ya olur ya yabancı filmlerde.. kahramanlardan biri eli yüzü düzgün bir söz, bir dize mırıldanır, karşıdaki de yapıştırır o sözü/dizeyi kimin söylediğini.. genel kültürüyle gözdağı verir, ilk eleman da 'vaay' der takdir eder..

şu işte:

- ah jonathan, asla akıllanmayacağız biz.. ''düşüncelerinizden nefret ediyorum ama onları dile getirebilmeniz için canımı veririm..''
+ voltaire..
- voltaire'e aşina olduğunuzu tahmin etmemiştim..
+ ne sandın topraam..
- hehe.. helal jonime..

jonathan kaptı puanları.. bir kere de şöyle olmaz:

- ah mirandacğım işte insanoğlu kuş misali (rutkay aziz bu).. ne demiş bir düşünür: ''gönül istemedikten sonra, neye yarar söğüt gölgesi..''
+ hah.. hemingway..
- oha miranda..
+ ay şey şey ya neydi o çıplağın adı, aristotales ha..
- haha..
+ andy warhol!
- piüüv külütr şokuna girdi kızcağız..
+ erol evgin!

bu arada, şimdi efekti 'şrrakk' olarak uygun gördük (bu arada eski fransa reis-i cumhuru jacques chirac'tan enfes hareket çekme efekti olurmuş).. ama sizin gördüğünüz filmlerde 'paaat' diye olur, 'güüm' diye olur 'algötünesok' diye olur (vecizeyi cevaplayan hınç dolmuş burda biraz).. üstüme gelmeyin olur yani böyle şeyler.. ayrıntılara takılmayın rica edeceğim..

bu klişenin neden türk yapımlarında karşımıza çıkmadığını, bir örnekle size göstererek entrymi sonlandırıyorum..

- şu geldiğimiz noktaya bak cemil.. ''ben ete, süte, göte dayanamam''
+ manav hüsrev efendi!
- birden çok umustuzluğa kapıldım hayatımla ilgili lan..
+ oha ben de abi aynen..
- tamam cemil..