bugün

yeni vokalistle yapılan provadan sonra toplu mesaja "olm herif leş gibi söylüyor, nerden buldunuz lan bu dangalağı?" yazmak. lâkin o bir önceki toplu mesaj olup, vokal kişinin de direkt o mesajı okuması. en değil ama yine de aptallık kategorisine girer kanımca.
Pilot olaraktan koca boeing 777 e-5 e indirmek hey gidi günler hey.
33 yaşındayım ama 11 yaşında yaptığım bu dalgınlığı hiç unutamam: özel derse deftersiz, kitapsız gitmek. öğretmenin benzetmesi de güzeldi: savaşa silahsız giden asker gibisin.
Staj gördüğüm için kontrole bir hoca gelecekti.Numaramı istedi bende verdim.Bende o zaman sınavdan çıkmıştım ve kafam acayip dalgındı başka konulara.Neyse..Hoca adresi bilmiyordu tabi.Benim verdiğim numara,kız arkadaşımın numarasıymış bende sonradan farkettim.Hoca arıyor,konuşuyor,adresi alıyor ve maslak yerine güneşlinin ücra bir köşesine gidiyor.

sonuç : kız arkadaşım ve hocam mal.
dershaneye gitmen gereken bir gün unutmak ve dersin bittiği saatte hatırlamaktır. **
okula giderken çantanı evde unutmak.
ağzında sigara varken yenisi götürüp yakmaya çalışmak.
eve gelen kişiye geldin mi sorusu sormak.
Yürürken elini kolunu sallama durumunda yanlışlıkla bir adamın koluna girmek ve iki üç saniye bunun farkına varamadan adamın kolunda onun evinin önünden geçmek. Büyük bir gafletti. Utanç kaynağı.
tv izlerken uzandığın koltuktan kalkıp mutfaktan çatal alıp,tv nin karşısında "lan ben bu çatalı neden aldım ki!" demektir.
ciddi ciddi tv insanı aptallaştırıyormuş be. derlerdi de inanmazdım. daha neler görecez.

edit:bide gözlük gözündeyken gözlüğü kaybettiğini düşünmek var.
bir yerde gördüğüm mesajı dalga geçmek için kardeş yerine babaya yollamak. Mesaj:
"s2me 1000de uzaya çıkalım yazmış lan adam"

babanın arayıp Noldu lan sorusuna " hiç hacı, Yatırdın mı bizim oğlanın lys harcını, mesaj yanlış gitmiş" denilerek sıyrılırsınız işin içinden.
misafir olarak katıldığın bir yerde seni karşılayan kişinin yakışıklılığı karşısında ne yaptığını bilememek ve aşırı panik sonucu 'hoşgeldiniz' diyerek günün, ayın, hatta yılın gafını yaparak rezil olmaktır.
tuvaletten sonra sıvı sabunu ele döküp elinde sabunla tuvaletten çıkmak.
bi an dönüp kendi kendime 'heey napıyorsun, nereye gidiyorsun dostum' dedim,sonra dönüp yıkadım.
Ipod elde kulaklıkla müzik dinlerken, ipodu elinden bırakmadan montu giymeye çalışmak ve kulaklığın kablosunun montun kolundan geçmesi hali.
havalar sıcak... rahat bir keten pantolon giyiyorsun... takımların hava alsın diye donsuzsun...
yolda yürüyorsun...millet sana bakar bakmaz; hemen yere, sağa, sola bakıyorlar...en sonunda adamın biri geldi...
" kardeş fermuarın açık kalmış, donun da yok."

(bkz: yerin dibine girilen anlar)
şener şen ziya;

Bir gün arkadaşlarla ava gittik. Araçtan indik etrafa dağıldık elimde tüfek ağır ağır ilerliyorum derken birden onu gördüm. Allah allah böyle bir şey olamaz. Boyu on metre ya da aslan kadar aslan. Hemen doğrulttum tüfeği ' tık ' kurşun yok.
Kiz arkadas'a yazilan romantik mesajin yanlislikla kuzene atilmasi.
yakın arkadaşa atılan küfür dolu mesajın yanlışlıkla sevgiliye atılması.
aseton ile yüz toniğini yan yana bulundurmak,yetmezmiş gibi surata aseton sürmekle banyoya oğlum bak gitteki gibi bi kaçış gerçekleştirmek.
yumurtayı çöpe kabukları tavaya atmak.
vize sınavını unutmak ve girmemek. finalden 100 almaya çalışmak.
asansörün kapısına çarpıp pardon demek. çok güldük başımıza geldi
yazın okuldan 4 arkadaşla kemere gittik. Haliyle iki erkek, iki bayan.
doğal olarak herkesin bir çifti var. neyse, işte kahvaltı hazırladı bayan arkadaşlar.
ben de işte şortumu kaptım hemen odaya geçtim. şimdi hava sıcak, ben de şortun altına birşey giymedim.
oturuyoruz işte konuşuyoruz, havadan sudan, çayın pişmesini bekliyoruz, aniden arkadaşlar hep birden susup kahkaha atıp dışarıya çıktılar.
ben de neden acaba deyip sağa sola bakındım, ama o da ne, şortumun ortası sökülmüş, tam sökük kısmından da testislerim sabahın verdiği o huzurla kanepenin üstünde dinleniyorlar....

uzatmaya gerek yok, tatilim orada bitti. (orada başladı aslında)
çalışmaktan uykusuz kalmışsınızdır. uyuklayarak okula gidersiniz. böyle bir durumdayken öğretmen olduğunu bildiğiniz şahsın omzuna kolunuzu atıp kardeş saat kaç dersiniz. üstelik sonra pardon hocam deyip kaçarsınız oradan ve sonra hocadan özür üzerine özür dilersiniz. bu da böyle bir dalgınlığımdır.
otobüste ayakta giderken telefonunun yeni bir melodiyle çalması sebebiyle yarım saat açmaman çevrendekilere tip tip telefonunuz çalıyor açsanıza gibi bakıp anladığında elini gizlice telefona atıp susturmak.
yurtta kaldigim zamanlardi. kate ile prens henuz evlenmis resim gazeteye cikmisti. kesip yatagimin kenarina yapistirdiydim ve ertesi gun resimden haber alinamadi.
yine bir gun hazal kayanin resmini calisma masama koydum ve tarih tekerrur etti.