bugün

Mallık. Suskunluk.
Sorgulama, depresyon, anksiyete.

Diğer yandan kendinle baş başa kalırsın, bu da eşşiz kitap okuma alışkanlığı kazandırabilir.
Olgunluk, dayaniklilik, kendine yetebilme duygusu.

Kaybettirdikleri ise tam bir felakettir.
Sakinlik, olgunluk ve kalabalıkların arasında aniden cereyan eden, bir şüre sonrasında artık vazgeçemeyeceğiniz bir yalnız kalma hissi.
Kendi başının çaresine bakabilmek.
üşüyünce ağlarsın yalnızım dememek için..
yalnızlık vesilesiyle daha çok düşünmeye ve araştırmaya vakit bulursunuz. bir de bunun tam zıttı tipler de olabilir.
Yalnızlık yerine göre güzel yerine göre kötü olan bir durumdur. insan yalnız kalınca düşüncelere dalar geçmişi göz önüne getirir eylemleri söylemleri insan ilişkileri vs. Bunlardan yola çıkarak yeni kararlar alınabilir yeni adımlar atılabilir.. Yalnızlık insana düşünme yetisini kazandırır.
Birini tanımıştım, yalnızlığın insana güç kattığını onda görmüştüm.
Bir gün üzüldüğüm bir şeyi paylaştığımda bana bu yaptığın zayıf biri olduğunu gösterir dedi. Onun hiç arkadaşı yoktu, sorunları kendin çözebilmelisin kimseye ihtiyacın yok senin demişti.
Biraz abartmıştı ama haklıydı.
insanın kendi kendine yetebilmeyi ögrenmesidir.
Bazen iyidir, hatta sevilir.
sözlük yazarı olursunuz kolayca.
Kendi kendine yetebilme yetisi.
yalnızlık insana çok şey katar doğru.

ama kendisi de çok şeyler kazanır.

en önemlisi sizsiniz. sizi yer, bitirir, eritir; sonunda kendisine katar.

sonunda artık siz yalnız değilsinizdir, siz yalnızlıksınızdır.
Kendini katar.
Üç gündür bu başlığı görüyorum diyeyim diyeyim silip çıkıyorum dayanamadım artık allah rızası için yanlızlık değil yalnızlık lan tamam tdk falan tamam lan Tamam da yahu bunu doğru yazalım bi zahmet.
Olgunluk,derin bir düşünce ufku ve hazzı,ardından gelen insanlarla iletişim kurma arzusu.sonunda büyük bir iç daralması ve ağır bir melankoli.
Müzik ve uykudur.
herhalde son zamanların en yalnız insanlarından biriyimdir, "ayh ben çok yalnızım" diye durum güncellemekten bahsetmiyorum. hakikaten yalnızlıkla ilgili istatistik yapılsa çok yüksek bi noktada olurum şu 3-4 aylık süreç içerisinde. fakat mutsuz değilim, hiç yalnız hissetmedim. ya da yalnızlığı seviyorum diyelim, evet. ben yalnız olmaktan çok mutluyum galiba şu an.
çok şey katmıştır ama bir kerecik olsun çayıma şeker katamamıştır.
hep kendin çal kendin oyna havası katmaktadır.
bir gün el ele verip yalnızlığı tarihe katacağız.
sıkıldıkça film izlersiniz. zamanla oyunculara, yönetmenlere hakim olmaya başlarsınız. bi süre sonra filmler sarmaz, kitap okumaya başlar romanları hayal gücünüzde filme dönüştürürsünüz. kitap kurdu olursunuz. artık yetmez dizi izleyeyim de hemen bitmesin dersiniz. sonra aslında biraz ingilizce öğrenebilirim der çalışırsınız.

sonra bi şeyler izlemekten sıkılır kendinize hobiler edinirsiniz. resim yaparsınız. çiçek yetiştirirsiniz. müzik dinlersiniz. sonra bi şimşek çakar. bu ezgilerin kaynağı olmak istersiniz. hoşunuza giden bir ensturmanla ilgilenmeye başlarsınız.

bu sürece hayal gücünüz tavan yapar. evde tek başınızayken klipler filmler çekersiniz, kendi kendinize konuşursunuz. sonra bakarsınız şizofreniye doğru koşuyorsunuz; dışarı çıkayım hem hareket olur dersiniz. yürüyüş, koşu, bisiklet, kaykay derken artık spora da başlarsınız. bulunduğunuz şehrin her köşesini gezersiniz. çünkü kendi işinizi kendiniz halledersiniz. bu yüzden parmağınızı ağzınıza koyup "aaa ben nağpıcam şimdiğğğ?" demezsiniz. bilirsiniz neyin nasıl yapılacağını.

güzel bir yön bulma yeteneğiniz olur. tek başınıza gittiğiniz için her yere google haritaları navigasyon olarak kullanır her yeri bulursunuz.

bi şeyler anlatmak istersiniz, bulamazsınız iç rahatlığıyla kendinizi açacak birini. yazarsınız bu yüzden. yazdıkça açılırsınız. bi süre sonra bu antrenmanlardan ötürü bi tık daha iyi kolay metinler çıkarırsınız. bunları günlük hayatta da dilekçe vs yazarken kullanırsınız. ama çok çaktırmayın hepsini üzerinize yığıveriyorlar.

bu yalnızlıktan ötürü, toplum içine girince hemen kaynaşamazsınız. siz nereye saklansam diye düşünürken insanlar ne kadar da cool bir insan, eman tanrım! derler.* yazmaya alıştığınız için çok konuşmazsınız. bu yüzden gizemli etiketini alnınıza yapıştırırlar. ne halta yarıyorsa milletin hoşuna gidiyor böyle insanlar.

kendinizi daha iyi tanırsınız. zaten yalnızlığa alışık olduğunuz için yalnızlıktan korkmazsınız. gelene kapım açık gidene kal diyemem havalarında hafif arabeskvari takılırsınız. yaşıtlarınızın berkecan bilmem kimin fotoğrafını like lamış muhabbetlerinden de kurtarmış olursunuz bana neyse berkecandan.. berkecan kim? dedikodu yapmazsınız. saçma sapan şeyleri bilmediğiniz için başkaları tarafından nolmuş nolmuş diye de sıkıştırılmazsınız. bilmiyorum der yırtarsınız yarım saat laf anlatmaktan.

birey olursunuz. bi durum olunca hemen whatsapp a sarılıp "kızlar ne yapıyoruz?" demezsiniz. soran olursa ben bunu yapmaya karar verdim dersiniz.

aslında yaşamın çok sade, çok basit olduğunu, fazla insanın baş ağrısından başka bir şey olmadığını fark edersiniz. gözünüzde büyüttüğünüz pek çok insanı geride bırakabileceğinizi anlarsınız. hatta dersiniz ki "ben iyiyim be böyle."
Öncelikle huzur katar. Ardından iç sesle başbaşa kaldığından kendini tanıma fırsatı verir.
Bilmediğin özelliklerini keşfedersin, özeleştiri yaparsın, kendine dışarıdan bakmayı öğrenirsin.
Kendi kendine yetebilmenin verdiği güçle özgüven tazelenir.
unuttum valla 4-5 senedir öyle kalabalık ki hayat yalnızlık nedir ne katar hepsini unuttum. ama hatırladığım kadarıyla sadece kendi keyif aldığınız seyleri yaptığınız kimseye hesap kitap vermediğiniz kimi zaman mutlu kimi zaman mutsuz ama genellikle huzurlu gecirilen bir durum.
bilenmek.
--spoiler--
her yöne 1000 dakika konuşma paketinizden kalan 990 dakika bir sonraki aya devretmiştir.
--spoiler--
tek başına bol bol vakit geçirirsin
yalnızlığına yalnızlık katar
olgunlaşmana ve hayatı anlamanıza yardımcı olur
kendi kendinize konuşmaya başlarsınız
dert ortağınız sadece kendinizdir
kazık atacak insan yoktur
güvenemezsiniz çevreye.