam varken allah neden kitabı muhammede göndermiştir orası da ayrı bir tartışma konusu. ne yani o devirde dürüst ve okuma yazma bilen başka bir adam yok muydu?

(bkz: birak allah aşkina ya)
Kuran'ın ilk ayetidir öyle olmasında vardır bir keramet.