bugün

babayı olarak dönüyor.
cevabı başlıkta vermişsin zaten dostum.

"ne" olarak dönüyor işte.
basit döngü şu: vergi veriyorsun, o vergiyle maaş alan milletvekilleri, o vergiyle inşaatçılara ödenek çıkaran, sürekli duble yol yapan iktidar acayip borçlandığı için size yeni vergiler çıkarıyorlar. bunun adına güzel ülkemizde hizmet deniyor. hizmet kelimesini seçim zamanı çok seven güzel ülkemin vatandaşları ama yol yaptılar, ama hizmet geliyor diye yeniden oy veriyor.

nasreddin hoca'nın eşeği hikayesi gibi. eşek ölene kadar bu mesele böyle devam edecek.
(bkz: kol böreği)
Emrine verilen siah ve personele sahip olamayan 320 tane general maaş alıyor.
görsel
devlet kavramı olmasaydı bugün şirketler tarafından yönetilen bir ülke olurduk. yani o vergiler o zenginlerden asla alınamazdı. alınsa da yine aynı cebe dönerdi. devlet kavramı güçsüzü korumak maksadıyla oluşmustur. abd mesela şirket devlettir. ve obama bir sağlık reformunu bile gerçekleştirememiştir. ne olarak döndüğü değil toplanıp toplanmadığı daha önemlidir. bugün o vergiler olmasaydı sen hiçbir hastanede paran olmadan tedavi olamayacaktın.
Vergiler karşılıksız kamu gelirleridir, yerleşik yaşamdan bu yana Dünyadaki tüm gelmiş geçmiş ülkelerde kabul gören anlayış ve gerçek budur.
Sosyal devleti tartışmaya çalışıyorsunuz sanırım başlığıdır.
Kocaman bir sik.
vergilerle icraatları bir tutmamak gerekir devlet memurlarinin parasi, su an bogazinizdan gecen ekmek, ictiginiz su, oturdugunuz ev, gezdiginiz sokak, gittiginiz okul, kullandiginiz araba her sey sizin vergileriniz sayesinde var. o vergiyi vermeseniz rahat bir nefes dahi alamazsiniz bu devlet düzenidir. ver gülüm al gülüm sen vergiyi verme başında devletin olmasin bak bakiyim sana ne yapiyorlar. tarihte bunu çok gördük. Mustafa Kemal gibi yiğitlerin çıkacağı bir dönemde dahi değiliz. vergi üzerinden siyaset yapmak ahmaklarin işidir. aman uzak durun arkadaşlar. babam neden annemle birlikte olup beni yapti diye dusunup devlete suç bulacaksiniz yakında sorsan "yov evet verecekler yobaz yav koyunlar yav ohohohoho".
vergi olarak.
(bkz: gss prim borcu)
Yol yabdılar ağzını topla.
(bkz: yol)
(bkz: köprü)
Daha fazla vergi.
Cevabı hizmet olması gereken soru. Ama, ne yazık ki ülkemizde söz konusu sorunun cevabı hizmet değil; hezimet...
(bkz: vergilerin Bumerang olmadığı gerçeği)
vergiler bu ülkede uzunca bir süreden beri halka geri dönmüyor. duble yollar yapildi, köprüler yapıldı yalanları ile bu halk uyutuluyor.

normalde olması gereken sudur; devlet halktan vergi alır. bunu nasıl yapar; kazandigin maastan kesilir, ama sen işyeri ile belli ucretten anlastigin için o kesintiyi gormezsin, devlete vergi verirsin. ekmek alırsın yüzde sekiz vergisi verirsin. ödediğin elektrik su, aldigin don gömlek. herşeyin içinde vergi vardır. gıdada yüzde sekiz, diğer bir çok şeyde yüzde onsekizdir bu. alkol, sigara, benzin, araba falan bu ülkede bizim için zaten artik lüks. onların vergisine hic girmeyeyim.

devlet halktan inanılmaz bir şekilde vergi toplar. dusunsenize 80 milyon insan hergun delilerce para akitiyor, aliyor, satıyor ve siz tüm dolasan paranın en az yüzde yirmisini alıyorsunuz.

hah iste devlet bu parayı alir der ki köprü yapalım, duble yol yapalım, ya da bilime yatırım yapalım, teknoloji gelissin. boylece halkin ödediği para daha iyi bir yasam için halka geri dönsün. bunu da bedava yapar. bizden aldığı vergilerle köprüyü, alt geçidi, yolları yapar ve acar bunu da halkına ya ücretsiz ya da çok uygun bir fiyata sunar. sosyal devlet budur. çünkü zaten o kopruler, yollar vs. yapılsın diye o parayı biz verdik.

bizim ülkemizdeki iktidar sahipleri ne yapıyorlar peki???

onlar sanki mucitlermis gibi bir yap-islet modeli çıkarmışlar. yap işlet projesi batmış bir devletin kullanabileceği bir modeldir.

ornegin diyelim ki devlet köprü yapacak.
bizim akp yönetimi ihale açıyor ya da acmiyor emin değilim. yandaş is adamına diyor ki; sen osmangazi köprüsünü yap ama biz sana para vermeyelim. sen yap ve bu köprüyü 2070 yilina kadar işlet. ben sana bu köprüden her gün 2000 araç geçeceğinin de garantisini veriyorum. eğer gecmezse, ben sana geçmeyen araçların da günlük parasını odeyecegim. yani günde 300 araç geçse ben o 1700 araçlık açığı kasamdan odeyecegim.

yandaş is adamı allahtan daha ne ister. bildiğin devlet köprüyü yandasa peskes çekti. boyle olunca noluyor. yandaş köprüyü yapiyor.

geçiş ücretini de yapıyor sana 100 lira. ister geç ister geçme. devlet nasılsa sike sike ödeyecek.

kimse geçmiyor. köprü pahalı. nasıl geçsinler ki?

ama devlet de anlaşma imzaladı o parayı ödemesi lazim.

ne yapıyorlar ?

nasılsa boğaz köprüsü delicesine kullaniliyor, fsm deli gibi kullanılıyor. o köprülere bir gecede yüzde elli zam yapılıyor.

sen de boğazdan geçerken sanıyorsun ki osmangazi pahalı ama sen kullanmayinca cebinden bisey çıkmıyor. hayır kardeşim. hayatin boyunca o köprüye yaklasmasan dahi o köprüden en az bir defa gecmissin gibi parasını oduyorsun. hem de halihazırda ödediğini vergiyle değil, ekstra oduyorsun.

ha bizim esas vergiler nereye gidiyor diye bir düşünelim simdi.

nereye gidecek, bizi yöneten adamların isviçre ve dubaideki banka hesaplarına gidiyor. siz 650 milyon doları olan belediye başkanı duydunuz mu hic. duyamazsiniz.

bu gelecek başkanlık sistemi de bunu hep söylüyorum, bütün bu yolsuzlukları meşrulaştırma hareketidir. elinizi vicdaniniza koyup bu vicdansizliga hayır deyin.

edit: köprü isimlerine ve rakamlara takilmayin. anlatılmak istenen esas konuya odaklanin.
mesela sağlık,bugün bir böbrek ameliyatı devlet hastanelerinde bedava.
ben 4 yıla yakın çalıştım bir işçi olarak ve maaşımdam her ay düzenli olarak işsizlik vergisi kesildi...
sonra mı ne oldu; bana 6 ay sonra çalışmadığımdan dolayı gss borcu olarak geri döndü!!!!
bizim devlet vergi almıyor ki. bizim devlet otlakçı amk. hatta asalak gibi bir şey. bir sigara alıyorum devlet diyor ki bir tane de bana al. araba alıyorum bir tane de bana . benzin, mazot atacağım bir tane de bana al diyor. yeter be siktiniz belimizi büktünüz. bu amınakodumun vergisi zengine de fakire de aynı. yazıktır.
Yol,su,elektrik
yıllarca o kadar vergi ödedim. kimse de al kardeşim bi paket sigara vereyim o kadar vergi verdin demedi.
Zam, zülüm, işkence olarak geri dönüyor.
yeni vergiler olarak.